Kamu bankaları seçimden önce ucuz krediler için gaza basacak

Uluslararası haber ajansı Reuters'a konuşan bankacılık kaynakları ve yetkililer, hükûmetin seçim öncesi dönemde büyümeyi destekleyecek yeni bir kredi genişlemesi için kamu bankalarını hazır hale getirmek istediğini belirtti.

KRONOS 08 Temmuz 2021 EKONOMİ

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükûmetinin muhtemel erken seçim arefesinde kamu bankaları üzerinden ucuz kredi dağıtmaya hazırlandığı iddia edildi. Konuya yakın bankacılık kaynakları ise bankaların batık krediler için acil bir plana ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.

Bankacılık kaynakları hükumetin seçim öncesi dönemde büyümeyi destekleyecek yeni bir kredi genişlemesi için kamu bankalarını hazır hale getirmek istediğini belirtiyor.

Yaklaşık 1,5 yıldır sorunlu kredilerin takibe atılması süresi uzatılırken, eylülde söz konusu sürenin tekrar uzatılıp uzatılmayacağı henüz netlik kazanmasa da sürenin bitmesi durumunda bankaların takipteki krediler için ayırması gereken karşılıklar da sermaye ihtiyacını gerektiren bir başka konu.

“KAMU BANKALARININ KREDİ VERME KABİLİYETİ ÇOK SINIRLI”

Üst düzey bir bankacılık kaynağı, kamu bankalarının, geçen sene ucuz kullandırılan kredilerden dolayı net faiz gelirlerinde bilançoda zarar yazdığını belirterek, “Konu bankaların sermaye yeterlilik rasyoları ya da likidite ihtiyaçları ile ilgili değil, kamu bankalarının kredi verme kabiliyetleri çok sınırlı. Bu bankaları tekrar kredi piyasasına döndürmek için sermaye artışı gerekiyor.” dedi.

İki kamu bankasında geçen sene verilen düşük faizli kredilerle yükselen faizlerle birlikte artan fonlama maliyetleri arasındaki makası gösteren net faiz gelirleri eksiye geçti. Bunun sonucu olarak da kamu bankalarının ilk çeyrek net kârları çok ciddi düşüş kaydetti.

Halkbank’ın ilk çeyrek net kârı yıllık bazda yüzde 93, Vakıfbank’ın yüzde 56, Ziraat Bankası’nın da yüzde 49 düştü.

“KAMU BANKALARINA SERMAYE TAKVİYESİ GEREKİYOR”

Kamu bankalarının sermayesinin artırılması gerektiğinin altını çizen bir diğer bankacılık kaynağı, “Şu andaki bu sermayelerle büyüme sağlanamaz. Bundan sonra ekonomiyi büyütmek istiyorsanız sermaye konulmak zorunda. Ekonomi büyüyüp bankacılık küçük kalacaksa o zaman ekonomiyi kim finanse edecek?” sorusunu yöneltti.

Ziraat Bankası’nın tamamını, Vakıfbank’ın yüzde 36’sını, Halkbank’ın yüzde 75,3’ünü bünyesinde bulunduran Türkiye Varlık Fonu en son geçen seneki kredi genişlemesi öncesinde üç kamu bankasına sermaye desteği için 21 milyar lira kaynak aktarmıştı.

Ekonomik büyümeyi destekleyen bankacılık sektöründen yeni bir kredi genişlemesi beklentisinin olduğunu belirten ekonomi yetkilileri de bunun için bankalara sermaye konulması gerektiğine işaret ediyor.


 

Konu hakkında bilgi sahibi bir ekonomi yetkilisi, kamu bankalarına kaynak takviyesinin bir süredir gündemde olduğunu, ancak somut olarak atılmış bir adımın atılmadığını söyledi.

Aynı kaynak, “Şu anda yeni bir kredi genişlemesi olması yönünde ciddi bir talep var. İnşaat, ihracat, istihdam için… Ve bunun bunun için de özellikle kamu bankalarının sermayelerinin güçlendirilmesi gerekiyor. Vakıfbank’ın çok ihtiyacı görünmüyor. Ancak diğerlerinin sermayelendirilmesi gerekiyor. En azından 2022’ye girerken bu sermayelendirmenin yapılması gerekiyor.” dedi.

GEÇEN SENEKİ KREDİ GENİŞLEMESİNİN BEDELİ AĞIR OLDU

Geçen sene aşırı kaynak tahsis olduğunun ve kamu bankalarının güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen bir diğer kaynak ekonominin belli alanları için yeni gelecek sene bir kredi genişlemesinin gerekeceğini belirterek, “Bu yüzden bir süredir beklenen ve açık şekilde ihtiyaç gözüktüğü şekilde kamu bankalarına sermaye desteği gerekiyor.” diye konuştu.

Bir başka kaynak, “Şu anda yüzdürülen krediler var. Eğer eylül ayından sonra takibe atma süresi yeniden uzatılmazsa çok fazla kredi takibe atılacak ve bu krediler için karşılık ayrılacak. Bu da çok yüklü bir miktar olacak. Bunun kârlılığı ve bilançoları baskılamaması için de sermaye girişi şart.” diye konuştu.

Özel bankalarda ayrılan karşılık oranlarının kamuya göre daha yüksek olduğuna dikkat çeken bir diğer bankacılık kaynağı ise “Eğer Eylül ayında yeniden ötelenmezse, bu kredilerin takibe atılması bankalarda aktif kalitesinde, bilançolarında ciddi bir tahribata yol açabilir. BDDK’nın başka bir formül bulacağını düşünüyorum.” dedi.

Bu sabah Resmî Gazete’de yayımlanan bir yönetmeliğe göre bankalar, sorunlu alacakların çözümlenmesine yönelik operasyonel plan hazırlayacak.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com