7 yıl hapis yatan Ergenekon hakimi Özese’nin tahliyesi İsmail Saymaz’ı rahatsız etti

'Özese, kurul kararı üzerine 27 Temmuz'da cezaevinden tahliye edildi. 1 Ağustos'ta denetimli serbestlik için başvurdu. Özese'ye yükümlülük konmadı. Koşullu salıverme tarihine dek suç işlememesi için uyarıldı, o kadar! Oysa Özese'nin iki davası daha var. Ya kaçarsa...'

KRONOS 08 Ağustos 2023 GÜNDEM

Sözcü gazetesi yazarı İsmail saymaz, Gülen cemaati üyesi olduğu suçlamasıyla 10 yıl hapis cezası verilen ve 7 yıl tutuklu kaldıktan sonra 27 Temmuz 2023’te denetimli serbestlik şartıyla tahliye edilen eski İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Hüseyin Özese’nin tekrar tutuklanması için kampanya başlattı.

Ergenekon davası mahkeme başkanı olarak bilinen Özese’nin infaz süresinin 14 Temmuz 2026’da biteceğini, koşullu salıverilme tarihinin ise 13 Ocak 2024 olduğunu kaydeden Saymaz, eski hakimin denetimli serbestlikten yararlanmak için Bolu F Tipi Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı’na yaptığı başvurunun abul edilmisini ‘Ya kaçarsa’ diyerek eleştirdi.

1 Ağustos’ta denetimli serbestlik için başvuran Özese’ye yükümlülük konmamasını ve koşullu salıverme tarihine dek suç işlememesi için uyarılmasını da yanlış bulan Saymaz,  Özese hakkında iki dava daha olduğunu hatırlatarak tutuklama istedi.

Ergenekon davasının kumpas ilan edildiği karar duruşmasından 8 yıl sonra Özese, ‘özgürlüğüne’ kavuşmasına tepki gösteren İsmail Saymaz, 28 Şubat davası nedeniyle halen 5 emekli komutan içeride yatıyor olmasından da Gülencileri sorumlu tuttu.

İsmail Saymaz şunları yazdı:

Ergenekon Davası karar duruşmasının görüldüğü 5 Ağustos 2013 günü Silivri F Tipi Cezaevi’ndeki duruşma salonundaydım.
İçeride mahşeri bir kalabalık vardı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Hüseyin Özese ve heyeti kararı açıklamak üzere yerine geçti.
Özese, Fetullahçıların ‘Nemrut Mustafa’sıydı.
Ergenekon sanıklarına kinle bilenmişti.
Kibirli, ceberrut ve meymenetsizdi.
Başını karar tutanağından kaldırmadan, talimatlandırılmış bir robot gibi, Pensilvanya’dan onaylanan cezaları okudu. Takılmış plaktan farkı yoktu:
“Neticeten müebbetine…”
Salonun “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganıyla inlediğini; eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, hakkındaki hükmü duyunca salonu terk ettiğini
hatırlıyorum.
‘CEMAAT BAĞLANTISI VAR’‘
Özese, 17-25 Aralık’tan sonra İstanbul’dan Sakarya’ya sürüldü.
15 Temmuz’dan bir gün sonra gözaltına alındı.
Tutuklanarak, Bolu F Tipi’ne kondu.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde TBMM’yi ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ile FETÖ üyeliğinden yargılandı.

Bu yargılama 2019 yılında bitti.
Özese’nin FETÖ üyesi olduğuna hükmedildi.
Karardan:
“FETÖ hiyerarşik yapısı içerisinde yer alıp verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgütün iradesine terk ettiği, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girdiği, örgüt üyesi sıfatına haiz olduğu…”
Özese’ye örgüt üyeliği suçundan 10 yıl hapis cezası verildi.
ÜÇ AY ARAYLA İKİ KANAAT
Usule göre Özese’nin infaz süresi 14 Temmuz 2026’da bitiyor.
Koşullu salıverilme tarihi ise 13 Ocak 2024.
Özese, koşullu salıverme tarihine bir yıl kala denetimli serbestlikten yararlanmak için Bolu F Tipi Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı’na başvurdu.

İfadesinde, suçlamaları reddetti.
Şöyle dedi:
“FETÖ terör örgütüyle ilgim bulunmamaktadır. FETÖ eli kanlı terör örgütüdür. 15 Temmuz kanlı ve canice bir darbe teşebbüsüdür. FETÖ’cü ve darbecilere lanet okuyorum.”
İdare ve Gözlem Kurulu, Özese’ye inanmadı.
“Yapılan mülakatta basmakalıp ve ezber söylemler kullandığı” görüşüne vardı.
Özese’nin “Örgütle irtibat ve iltisakının koptuğuna, salıverilme sonrası örgütsel bilinçle hareket etmeyeceğine dair kesin kanaate varılamamıştır” denildi.
7 Nisan’da toplanan kurul, Özese’nin denetimli serbestlikle cezasının infaz edilmemesi uygun bulunmadı.
Özese, yasa gereği üç ay sonra, 12 Temmuz’da bir daha başvurdu.
İfadesinden:
“İsmimin hain FETÖ örgütüyle anılmasını istemiyorum. FETÖ terör örgütünün amaçlarını asla kabul etmiyorum ve lanetliyorum.”
Üç ay önce Özese’nin FETÖ ile irtibat ve iltisakını koparmadığını düşünen kurul, nasıl oluyorsa bu kez, üstelik oy birliğiyle “Terör örgütüyle bağını devam ettirdiğine dair kesin somut bilgi ve belgeye rastlanılmadığından terör
örgütünden ayrıldığına dair samimiyetinin tasdikine” karar verdi.
YA KAÇARSA?

Özese, kurul kararı üzerine 27 Temmuz’da cezaevinden tahliye edildi.

1 Ağustos’ta denetimli serbestlik için başvurdu.
Özese’ye yükümlülük konmadı.
Koşullu salıverme tarihine dek suç işlememesi için uyarıldı, o kadar!
Oysa Özese’nin iki davası daha var.
En önemlisi, Ergenekon Davası’ndaki görevi sırasında işlediği suçlardan ötürü 12 FETÖ’cü hakim ve sacıyla birlikte yargılandığı Yargıtay 8. Ceza Dairesi’ndeki dava.
Avukat Hüseyin Ersöz, bu davada Özese hakkında bir tedbir olmadığını söylüyor.
Avukat Zeynep Küçük, Özese’nin kaçma ihtimalinin olduğunu savunuyor. Küçük, bu yargılamada, Savcı Zekeriya Öz’le Hakim Sedat Sami Haşıloğlu’nun da aralarında olduğu en az beş sanığın kaçtığını hatırlatıyor. Özese için “O başka
davadan tutukluydu. Kaçamadan yakalanmıştı. Yoksa kaçardı” diyor.
Küçük, tedbir konsa da işe yaramayacağını düşünüyor.
“Tedbir konan bir hakim Meriç’te yakalanmıştı. Ciğer yemeye geldim” demişti diye anlatıyor gülerek…
Özese, ayrıca Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde terör örgütü üyeliğinden yargılanıyor.
Ergenekon Davası’nda karar duruşmasının üzerinden tam sekiz yıl geçti.
Özese, kararın yıldönümünde ‘özgürlüğüne’ kavuşurken…
FETÖ’nün açtığı 28 Şubat Davası’nda, yaşları 80’nin üzerinde olan beş emekli komutan içeride yatıyor. Gezi Parkı Davası’nda ise işadamı Osman Kavala ve yedi yurtsever dört duvar arasında gün sayıyor.

FETÖ ile mücadele eden gazeteci Merdan Yanardağ, cezaevinde bir ayını doldurdu.
Barış Pehlivan, valizini hazırlıyor.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram