KHK’lı astsubay ve öğretmen Yunanistan’dan sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya

Yunanistan’a sığınma talebinde bulunan KHK’lı astsubay K.Y. ve KHK’lı öğretmen Y.A.’nın iltica talebi reddedildi. Karar sonrası iki KHK'lı uzun süren bir yasal süreç başlattı.

GÜLNUR HASESOĞLU 23 Temmuz 2023 DÜNYA

6 yıl 3 ay hapis cezası verilen KHK'lı astsubay K.Y. (solda) ve hakkında soruşturma bulunan KHK’lı öğretmen Y.A. yaklaşık bir yıldır Selanik'teki mülteci kampında kalıyor.

Yunanistan’a sığınma talepleri kabul edilmeyen KHK’lı astsubay K.Y. ve KHK’lı öğretmen Y.A. Selanik’te mülteci kampında bekletiliyor. K.Y ve Y.A’nın uluslararası anlaşmalara aykırı olmasına rağmen sınır dışı edilme ihtimalleri var.

Dosyayı takip eden avukat Anthimos Sideris, K.Y. ile Y.A’nın sınır dışı edilmesinin uluslararası hukuka aykırı olacağını belirterek “Bu gerçekleşirse Yunanistan’da bir ilk yaşanacak ve Cenevre Anlaşması ihlal edilmiş olacak” dedi.

Meriç Nehri üzerinden Yunanistan’a geçen K.Y.’nin, Yunan makamlarıyla işbirliği yapmamak ve polise direnmekle suçlandığını kaydeden Anthimos Sideris, KHK’lıların yaşadığı süreci Kronos’a değerlendirdi.

“YUNANİSTAN İLTİCA SÜREÇLERİNDE PROBLEMLER VAR”

K.Y.’nin iltica başvurusunun yanlış çeviri nedeniyle reddedildiğini kaydede Sideris, “K.Y.’nin ilk görüşmesinde Türkçesi iyi olmayan biri varmış. K.Y.’nin söylediklerini farklı tercüme etmiş” dedi.

K.’nın davasının bu yüzden reddedildiğini belirten avukat Sideris “Ben ikinci aşamada dosyaya dahil oldum ve Türkiye’de zulüm gördüğünü kanıtlayan tüm belgeleri mahkemeye gönderdim. Buna rağmen kabul edilmedi. İddiaya göre Yunan polisleri K.Y.’ye yetkililerle işbirliği yapmalarını söylemiş ve K.Y. bunu kabul etmemiş” şeklinde konuştu.

Sideris “K.Y. bunların yalan olduğunu, iltica başvurusu için sınır polisine gittiğini söyledi. Karakolun önündeki sınır polisleri çok sert davranmış ve Türkiye’ye göndermekle tehdit etmişler. ‘Seni Erdoğan’a göndeririz’ gibi tehditler. Bunlar yasal değil. K.Y. de korktuğu için polisle iş birliği yapmadığını düşünüyorum. Yunan mahkemesinden ceza aldı. Polis onları hemen kampa götürdü. Karara itiraz edilmesi gerekiyordu ama maalesef o da gecikmiş” dedi.

‘BELGELERİ DİKKATE ALMAMALARI BÜYÜK HATA’

Y.A. ve K.Y.’nin Selanik’te aynı mülteci kampında kaldığını belirten Sideris, Y.A’nın iltica prosedüründeki yaşadığı sorunları ise şöyle aktardı:

“Y.A. iltica görüşmesinde çok korkmuş. Sanki Türkiye’de sorguya çekiliyormuş gibi hissetmiş. Hakkında bir dava var. KHK ile kapatılan bir okulda çalışmış, Bank Asya’da hesabı var, ayrıca kapatılan bir derneğe üye. Bu nedenlerle Türkiye’den ayrılmaya karar vermiş. Fakat sığınma görüşmesinde korkudan çelişkili cevaplar verdiği için ilticası reddedildi. Karara itiraz ettik. Y.A.’nın Türkiye’de zulüm gördüğünü kanıtlayan tüm belgeleri kurula verdim. Kurul 3 yargıçtan oluşuyor. Bu bir mahkeme değil davayı ikinci düzeyde inceleyen bir komite. Fakat kurul hiçbir belgeyi dikkate almadı ve ikinci kez reddetti. Y.A. ve K.Y.’nin davasını aynı heyet incelediği için ret kararı verdiler. Belgeleri dikkate almamaları büyük bir hata.”

SON ANDA SINIR DIŞI EDİLMEKTEN KURTULDULAR

Söz konusu belgeleri hazırlarken müvekillerinin sınır dışı edilme tehlikesi geçirdiğini vurgulayan Sideris, “Sınır dışından sorumlu mahkeme Selanik’te. Dosyaları mahkemeye teslim ettiğim gün, polis onları sınır dışı edilmek üzere götürüyordu. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin bir avukatı beni aradı ve bu davadan kendisinin de haberdar olduğunu söyledi. Emniyet müdürlüğü ile temas halindeydik. BM avukatı polis merkezini aradı. Merkez, mahkemeye sunduğumuz yasal belgeleri alırsak sınır dışı işleminin durdurulması emrini vereceğini söyledi. Sonra sınır dışı etmemeleri için talimat verdi.  Emir verildiğinde K.Y ve Y.A sınır polisiyle birlikte Türkiye topraklarının tam karşısındaydı” ifadelerini kullandı.

K.Y. ve Y.A. sınır dışı edilmesinin Yunanistan’ı Avrupa’da zor durumda bırakacağını vurgulayan Sideris, “Yunanistan, Türkiye’den tasfiye edilen insanları geri veren bir ülke olacaktı. Yunanistan’ın uluslararası düzeyde yaşayacağı aşağılamayı bir düşünün. Türkiye, Finlandiya ve İsveç’te yaşayan siyasi muhaliflerin iade edilmesi için Finlandiya ve İsveç’e çok baskı yapıyor. Hatta İsveç ve Finlandiya’nın NATO alınabilmesi için şart koşuyor. Bu kadar baskı olmasına rağmen İsveç direniyor. Bu durumda ise, Türk tarafının talebi bile olmadan, Yunanistan onları verecekti. Son anda kurtardık” dedi.

Deport işlemlerinin durdurulması için ikinci kez dava açan avukat Sideris, mahkemenin 15 Ağustos’a kadar yeni kararını açıklayacağını ve bu süre içinde K.Y. ve Y.A.’nın Yunanistan’da kalmasını istediklerini de belirtti.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram