İmamoğlu gizli ihalelere tepki gösterdi: Bu seçim Kanal mı, İstanbul mu seçimidir

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 31 Mart yerel seçimlerine 17 gün kala Ümraniye’de halkla buluştu.

İmamoğlu, Ümraniye Kanaat Önderleri Buluşması’nda ekonomik kriz nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yüklendi. Konuşmasında, ‘Kanal İstanbul’ projesinin çevresinde yapıldığı ortaya çıkan 6 milyar liralık ihalelere dikkat çekerek, “Bu seçim Kanal mı, İstanbul mu seçimidir” ve “Biz İstanbul’a o ihanet projesini, Kanal İstanbul projesini yaptırmayacağız” mesajları verdi.

Fotoğraf: Arşiv

KURUM’A TEPKİ: SANKİ BİZ DÜŞMAN ORDUSUYUZ, SAVAŞ İLAN ETTİ
İmamoğlu konuşmasında, AKP’li rakibi Murat Kurum’un kampanyasında vermeye çalıştığı mesajlara tepki göstererek, “Belediyecilikte rakip olacak birini bulamadıkları için şimdi bu seçimi yerel seçim alanından çıkarmaya çalışıyorlar. Her seçimden önce yaptıkları gibi, hemen milli duygular… Hemen inançları istismar ediyorlar. Geçen gün, dersine çalışmayan rakibimin bir konuşmasını dinledim. Diyor ki ‘Seçimde öyle bir zafer kazanacağız ki şehit aileleri bayram edecek.’ Bak bak bak… Sanki biz düşman ordusuyuz, savaş ilan etti” dedi.

‘İTHAL ADAY TEPETAKLAK GİDİYOR, 31 MART’I ÇIKARABİLİR MİSİN EMİN DEĞİLİM’
İmamoğlu, şöyle devam etti: “Allah akıl versin sana! Hatırlayın, İstanbul’u alınca Filistin, Gazze diyordu. Şimdi de şehitlerimizi ve gazilerimizi sürecin içerisine dahil etmeye kalkıyor. Dersine çalışmayan ithal aday, tepetaklak gidiyorsun. 31 Mart’ı çıkartabilir misin emin değilim. Tavsiyede bulunayım, seçim kazanmak zafer kazanmak değildir. Zafer birilerine karşı kurulan üstünlüktür. Birilerini teslim almak, onlara hakim olmaktır. Belli ki İstanbulluları teslim almak gibi görüyorsun. Ama demokrat bir insan bu ifadeleri kullanmaz. Ama demokratlığı bilmiyor. Kendini daha fazla küçük düşürme.”

KURUM’UN KANAL İSTANBUL AÇIKLAMASINA ELEŞTİRİ: EN YUVARLAK CÜMLE
İmamoğlu Kurum’a, ilk olarak Erdoğan’ın ortaya attığı, çevre örgütlerinin eleştirilerine rağmen de güzergahında ihaleler yapıldığı ortaya çıkan Kanal İstanbul üzerinden de yüklendi. Kurum’un bu konudaki “Milletin gündeminde olmayan benim gündemimde yok” açıklamasını hatırlatan İmamoğlu, “Hayatımda gördüğüm en yuvarlak cümle” diyerek şöyle konuştu:

“Destekliyorum da demiyor, asla yapılmamalı da demiyor. Destekliyorum dese millet ağzının payını verecek, yapacağım dese onu buraya gönderen ağzının payını verecek. Kendini bu hale düşüren İstanbul’u ne hale düşürür.”

‘O İHANET PROJESİNİ YAPTIRMAYACAĞIZ’
“Bu seçim Kanal mı, İstanbul mu seçimidir” diyen İmamoğlu, yapıldığı ortaya çıkan ihalelere tepki gösterdi:

“Gizli gizli de değil, yine yangından mal kaçırır gibi 6 milyar liralık ihaleler yaptılar. Bir de ithal diyor ki ‘Beni şantiyelerde göreceksiniz.’ Doğru, senin niyetin Beton Kanal’ın şantilerinde şantiye şefi olmak. Ama biz, seni oraya şantiye şefi de yapmayacağız. Biz İstanbul’a o ihanet projesini, Kanal İstanbul projesini yaptırmayacağız.”

‘YA TAM GAZ GERİ, YA TAM GAZ İLERİ’
İstanbul’un iki seçeneğinin olduğunu belirten İmamoğlu, şunları ifade etti:

“Siyasi hesaplarla, kumpaslarla hareket edenlere, size masallar anlatanlara itimat etmeyin. İstanbul ya ihmal, israf, ihanet dönemine dönecek ya da icraat, hizmet, yatırım yolunda yürüyecek. İstanbul ya yeniden ayrımcılığın, partizanlığın pençesine düşecek ya da adalet ve kardeşlik yolunda ilerleyecek. İstanbul ya tam gaz geri ya da tam yol ileri diyecek.”

‘ERDOĞAN, ENFLASYON-FAİZ İLİŞKİSİYLE İLGİLİ YENİ BİR METİN YAZDI’
İmamoğlu, Ümraniye’de CHP Milletvekili Fethi Açıkel ve CHP Ümraniye Belediye Başkan adayı Aykut Erdoğdu ile birlikte katıldığı “Ümraniye Kanaat Önderleri Buluşması” toplantısında ise ekonomik kriz nedeniyle Erdoğan’a yüklendi. İmamoğlu, Erdoğan’ın kendisini “ekonomist” olarak nitelemesini ve geçmişte enflasyon-faiz ilişkisini reddetmesini hatırlatıp “Yani enflasyon-faiz ilişkisiyle ilgili yeni bir metin yazan, kendisini ‘ekonomist’ diye tarifleyerek, ülke yönetiminde ekonominin nasıl yönetileceğini kendisinin belirlediği duygusunu ortaya koyan bir anlayışın, Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu duygusunun bizi getirdiği sonuçtur, yoksulluk” dedi.

“Sosyal yardımları en yukarıya taşımanın bir maharet olmadığını” belirten İmamoğlu, “Yoksulluğun bir maharet olduğunu kabul etmeyecek kadar vatandaşını düşünen bir yöneticiyim” diye konuştu. İmamoğlu, “Toplumun yoksullukla mücadele etmesi büyük bir ayıptır, hicap duyulacak bir durumdur. Ama Türkiye’nin özellikle son 7-8 yılda, ne yazık ki kaderi olmuştur. Kötü ekonomi yönetimi, ekonomi kurallarını altüst eden bir anlayış” ifadelerini kullandı.

‘BÜYÜK BİR SEFİLLİKLE ÜÇ HANELİ ENFLASYONU BAŞARDIK’
Erdoğan’ın “Ben ekonomistim” açıklamasını hatırlatan İmamoğlu, enflasyon konusunda gelinen noktayı şu sözlerle eleştirdi:

“Yani enflasyon-faiz ilişkisiyle ilgili yeni bir metin yazan, kendisini ‘ekonomist’ diye tarifleyerek, ülke yönetiminde ekonominin nasıl yönetileceğini kendisinin belirlediği duygusunu ortaya koyan bir anlayışın, Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu duygusunun bizi getirdiği sonuçtur, yoksulluk. Ve gerçekten dünyada üç haneli enflasyon bizden başka hiçbir ülkede yok. İki haneli enflasyonun sayısı bile o kadar az ki şu anda dünyada. Biz büyük bir sefillikle bunu başarmış durumdayız.”

İmamoğlu, “‘Biz bugün sosyal yardımların bütçedeki oranını 5 katına, 6 katına çıkarttık, yaşasın, ne güzel iş başardık’ diyebilir miyim ben?” sorusunu sorarak şöyle devam etti: “Diyemiyorum ama şunu diyorum: Evet, biz, yoksul zamanında vatandaşımızın güçlü bir şekilde yanında olma gayretinde başarılı bir belediyeydik. Tüm sosyal yardım uygulamalarımızın her birisi ihtiyaçtan doğan şeyler.

Yani biz, lütufta bulunmuyoruz. Her yerde vatandaşımıza diyoruz ki, ‘Biz lütufta bulunmuyoruz. Sizin eksiğinizi görüyoruz. Kapatmakla ilgili ince düşünüyoruz. Narin düşünüyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz. Bu yaptıklarımızla bize oy verin diye size yapmıyoruz. Bu bizim sorumluluğumuz. Sosyal devlet olma kavramında bizim sorumluluğumuz. Biz, sorumluluğumuzun hakkını veriyoruz.”