‘KHK’larla 150 bin kişi tasfiye edildi, dünyada başka bir örneği yok’

CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Taşkın, KHK’lılar için, “Dünya tarihinde 150 bin insanın siyasi nedenlerle tasfiye edildiği başka bir örnek yok. Ben şuna inanıyorum: Bu insanların yaşadığı travma gerçektir ama kendi travmaları dışında başka travmalar da var” ifadesini kullandı.

KRONOS 20 Eylül 2021 GÜNDEM

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın

Türkiye’de milliyetçilik, muhafazakârlık ve siyasal İslam üzerine akademik çalışmaları bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, Gazete Duvar’dan Nergis Demirkaya’nın sorularını yanıtlayarak son dönemin tartışmalı konularına dair önemli ifadeler kullandı. Türkiye’de milliyetçilik, muhafazakârlık ve siyasal İslam üzerine akademik çalışmaları olan Yüksel Taşkın, KHK’lılar için “Dünya tarihinde örneği yok” ifadesini kullandı.

‘SEÇMENİN ENDİŞESİNE GÜLÜP GEÇEMEZSİNİZ’

Son dönemde başta DEVA Partisi olmak üzere muhafazakar kesimde AKP sonrası “kazanımların kaybedileceği” korkusuyla ilgili Taşkın, “Kutuplaştırma siyaseti izleyen radikal sağ bir iktidar var. Kutuplaşma stratejisi toplumu ikiye böler. O ikiye bölünmüş kesimlerin endişeli olması zaten kaçınılmazdır. Herhangi bir seçmenin benim bu konuda endişem var demesine gülüp geçemezsiniz. Siyasetin sorumluluğu bunlarla ciddi şekilde uğraşıp ikna etmek ve çözüm üretmektir” değerlendirmesinde bulundu.

‘ÇOĞUNLUKÇU DEĞİL, ÇOĞULCU OLMALIYIZ’

“Bizim çoğunlukçu değil çoğulcu olmamız lazım” diyen Taşkın, “Sağ popülizm ikiye bölüyor ama soruyorum: Kürtler, Aleviler o yarılmanın neresinde? Kadınlar gençler nerede? Bu ikili bölünme başka sorun alanlarını görmemizi engelliyor. Bir kere laiklerin korkuları endişeleri de gerçek. Şimdi Türkiye’de başörtüsü üzerinden yaşanan sıkıntılar oldu. O insanların korkuları gerçek mi, gerçek. Basit bir soru: Bir kişinin özgürlüğü ve hürriyeti diğerini neden eksiltsin. Siyaset bunu becermekle yükümlü” şeklinde konuştu.

‘KİMLİKLERİN GEREKTİRDİĞİ HAYATLARIN ZEMİNİNİ OLUŞTURACAĞIZ’

CHP olarak farklı kesimlerin özgürlüklerinin takipçisi olacaklarını kaydeden Yüksel Taşkın, “Biz CHP olarak meseleye şöyle bakıyoruz: Herkesin kimliği şerefidir. Herkes kimliğini, kimliğinin gerektirdiği hayatı yaşayacak, bunun zeminini biz oluşturacağız. Sadece bir kesimi değil, bütün farklı kesimlerin özgürlüklerinin takipçisi olacağız. Çünkü çoğulcu siyaset anlayışı bunu gerektiriyor. CHP olarak bunu içselleştirdiğimizi düşünüyorum. Bayağı ciddi bir öğrenme süreci yaşandı. Genel başkanımız bu konuda çok duyarlı. Bu kesimi rencide edecek tek bir imada dahi bulunmuş değil. Muhafazakar kesimle her buluşmasında ‘Siz bu konuyu (başörtüsü) rahatlattınız. Bu konu üzerinden siyaset yapmıyorsunuz, bu bizi ferahlatıyor diye’ teşekkür alıyor” dedi.

‘BAŞÖRTÜSÜ TOPLUMSAL ZEMİNDE ÇÖZÜLDÜ, KİMSE BUNUN GERİSİNE DÜŞEMEZ’

Taşkın’ın Demirkaya’ya anlattıkların satırbaşları şöyle: “Toplumların öğrenme süreçleri vardır. Amerika’da siyasi hareketi düşünün. Okullara dahi alınmıyordu. 60’lara geldiğinde beyazlar arasında muazzam bir destek zemini oluştu. Toplumsal sorunlar ilk başta sertlikle karşılaşıyor sonra mağdurlar oluşuyor ve toplum vicdani bir değerlendirme aşamasına geçiyor. Ben şuna inanıyorum: Türkiye başörtüsü sorununu toplumsal zeminde çözdü ve hiçbir siyasal aktör bu uzlaşının gerisine düşemez. Biz de Meclis’te bunun önünü açan parti olduk. Orada da bir kutuplaştırma hamlesi vardı. Önünü açtık ve ferahlattık Türkiye’yi. Biz her mahalleye şimdi girip konuşabiliyorsak, yerel seçimlerde konuştuysak bunun gerisine düşmeyiz artık. Bu konuda bizim kafamız net.

‘VALS YAPMAK İSTEYEN DE YAPSIN’

Ben vals yapmak isteyen varsa yapsın diye bir yerden bakıyorum. Kişiler geçmişe değil geleceğe bakarlarsa, kendi kültürel hayatına dair değerlerini yaşayabiliyorlarsa sorun yok. Birinin de vals sevme hakkı olabilir. Vals ile adam dövmek nasıl bir kültürel kutuplaştırma! Gençler bunu anlamıyor, umudumuz da orası. Türkiye’de hayat tarzı istismarını siyaset olmaktan çıkaran parti CHP’dir. İktidar dışında o topa oynayan kalmadı. Orada yalnızlar, biz o topa girmeyeceğiz.

‘150 BİN İNSANIN SİYASİ NEDENLERLE TASFİYE EDİLDİĞİ BAŞKA BİR ÖRNEK YOK’

Yaşanmış mağduriyetler bizi ötekilerin hak mağduriyetlerine duyarlı kılmalı. Şimdi Aysel Tuğluk’un annesinin ölümünden dolayı yaşadığı sıkıntılar nedeniyle hapisten çıkarılması için bir çaba var. Ben Aysel Tuğluk’a HDP’li, CHP’li diye bakmıyorum. Mağdura kimliği sorulmaz. Hapishanelerden gelen hak ihlalleri ile ilgilenmiyor, yok sayıyorlar. Birileri der ki demek ki bunlar kendileri dışındaki mağduriyetlere duyarlı değil. KHK’lılar sürecinde de bunu gördük. Dünya tarihinde 150 bin insanın siyasi nedenlerle tasfiye edildiği başka bir örnek yok. Ben şuna inanıyorum: Bu insanların yaşadığı travma gerçektir ama kendi travmaları dışında başka travmalar da var.”

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com