‘Kavala’nın özgürlüğüne kavuşması ihtimali bile MHP ile koalisyonu çatlatabilir’

Gazeteci Ruşen Çakır: "Osman Kavala’nın özgürlüğüne kavuşması ihtimali bile tek başına bu koalisyonu çatlatabilir. Eğer Erdoğan ister gönüllü olarak, ister mecburen, sahiden bir yumuşama sürecine girecekse her şeyden önce, son seçimlerden birinci parti çıkan CHP’yi işin içine katmak zorunda."

KRONOS 05 Mayıs 2024 GÜNDEM

Türkiye siyasette yumuşamayı konuşuyor. Yerel seçimden ikinci parti olarak çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Özgür Özel ile yaptığı görüşmeden sonra “siyasette yumuşama dönemine girdik” dedi. Erdoğan’ın bu yumuşamadan ne kastettiği henüz belli olmasa da, başta iş insanı Osman Kavala olmak üzere Gezi tutuklularının tahliye olması beklentisi var. Peki, Türkiye’yi kanlı bir sürece götüren 1 Kasım seçimlerinden sonra AKP’yle ortak olan MHP’nin bu yumuşamaya bakışı nasıl olacak?

Gazeteci Ruşen Çakır’a göre Osman Kavala’nın özgürlüğüne kavuşması ihtimali bile tek başına bu koalisyonu çatlatabilir. Peki, “Yeni bir koalisyon mümkün mü?” diye soran Çakır, aynı zamanda bu yanıtı da verdi: “Eğer Erdoğan ister gönüllü olarak, ister mecburen, sahiden bir yumuşama sürecine girecekse her şeyden önce, son seçimlerden birinci parti çıkan CHP’yi işin içine katmak zorunda…”

Erdoğan’ın yumuşama konusunda her ne yapacaksa “kademeli” bir şekilde yapacağını belirten Ruşen Çakır, “Öncelikle şunu kabul etmemiz gerekiyor: Her ne kadar ülke yönetimini “tek adam” tanımlamasıyla açıklasak da Erdoğan’ın iktidarını karmaşık bir koalisyonla ayakta tuttuğu aşikâr. Ve başta MHP olmak üzere iktidar içindeki sertleşme yanlıları daha ilk günden itibaren “Türkiye cumhuriyeti sandıkta kurulmadı” diyerek görünüşte CHP başta olmak üzere muhalefete, ama esasında iktidar içinde ‘milli irade’yi öne çıkarıp tekrar demokrasi ve hukuk devletine dönülmesini isteyenlere had bildirmeye çalışıyorlar. Erdoğan’ın işi şu nedenle zor: Bu kesimleri yok sayarsa koalisyonu bozmak ve kuracağı yeni koalisyonda yeni ortaklarına (mesela CHP’ye) çok daha geniş bir iktidar alanı açmak zorunda kalır. Zira Erdoğan’ın önünde gerekirse iktidarı bırakmak gibi bir seçenek olduğunu sanmıyorum. Buna karşılık sertleşme yanlısı ortaklarının onun derdine -iktidarda kalma- eskisi gibi çare olmadıkları da ortada” ifadelerini kullandı.

‘ERDOĞAN, CHP’Yİ İŞİN İÇİNE KATMAK ZORUNDA’

En akla yatkın formülün Erdoğan’ın ortaklarını bırakmadan, hatta onları da ikna edip sürece katarak belli bir yumuşama sürecine girmesi olduğuna dikkat çeken Çakır, Medyascope TV‘deki yazısına şöyle devam etti:

“Fakat bu formül pek gerçekçi değil. En basitinden, Kürt sorununu, örneğin kayyum politikasından vazgeçilmesini, Selahattin Demirtaş başta olmak üzere HDP’lilerin tahliyesini içermeyen bir süreci “yumuşama” olarak değerlendirmek mümkün değil. Keza Osman Kavala’nın özgürlüğüne kavuşması ihtimali bile tek başına bu koalisyonu çatlatabilir.

Eğer Erdoğan ister gönüllü olarak, ister mecburen, sahiden bir yumuşama sürecine girecekse her şeyden önce, son seçimlerden birinci parti çıkan CHP’yi işin içine katmak zorunda. Perşembe günü yapılan görüşme ve ardından gelen açıklamalar bunun pekala mümkün olduğunu bize gösterdi. Erdoğan’ın söz verdiği CHP Genel Merkezi’nde iade-i ziyaret olduğunda durum daha da netleşecek. Ama sadece buluşmalarla, karşılıklı pozisyon ve gündem aktarmalarla yumuşama olmayacağı da açık.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com