Karar yazarı, Erdoğan-Sisi görüşmesini tiye aldı: İyi ki bu günlerde Netanyahu Türkiye’ye gelmiyor

Ahmet Taşgetiren: 'Mesela, kırmızı halı protokolü vs. bir yana Sisi’nin zihninden neler geçmiştir? “Nereden nereye?” sorusunu nasıl cevaplandırmıştır? “Tayyip Erdoğan gibi biri bunlara razı olduysa…” diye başlayan bir analizde, artılar – eksiler kefesine neler konulur?'

KRONOS 16 Şubat 2024 GÜNDEM

Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, Mısır lideri Abdülfettah el – Sisi ile görüşmek için Kahire’ye gitmesinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne kadar zor durumda olduğunun göstergesi olduğunu belirterek halk bu duruöu sorun etmese de uluslararası camia bunu zaaf olarak görür ve nor eder yorumu yaptı.

Taşgetiren, ‘İşlerin bu hale gelmesi ülke için sıkıntıdır. Uluslararası camiada zaaf olarak algılanacak görüntüler not edilir ve daha sonraki politikalar için değerlendirme malzemesi olur. 2019 yerel seçimlerinde İstanbul meydanlarında aşağılanan Sisi bile yapar bunu. İyi ki bugünlerde, New York’ta Türkiye’ye davet ettiğimiz Netanyahu ülkemize gelmiyor.’ dedi.

Ahmet Taşgetiren şunları yazdı:

En sıcağı, Abdülfettah el – Sisi ile görüşmek üzere Mısır’a gitmek. New York’ta BM genel kurulu için bir araya gelindiğinde başkanlar onuruna verilen yemekte “Aynı masaya oturmayı kendini inkâr” olarak nitelemekten buralara geliyoruz.

Mursi’yi gözardı etmek anlamına geleceğini bilerek buraya geliyoruz. “Darbelere karşı çıkmak” gibi bir ilkesel yaklaşımdan sonra buralara geliyoruz. Mursi ile ilgili duygular silindi mi, Sisi’ye yönelik darbeci ithamından vaz mı geçildi?

Tayyip Erdoğan gibi “karizma”nın olağanüstü önem taşıdığı bir insan bunu yapıyorsa, bunu kendi prestiji için yapmayacağına göre kolay bir durumda olmadığımızın işareti olur bu.

Bu davranışların içerde ve Türkiye ekonomisini sürekli değerlendiren dış dünyada “U dönüşü” olarak algılanabileceğini düşünmemiş olamazsınız, düşünüyor ve aldırış etmiyorsunuz.

Neden?

Çok kolay şartlarda bulunduğumuz için mi? Herhalde değil. Evet halk olarak içimize sindiriyoruz, belki halkımızın bir kısmı vakıayı Cumhurbaşkanı Erdoğan kadar bile sıkıntı verici bulmuyor. Çünkü “Tayyip Erdoğan efsanesi” duygularımıza iyi geliyor. Aile ekonomimiz çok kötü olsa bile, liderlerimizin moral çöküntüsü yaşıyor gözükmemesi gene de bir tür psikolojik tatmin veriyor.

Ama, dünya bunu bizim okuduğumuz gibi okumuyor olabilir.

Mesela, kırmızı halı protokolü vs. bir yana Sisi’nin zihninden neler geçmiştir? “Nereden nereye?” sorusunu nasıl cevaplandırmıştır?

“Tayyip Erdoğan gibi biri bunlara razı olduysa…” diye başlayan bir analizde, artılar – eksiler kefesine neler konulur?

Daha önce de yazdım, Frederick Kempe’nin yazdığı Berlin 1961 isimli kitapta, Utanç Duvarı gerilimi atmosferinde 3. Dünya Savaşı ihtimallerinin konuşulduğu ve Kennedy’nin çiçeği burnunda ABD başkanı olduğu ortamda Amerikan diplomasisinin Sovyet lideri Kruşçev’i en uç özelliklerine kadar analiz ettiği anlatılır. Sovyetlerle ilişkiyi ona göre tanzim eder.

İşlerin bu hale gelmesi ülke için sıkıntıdır. İçeriyi olduğu kadar uluslararası izlenimleri de dikkate alan bir liderlik imajı verilseydi, en azından böyle “U dönüşleri” ne zorlanma durumu ortaya çıkmazdı.

Uluslararası camiada zaaf olarak algılanacak görüntüler not edilir ve daha sonraki politikalar için değerlendirme malzemesi olur. Bunu biz yapacağımız gibi başkaları da yapar. Emin olun Sisi bile yapar bunu… 2019 yerel seçimlerinde İstanbul meydanlarında aşağılanan Sisi bile yapar bunu. İyi ki bugünlerde, New York’ta Türkiye’ye davet ettiğimiz Netanyahu ülkemize gelmiyor.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram