Kıbrıs’ta hem Rum tarafı hem de tür tarafı, adanın kaderini belirleyecek çözüm önerilerini Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'e sundu. Rum tarafı Gazimağusa Timpos havaalanı için ‘özel bir rejim’ isterken, Türk tarafı ise Doğu Akdeniz’deki gazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya aktarımı konusunda işbirliği talebinde bulundu.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar
Yeni seçilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in kendisine gönderdiği mektuba cevaben bir mektup yazdı. Cumhurbaşkanı Tatar, mektubunda, Kıbrıs’ta iki taraf arasında bir ortak zemin olup olmadığını tespit etmek amacıyla yapılacak gayri resmi ve 5+BM formatında bir toplantıyı desteklediklerini ifade etti.
“UZLAŞMA GİRİŞİMLERİ RUMLARCA ENGELLENİYOR”
“Adil, gerçekçi ve sürdürülebilir bir uzlaşı için, Kıbrıs’ta ve bölgemizde hüküm süren yeni koşullar ışığında, iki taraf arasında, eşit uluslararası statüye sahip iki egemen devlete dayalı bir iş birliği ilişkisi kurulmasını amaçlıyoruz” diyen Tatar’a göre yıllardır devam eden bu süreç tüm uzlaşma girişimlerine rağmen Kıbrıs Rum tarafınca reddediliyor.
RUM YÖNETİMİ, GAZİMAĞUSA VE TİMPOS HAVAALANI’NDA BM HİMAYESİNDE ÖZEL BİR REJİM İSTİYOR
Rum kesiminde ise bu durum farklı bir açıdan ele alınıyor. Rum Kesimi Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e, Kıbrıs konusunda herhangi bir görüşmeye başlamadan önce “güven artırıcı önlemlerin” çağrısına yanıt verdiği bir mektup gönderdi.
Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı’nın mektubu, Güney Kıbrıs’ın egemen çıkarlarını savunma ekseninde hareket ediyor, ancak aynı zamanda hem Gazimağusa hem de Timpos havaalanı için BM’nin sıkı himayesi ve denetimi altında özel bir rejim oluşturulması için öneriler içeriyor.
Cumhurbaşkanı Anastasiadis, Türk tarafı her iki bölgeyi de BM kontrolü altına almayı kabul ederse, havaalanı dış dünyaya (Türkiye dışına) açılabilir. Tympos havalimanından sadece Türkiye’ye ve Türkiye’den uçuşlar bulunuyor.
ÖNEMLİ GAZ ALANLARININ BULUNDUĞU YERLER NE OLACAK?
Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakerelerin yeniden başlatılması için güven önlemlerinin oluşturulması için başka bir öneri, Kıbrıs Cumhurbaşkanı’nın mektubunda yinelediği AOZ (önemli gaz alanlarının bulunduğu yerler) ile ilgili oldu. AOZ’un sınırlandırılması konusunda Rum kesimiyle bir anlaşma yapmak. Ayrıca, Kıbrıslı Türklere tekabül eden payın yatırılacağı hidrokarbon kullanımından elde edilen gelirler için ortak bir fon yaratmak amacıyla Güney Kıbrıs hükümeti kararını yineliyor. Ancak Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımıyor, kendi AOZ’u olarak gördüğü Kıbrıs AOZ’unu tanımıyor. Rum tarafının iddiasına göre; Türkiye “Barbaros” (sondaj gemisi) ile yasadışı soruşturmalar yürütüyor.
TATAR: BİR DÖNÜM NOKTASINDAYIZ
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, belirtilen zeminde Kıbrıs sorununu ortadan kaldırmanın, bölgesel güvenlik ve istikrarın yeniden tesis edilmesine yardımcı olacağına ve Doğu Akdeniz’de kucaklayıcı bir vizyon oluşturulmasının yolunu açacağına vurgu yaptı. Tatar, Doğu Akdeniz’deki doğal gazın Türkiye’ye ve Türkiye yoluyla Avrupa’ya nakletmek için bir denizaltı boru hattı inşa etmenin ticari olarak en uygun seçenek olduğunu da ifade etti.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
BM Genel Sekreterini, Ada’da egemen eşitlik ve iki devlete dayalı iş birliği formülüne açık fikirlilikle yaklaşmaya ve Kıbrıs Rum tarafını da aynı tutum içinde olması için ikna etmeye yardımcı olmaya davet eden Tatar, “Kıbrıs sorununu müzakere yoluyla çözme çabalarında bir dönüm noktasındayız. Sorunu nihai bir çözüme kavuşturmak için bu fırsatı değerlendirerek azami çabayı göstermenin ilgili herkesin sorumluluğu var” değerlendirmesinde bulundu.
