‘Şehit olduğu’ açıklanan Uzman Çavuş intihar mektubu bırakmış

16 Aralık’ta Şırnak’ta görevli Uzman Çavuş Ökkeş Gök’ün kaza nedeniyle şehit olduğu açıklanmıştı. Ancak Gök’ün yazdığı öne sürülen bir intihar mektubu ortaya çıktı. Gök, mektupta maruz kaldığı baskıları anlatarak üstlerini suçluyor.

KRONOS 19 Aralık 2023 GÜNDEM

Temsili fotoğraf.

16 Aralık 2023 tarihinde, Şırnak’ta görev yaptığı esnada kaza sonucu şehit olduğu açıklanan Uzman Çavuş Ökkeş Gök’e ait olduğu belirtilen bir mektup ortaya çıktı.

Gök, mektupta maruz kaldığı baskıları anlattı. Gök mektubunda, “Artık tahammül edemiyorum. Sürekli üstlerimden doğrudan veya dolaylı tehdit yaşamaktan bıktım” ifadelerine yer verdi. Gök, aynı gün kaleme aldığı mektubunu “Özür dilerim yaşamayı beceremedim” ifadesiyle sonlandırdı.

T24 yazarı Umur Talu, Ökkeş Gök’ün kaza sonucu değil, intihar nedeniyle hayatını kaybettiğini yazdı.

Talu’nun yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

“Şehidin var Gaziantep.”

Küçük haber, yerel yerel, bu başlıkla çıktı. “Şırnak’ta görev yapan Uzman Çavuş Ökkeş Gök, elim bir kaza sonucu şehit olmuş”tu.

Ailesine taziyeye gittiler, cenaze hemen kalktı zaten ve bayrağa sarılı tabut omuzlarda taşındı.

“Şehit” ama “elim bir kaza” ile!

Şimdi ben merak ettim “Şehidimiz Ökkeş”in başına gelen kazayı.

Ve bana tasvir edilen bazı fotoğraflardan anlatıyorum; tabii yüzde yüz emin olamadan, soru işaretlerimle de olsa.

BAŞUCUNDA EL YAZISI MEKTUP 

Bir kare: Uzman erbaş koğuşunda bir yatak, yatakta yatan birisi, yanında bir telefon bir mektup. Uyuyor mu, ölü mü? Kazayla mı, intiharla mı? Söylendiği gibi oradaki kan lekesi mi? Yatan “Şehit Ökkeş” mi?

Bir kare daha: El yazısıyla bir başucu mektubu. Yazan, yatan mı? Yatan yani yazan “Şehit Uzman Çavuş Ökkeş Gök” mü?

Şu mektubu birlikte de okuyalım mı?

‘YAŞAMAKTAN BIKTIM’ 

“16.12.2023 (bir karalama) Ökkeş Gök

Şırnak ilinde 2020 yılından beri çalışmaktayım. Geldiğim günden beri sürekli baskı ve insan vücuduna aykırı çalışmalara maruz kalıyorum, karşı çıktığımız zaman daha ileri sorunlar ortaya çıkıyor. Artık tahammül edemiyorum. Sürekli üstlerimden doğrudan veya dolaylı tehdit yaşamaktan bıktım. Tüm birikimlerimi anneme bırakıyorum.

Özür dilerim yaşamayı beceremedim.”

Şimdi bu mektup doğru mu?

Bu mektubu yazan Ökkeş Gök mü?

Elim kaza aslında intihar mı?

İntiharsa sorumlusu kim?

“Yaşamayı beceremeyen” Uzman Çavuş Ökkeş mi?

Umarım öyle olmaz ama genellikle şöyle oluyor:

Bu yazıyı okuyan sıralı amirler mesela, olaya değil, bana veryansın ediyor. Hemen nasıl susturacaklarını düşünüyor. Daha beteri, olayın nasıl olduğu üzerine düşünmeye, araştırmaya değil, kimin sızdırdığını bulmaya koşturuyorlar.

Oysa her asker, bir üstüne emanet.

Oysa ne gariptir ki, sıralı amirlerdeki halkalara sorsan, onlar da bir üstlerinin kendilerine yaptıklarından şikayetçi!

Oysa her anne evladını asker diye öylesine ölüme (ve öldürmeye de) göndermiyor.

Oysa bu sıvasız hane çocukları bir yandan başkalarını ezen düzeni desteklerken bir yandan da her gün eziliyorlar.

Oysa “demokratik hukuk devleti” meselesi sadece ordunun sivil iktidara, sivil ya da militarist bir “başkomutan”a tabi olması değil; artık sivillerin de mumla aradığı insan haklarının ordu içinde de; altları, astları koruyacak, insan onuruna aykırı her şeyi önleyecek veya cezalandıracak şekilde tesisi.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com