Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Kurbanoğlu, gözaltına alınan üç çocuk annesi bir kadınla ilgili paylaşımına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'u da ekleyerek, "Bitmek tükenmek bilmez bu cadı avını sürdüren yargı ve güvenlik bürokrasisinin derdi ne!" ifadesini kullandı.
Gelecek Partisi İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Kurbanoğlu, seçimlerden sonra artan polis operasyonları ile hamile, bebekli ve küçük çocuklu kadınların tutuklanmasına sert tepki gösterdi. 12 Eylül askeri darbesinin etkilerinin dahi 4 yılda sona erdiğini belirten Kurbanoğlu, “Yaşanan sürecin bir sosyal kırıma dönüştüğü açık değil mi?” diye sordu.
Ankara’da Gülen cemaatine ait bir dershanede çalıştığı gerekçesiyle gözaltına alınan üç çocuk annesi Ümran Karakuş’un fotoğrafının yer aldığı gönderiyi paylaşan Kurbanoğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u da eklediği mesajında “bitmek tükenmez bilmez cadı avı”na tepki gösterdi.
Kurbanoğlu, “Mehmet Şimşek’lerin gelmemesi için didinen, şimdilik Kavcıoğlu gibilerin BDDK’ya getirilmesiyle yetinmek zorunda kalan bir menfaat çetesinin operasyonlarını sürdürdüğünü öğrendik” ifadesini kullandı. Mesajının devamında ise “Peki bitmek tükenmek bilmez bu cadı avını sürdüren yargı ve güvenlik bürokrasisinin derdi ne! @yilmaztunc” dedi.
Kurbanoğlu paylaşımlarını şöyle sürdürdü:
‘SÜRECİN SOSYAL KIRIMA DÖNÜŞTÜĞÜ ÇOK AÇIK DEĞİL Mİ’
“12 Eylül’ün etkileri 4 yıl kadar sürdü.
İstiklal Mahkemeleri bile 1925’te tedavüle sokulup 1927’de bir emirle nihayete erdirildi.
Yaşanan sürecin bir sosyal kırıma dönüştüğü açık değil mi?
Kim/Kimler nemalanıyorsa bu hukuksuzluklardan, bilinmeli ki ülkeye de büyük zarar veriyor.
12 Eylül’ün etkileri 4 yıl kadar sürdü.
İstiklal Mahkemeleri bile 1925’te tedavüle sokulup 1927’de bir emirle nihayete erdirildi.
Yaşanan sürecin bir sosyal kırıma dönüştüğü açık değil mi?
Kim/Kimler nemalanıyorsa bu hukuksuzluklardan, bilinmeli ki ülkeye de büyük zarar veriyor— Bahadır Kurbanoğlu (@B_Kurbanoglu) June 14, 2023
‘YENİ KURULMAK İSTENEN REJİMİN KURBANLARI’
Fetö tehdidi, uzun süredir toplum üzerinde demokles kılıcı gibi sallandırılan, yönetim tarzı haline gelmiş bir siyasete dönüştürülmüş durumda.
Beka korkusu sadece terör tehdidi üzerinden değil, bu fasıldan da diri tutulmakta.
Şevket Süreyya’nın ‘Suyu Arayan Adam’da dediği gibi “Aslında hiçbir suçlu değil, yeni kurulmak istenen rejimin kurbanları” Darbe tehdidini alıp üzerinden 7 yıl geçtiği halde hukuksuzluklarla sarmalanmış bir rejimin inşasının meşrulaştırılmasına temel kılmak!”
