İrfan Fidan’ın AYM üyeliği: AYM’ye atanan hangi üyeler neden göreve başlayamadı?

Anayasa Mahkemesine atanan her üye göreve başlayabilir mi? Erdoğan tarafından AYM'ye üye olarak atanması beklenen İrfan Fidan'ın göreve başlayamama durumu var mı? Geçmişten örnekler sunan bazı hukukçular İrfan Fidan'ın hukuku olarak göreve atanmaya uygun olmadığı görüşünde.

KRONOS 18 Aralık 2020 GÜNDEM

İstanbul Başsavcısı İrfan Fidan’ın önce Yargıtay üyeliğine atanıp ardından AYM üyeliği için aday olması tartışılmaya devam ediyor. Bazı hukukçular İrfan Fidan’ın göreve başlamasının yasal olarak mümkün olmadığı görüşündeler. Bu görüşü ileri sürenler geçmişte yapılan iki atamayı örnek gösteriyor.

Daha önce Anayasa Mahkemesi’ne üye olarak atandığı halde bu göreve başlayamayan iki isim bulunuyor. Turgut Özal tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine atanan Prof.Dr. Süleyman Arslan, atanma şartlarını taşımadığı gerekçesiyle dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Özden tarafından görevine başlatılmamıştı. Özal, daha sonra daha sonra Süleyman Arslan’ın yerine Prof. Dr. Sacit Adalı’yı Anayasa Mahkemesi’ne üye olarak atayarak krizi çözmüştü. Arslan’ın atanırken öğretim üyesi olarak bulunduğu sürenin AYM’ye üye olarak atanmasına yeterli olmadığı iddiasıyla göreve başlamamıştı.

SEZER’İN ATADIĞI ÜYE GÖREVE BAŞLAMADAN AYRILDI

Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 2003 yılında Anayasa Mahkemesi üyeliğine Özdemir Özok’u atadı. Özok, göreve başlamadan Cumhuriyet Halk Partisi’ne üye olduğu ortaya çıktı. İktidar partisi AKP tarafından bu atama sert bir dille eleştirildi. Bunun özerine Özdemir Özok göreve başlamadı.

‘İRFAN FİDAN’IN ATAMASI HUKUKA UYGUN DEĞİL’

Eski İstanbul Baro Başkanı Turgut Kazan, İrfan Fidan’ın Anayasa Mahkemesi’ne üye olmak için gerekli yasal şartları taşımadığı görüşünde. Kazan, Anayasa Mahkemesi üyeliği için Yargıtay’da yapılan seçimlerin yetki saptırması olduğunu belirterek, “Yargıtay üyeliği sırasında edinilen birikimle AYM çalışmalarına yarar sağlanabilmesi için bu kontenjan konulmuştur. Dolayısıyla, daha Yargıtay’a adım atmamış, orada tek dosya okumamış ve müzakereye katılmamış bir üyenin, üç aday arasına girmesi yetki saptırmasıdır.” dedi.


 

Turgut Özal tarafından 1992 yılında Anayasa Mahkemesi üyeliğine atanan Prof.Dr.Süleyman Arslan olayını hatırlatan Kazan, “AYM (17 Kasım 1992 günlü) üye seçilme niteliği taşımadığına karar verip, 6216 sayılı yasanın 9. maddesindeki AND İÇME törenini düzenlemeyerek, Süleyman Arslan’ın istifa edip ayrılmasını sağlamıştır. Ayrıca, bu seçimde yaşadığımız gelişmeler, talimata dayalı bir yol izlendiği kuşkusu yaratmıştır ki, sayın Cumhurbaşkanı bu gerçeği de dikkate alarak atama yapmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

‘AYM KARARLARINA DİRENEN BİR İSMİN ÜYE SEÇİLMESİ KABUL EDİLEMEZ’

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün ise İrfan Fidan’ın adaylığının Yargıtay geleneklerinin alt üst edildiğine işaret etti. Üstün, “Hukukun emredici kurallarına ve demokratik geleneklere aykırı bir şekilde AYM kararlarına direnen birinin aynı mahkemeye üye seçtirilmek istenmesi kabul edilemez bir yaklaşımdır. Böylesi tartışmalı bir ismin, Anayasa Mahkemesine seçilmesi durumunda ne tür kararlara imza atacağı, kamuoyu ve hukuk camiası tarafından ilgi ve merakla takip edilecektir.” dedi.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com