Gazetecilerin haberleri ‘ekonomik darbe girişimi’ sayıldı

KRONOS 21 Eylül 2019 GÜNDEM

Doların yükselişi ve Türk Lirası’nın değer kaybı nedeniyle yapılan haberler yüzünden iki gazeteci hakim karşısına çıktı.

Türk Lirası’ndaki değer kaybı ile ilgili haber yapan ABD merkezli medya kuruluşu Bloomberg’in iki Türkiye muhabiri hakkında açılan davanın görülmesine bugün İstanbul’da başlandı.

10 Ağustos 2018 tarihinde Kerim Karakaya ve Fercan Yalınkılıç’ın ekonomik kriz ve dövizdeki dalgalanmalarla ilgili Bloomberg’te yer alan haberleri, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından mahkemeye taşındı.

Soruşturma dosyası daha sonra Sermeye Piyasası Kanunu’na muhalefet ettikleri iddiasıyla dövizdeki artış, bankalar ve Türkiye ekonomisine yönelik sosyal medya paylaşımlarında bulunan 36 kişinin dosyasıyla birleştirildi.

Sosyal medya paylaşım platformu Twitter üzerinde paylaşım yaptığı için yargılananlar arasında gazeteci Merdan Yanardağ, Sedef Kabaş ve ekonomist-yazar Mustafa Sönmez de bulunuyor.

DW Türkçe’den Pelin Ünker’in haberine göre, “Ekonomik darbe girişimi” adı verilen soruşturma kapsamında Bloomberg muhabirleri Kerim Karakaya ve Fercan Yalınkılıç ile birlikte toplam 38 kişi için iki ila beş yıl arasında hapis cezası ve beş bin güne kadar adli para cezası talep ediliyor.

BDDK’nın şikayeti üzerine hazırlanan iddianamede, Bloomberg muhabirlerinin “Türkiye ekonomisinin istikrarını zayıflatmaya çalıştıkları” ileri sürülüyor. Söz konusu haberde 10 Ağustos tarihinde dolardaki yükseliş sonrası bankaların döviz taleplerini karşılamadığı, bu talepte bulunanlara, bunu bir sonraki iş günü olan pazartesi günü yapabileceklerinin belirtildiği ve BDDK’nin bankaların üst düzey yöneticileriyle hafta sonu bir toplantı düzenleyeceği ifadeleri yer alıyordu.

Haberde imzası bulunan muhabirlerden Kerim Karakaya, savunmasında, BDDK’nin söz konusu haberle ilgili sadece toplantı yapılacağı hususunu yalanladığını, buna da ertesi gün güncelledikleri haberde yer verdiklerini vurguladı. Ancak iddianamede güncellenen haberin yer almadığını ifade eden Karakaya, şöyle dedi:

“Bloomberg bütün dünyada 100 ülkede ekonomi haberciliğiyle uğraşan bir medya şirketi. 10 Ağustos günü de piyasalar ve ekonomi için önemli bir gündü. O gün dolar yüzde 24 yükseldi. Yaşananları okuyuculara ilettik, yapmamız gereken işimizi yaptık. Haberle ilgili bir maddi menfaat söz konusu olmadığı gibi sermaye aracılığıyla ilgili de bir husus yoktur. 15 yıldır gazetecilik yapıyorum. Çok kez kriz konusunda yazdım. İlk defa yargılanıyorum.”

Muhabirlerden Fercan Yalınkılıç ise Bloomberg yönetiminin şirket kuralları gereği hesaplarını düzenli olarak kontrol ettiğini belirterek, “Sermaye piyasasında işlem yaptığımız tespit edilirse bu iş akdinin feshi nedenidir. Haberi kendi gözlemlerimizle yaptık. Banka yetkilileri bize döviz veremediklerini, bir sonraki iş gününe çağırdıklarını beyan ettiler” diye konuştu.

Bloomberg muhabirlerinin avukatı Köksal Bayraktar da “Bir gazeteci kamu yararı varsa, güncel ve doğru ise haber verir. Haber tamamen doğrudur. Dolar 5.60 TL iken 6.80 TL olmuş. Bir günde 1.5 lira değer kazanan parayı yayınlamayacak da ne yapacak” diye sordu.

“Twitter mesajlaşmalarından sonra dolar karşısında lirada bırakın değer kaybı olsun dolar gerilemiştir” diyen Bayraktar, sanıkların beraatini talep etti.

Twitter üzerinden paylaşımda bulunan sanıklar da söz konusu dönemde Türkiye ekonomisi ve paranın değeri hakkında endişe duyduklarını, bu nedenle bu paylaşımlarda bulunduklarını belirttiler.

Savunmalarda ayrıca sanıkların herhangi bir menfaat elde etmesinin söz konusu olmadığı, aksine zarar göreceği endişenin taşındığı belirtildi.

Sanıklardan Halil Tokkuş, doların yükselişi sonrası zamların geleceğini dile getirdiği tweeti ile ilgili, “Zaman haklı olduğumu gösterdi. İnsanlar 45 derece sıcakta tanzim kuyruklarında bekledi. Buradaki insanların birkaç tweeti ile ekonomi yıkılıyorsa bu ülke yansın” dedi.

Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlar nedeniyle yargılanan gazeteci Merdan Yanardağ Twitter’daki görüşlerine tamamen katıldığını söyledi ve devam etti:

“BDDK’nın işi batık kredilerle, yolsuzluklarla, spekülasyonlarla ilgilenmektir. Ben işimi yapıyorum dövizdeki yükselişin sorumlusunun gazeteciler ve bu konuda yorum yapan insanlar olduğu bir süreç yaşıyoruz. Ekonomik darbe yapmakla suçlanıyoruz. SPK ve BDDK hakkında buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Ortada bir ekonomik kriz var ve bundan benim bir çıkar elde etmem mümkün değil”

Gazeteci Sedef Kabaş da Twitter’daki paylaşımlarının ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu vurgulayarak bu paylaşımların yalnızca ekonomik krize eleştirileri olduğunu ve hiçbir kişisel menfaat elde etmesinin söz konusu olmadığını söyledi.

Ekonomist yazar Mustafa Sönmez ise savunmasında bu davanın ekonomik değil politik bir dava olduğunu vurguladı. Sosyal medyayı Anayasa’da yer alan ifade özgürlüğü kapsamında etkin bir mecra olarak kullandığını ifade eden Sönmez, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve BDDK hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.

Sönmez, “Ne benim ne başkasının twitleriyle Türkiye bankacılık sistemi acze düşer. Düşüyorsa vah o sistemin haline. Bu dava ile yapılmak istenen ifade özgürlüğünün kısıtlanmak istenmesi, korku ve yılgınlık yaratmaktır” ifadelerini kullandı.

Savunma avukatları sanıkların derhal beraatini talep etti. Sanıklar ve sanık müdafilerinin savunmaları tamamlandıktan sonra SPK ve BBDK avukatları söz aldı. SPK avukatı, sanıkların söz konusu suçlardan yargılanmaları taleplerini yineledi. BDDK ise dosyaya suçtan zarar gördüğü gerekçesiyle müdahil olma talebini iletti.

38 sanıktan 19’u mahkemede hazır bulunurken, mahkeme başkanı, hem tüm sanık ifadelerinin alınmaması hem de dosyanın geldiği aşama nedeniyle sanıklar ve sanık müdafilerinin beraat taleplerini reddetti. BDDK’nin suçtan zarar görme ihtimaline binaen davaya müdahil olma talebi ise kabul edildi. Duruşma 17 Ocak 2020 tarihine ertelendi.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com