MİT raporunu yayınladığı gerekçesiyle tutuklanan gazeteci Tolga Şardan’ın ailesine ve avukatlarına herhangi bir bilgi verilmeden Ankara'da kaldığı Sincan 1 No'lu F Tipi Cezaevi'nden İstanbul’a sevk edildiği öğrenildi. Şardan'ın Silivri Cezaevi'ne nakledilmesi bekleniyor.
Gazeteci Tolga Şardan’ın Sansür (Dezenformasyon) Yasası kapsamında tutuklanmasına tepkiler büyürken, Şardan ile ilgili bir gelişme yaşandı.
Kısa Dalga‘dan Esra Tokat’ın haberine göre; Tolga Şardan’ın ailesine ve avukatlarına herhangi bir bilgi verilmeden Ankara’da kaldığı Sincan 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nden İstanbul’a sevk edildiği öğrenildi.
Şardan’ın sevk haberi şans eseri öğrenildi. Bir avukatın ziyaret etmeye gittiği Sincan 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde Şardan’ın İstanbul’a sevk edildiği bilgisi verildi.
Öğle saatlerinde avukatları aracılığıyla mesaj gönderen Şardan, tutuklanmasıyla ilgili düşüncelerini şöyle aktarmıştı:
“BAŞSAVCININ KİŞİSEL HIRSI NEDENİYLE YAPTIĞI BİR TUTUKLAMA”
“Hırsımdan ağladım. Üzüldüğümden değil. Bunun bir siyasi meseleye dönüşmesini de istemiyorum. Bu ülkenin sorunu. Bu bir gazetecilik meselesi. Şardan’ın şahsi mesele değil. Ben çıkınca yazmaya devam edeceğim tabiki. Yazdığımın doğruluğuna da güveniyorum. Ben sadece gazeteciliğin gereğini yaptım. Yine olsa yine yaparım. Bu tutuklamanın Cumhurbaşkanının talimatıyla olduğunu da düşünmüyorum. Bu başsavcının kişisel hırsı nedeniyle yaptığı bir tutuklamadır. İçişleri Bakanlığınca bir temizlik operasyonu başladı bunun yargı ayağının da mutlaka olması gerekiyor. Ali Yerlikaya operasyonlara başladı güvenliği sağlamak için, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de ‘artık gri listedeyiz ülkenin istikrarının sağlanması gerekiyor’ diye düğmeye bastı. Bu sebeple ne olursa olsun bunların devamının geleceğine inanıyorum.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Şardan’ın tutuklanmasına gerekçe olarak öne sürülen 31 Ekim tarihli “MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?” başlıklı yazısına, tutuklandıktan bir gün sonra, 2 Kasım’da erişim engeli getirildi.
Tolga Şardan savcılık ifadesinde, “Sadece halkı bilgilendirmek için gazetecilik yaptım” dedi; avukatı yazının ihbar niteliğinde sayılması gerektiğini söyledi.
