Taşgetiren: Ülke, canı istediğinde simit bile alamayanların ülkesi oldu

'Halk ekmekten ekmeğin yanında bir de simit alan yaşlı bir kadını “Canım simit istemişti” derken gördüğümde içimde bir acı oluştu. Ülke, canı isteyip de alamayanlar ülkesi haline geldi bugün.'

KRONOS 25 Şubat 2024 GÜNDEM

Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, Türkiye’de sayıları 16 milyonu bulan emeklilerin büyük kısmının canı istediğinde simet olacak kadar parası olmadığını ve binlerce emeklinin de 1 kilo ucuz kıyma alabilmek için saatlerce kuyruklarda beklemek zorunda kaldığını belirtti.

Taşgetiren ‘Emekliler ancak sürünme şartlarında bir hayata mahkumsa, bunca işsizlik varsa, bunca insan asgari ücret şartlarında kıvranıyorsa başkalarına değil, kendinize bakmalısınız. Şükredin ki emekliler eylem yapmıyor. İstanbul’dan Ankara’ya doğru şöyle bir “Emekliler yürüyüşü” yapılsaydı, herhalde “Asrın Yürüyüşü” olurdu.’ dedi.

Ahmet Taşgetiren şunları yazdı:

Emeklilere dönelim… Onlar kurulu düzenin altta kalanları… Tıpkı Pazar yerlerine akşamları gidip en ucuz zamanlardan alış – veriş yapmaya ya da, çıkma ürünleri almaya çalışanlar gibi… Ete, süt ürünlerine hasret kalan bir nesil geliyor…

Emekli dediğiniz insanların sayısı 16 milyonlarda… Hesap “Bin lira versek 16 milyar yapıyor” tarzında yapılıyor. Emekli, “bütçeye yük” gibi değerlendiriliyor. Sanki yönetim, “nasıl baş edeceğiz bu emeklilerle?” gibi bir yaklaşım içinde… Aslında asgari ücretle çalışan milyonlarca insanla nasıl baş edileceği de bir mesele. Aslında milyonlarca işsizle, hem de üniversite mezunu genç işsizle nasıl baş edileceği sorunu var.

İyi bir ekonomi yönetimi, daha doğrusu, eğitimini, sosyal politikaları dengeli biçimde götüren bir genel yönetim, bütün bunları düşünür, planlar ve bir gün, İliç’teki siyanürlü toprak dağının göçmesi gibi bir duruma ülkeyi karşılaştırmazdı.

Almanya’nın, herhangi bir Avrupa ülkesinin emeklisi neden sürünmüyor? Gurbetçi adam Almanya’dan aldığı 900 euroluk(30 bin tl) işsizlik maaşı ile gelip Türkiye’de “Bak ben böyle yaşıyorum” diye hava atıyor.

Niye biz doğru – dürüst bir emeklilik yaşatamıyoruz insanlarımıza?

İnsanlar çalışırken kestiğimiz yaraları ne yaptık?

İktidardan söz ettiğimizde 22 yıldan söz ediyoruz. Yani ülkenin 22 yılını yöneten bir kadrodan… Artık sorumluluğu öncekilere atma hakkı yok kimsenin. Ne varsa, bu kadronun eseri. Bir önceki, ondan önceki, ondan önceki de sizdiniz, sizin tayin ettiklerinizdi… Hele ekonominin yanlış yollara saptığı 2013’ten sonra hep Cumhurbaşkanı Erdoğan vardı…

Emekliler ancak sürünme şartlarında bir hayata mahkumsa, bunca işsizlik varsa, bunca insan asgari ücret şartlarında kıvranıyorsa başkalarına değil, kendinize bakmalısınız.

Şükredin ki emekliler eylem yapmıyor. İstanbul’dan Ankara’ya doğru şöyle bir “Emekliler yürüyüşü” yapılsaydı, herhalde “Asrın Yürüyüşü” olurdu. Bunu da Türkiye’ye Cumhur İttifakı yönetimi kazandırmış olurdu.

Halk ekmekten ekmeğin yanında bir de simit alan yaşlı bir kadını “Canım simit istemişti” derken gördüğümde içimde bir acı oluştu. Bugün birisi, Tayyip Erdoğan’ın “Çay – Simit” hesabı yaptığındaki isyanıyla çay – simit hesabı yapmalı diye düşündüm onu seyrederken… Ülke, canı isteyip de alamayanlar ülkesi haline geldi bugün.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com