HDP’li Oluç’tan Saray’a: Öyle megri megri diyerek, erbani çalarak Kürt dostu olunmaz

HDP'li Saruhan Oluç, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a kayyum uygulamaları başta olmak üzere bölgedeki hukuksuzlukları tek tek sıralayarak, "Öyle megri megri diyerek, erbani çalarak Kürt dostu olunmaz" ifadesini kullandı.

KRONOS 06 Aralık 2022 GÜNDEM

HDP’li Saruhan Oluç, ‘kayyum atanan belediyelerin paralarının dağa gitmesinin önlendiği’ iddiasını gündeme getiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a çok sert yanıt verdi.

“Bir tek belediyemize usulsüz harcama, parayı halkın parasını belediye hizmetlerine değil de başka yere harcama nedeniyle dava açılmamıştır” diyen Oluç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şanlıurfa’da İbrahim Tatlıses’le erbane (bir çeşit tef) eşliğinde ‘megri megri’ şarkısını söylemesini hatırlattı.

Oluç, Oktay’a, “Öyle ‘Megri megri’ diyerek, erbani çalarak Kürt dostu olunmaz. Kürt dostu olmak demek, Kürt halkının taleplerine kulak vermek, dinlemek demektir. Bu talepleri demokratik siyaset alanında, Ankara’da Meclis platformunda yerine getirmek için bir diyaloğu, bir müzakereyi siyasi partiler arasında hep birlikte sürdürebilmek demektir” diyerek tepki gösterdi.

OKTAY, ‘BELEDİYELERDEN DAĞA GÖNDERİLEN KAYNAKLAR’ YALANINI TEKRARLADI 

TBMM Genel Kurulu’nda 2021 Yılı Kesin Hesabı ile 2023 Yılı Bütçesi’nin tümü üzerine görüşmeler yapıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, milletvekillerinden gelen eleştirilere yanıt verdi. Oktay, konuşmasında, iktidarın yıllardır dile getirdiği ancak tek bir örnek dahi gösteremediği ‘daha para gönderme’ konusunu gündeme getirdi. Oktay, “Belediyelerden bahsettiniz; kayyumların kamu kaynaklarının, milletimizin vergilerinin PKK/YPG’ye dağa gönderilmesini engellemesi ağrınıza gitti herhalde… Kayyumlarla milletin kaynakları milletimize, o şehrin sakinlerine gitmektedir. Zorunuza gitse de gitmese de tüm illerimizle, belediyelerimizle yerelden kalkınmaya devam edeceğiz” dedi.

HDP’DEN YANIT: TEK BİR SORUŞTURMA AÇILMADI, TEK BİR KİŞİ TUTUKLANMADI 

Bunun üzerine HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Oktay’a şu yanıtı verdi:

“Sayın Oktay, siz başlattınız bu tartışmayı; bu bütçe boyunca da bu tartışma ile devam edeceğiz. Ben de ufak bir cevap vereyim size. Bu Kürt düşmanlığı meselesine girdiniz ya. Dört buçuk yıldır ben burada bunu konuştum, bir yalan üzerine politika inşa ettiniz. Çöktü o politika lakin aynı yalanı sürdürüyorsunuz. Bir tek belediyemize usulsüz harcama, parayı halkın parasını belediye hizmetlerine değil de başka yere harcama nedeniyle dava açılmamıştır. Bir tek belediye başkanımız bu nedenle mahkûm edilmemiştir. Bir yalan üzerine kuruyorsunuz politikanızı. Kürt halkının bölgedeki iradesini gasp ettiniz ve bu gaspı örtmek için her yıl bu yalanı söylüyorsunuz.”

‘KAYYUMLARINIZ YOLSUZLUK KAYYUMLARIDIR’ 

“Kayyumlarınız; yolsuzluk, usulsüzlük harcama kayyumlarıdır. Dört kere atanmış kayyumlar vardır. Merkeze alınmış kayyumlar vardır. Neden? Hırsızlık yaptıkları için, yolsuzluk, usulsüz harcama yaptıkları için. Sayıştay raporları tuğla gibi ortadadır. İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporları ortadadır. Sizin atadığınız kayyumlar talan, yolsuzluk ve hırsızlık kayyumlarıdır.”

‘KÜRT DÜŞMANI OLDUĞUZUZ İÇİN YOK SAYIYORSUNUZ’ 

“Ben size bir isimden bahsedeceğim… Emine Şenyaşar. 637 gündür, Urfa Adliyesi önünde nöbet tutuyor. Neden? Adalet arıyor. İşte siz Kürt düşmanlığı nedir diye soruyorsanız Emine Şenyaşar’a bakacaksınız. Samimiyetten bahsediyorsunuz. Diyarbakır Anneleri, bizim de annelerimizdir. Ama siz eğer samimi olsaydınız beyaz tülbentli Barış Anneleri’nin uzattığı barış elini tutardınız. Onların elini tutardınız. Ama siz Kürt düşmanı olduğunuz için yok sayıyorsunuz.”

‘ÖYLE MEGRİ MEGRİ DİYEREK KÜRT DOSTU OLUNMAZ’ 

HDP’li Oluç, Oktay’a eleştirilerini şöyle sürdürdü:

“Öyle ‘Megri megri’ diyerek, erbani (bir çeşit def) çalarak Kürt dostu olunmaz. Kürt dostu olmak demek, Kürt halkının taleplerine kulak vermek, dinlemek demektir. Bu talepleri demokratik siyaset alanında, Ankara’da Meclis platformunda yerine getirmek için bir diyaloğu, bir müzakereyi siyasi partiler arasında hep birlikte sürdürebilmek demektir. Ama siz ne yapıyorsunuz, demokratik siyaset konusunda kararlı olan bir partiyi demokratik siyaset alanından tasfiye etmeye çalışıyorsunuz. Asla bunu başaramayacaksınız.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com