Gazeteci-yazar Fehmi Koru: "Yeniden Refah, kendilerinin temsil ettiğine inandıkları siyasi çizgiyi AK Parti’nin gasp ettiğine inanıyorlar ve haklarını -oylarını- geri almanın peşindeler. Süleyman Demirel’in Anavatan Partisi için kullandığı, ‘kendisinin tapulu arazisi üzerine kurulmuş gecekondu’ benzetmesini, YRP de AK Parti için düşünülüyor olmalı."
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan lehine çekilerek Cumhur İttifakı’na destek veren ancak yerel seçimlerde AKP ile anlaşamayarak her ilde aday çıkaran Yeniden Refah Partisi, bu seçimlerin sürpriz partisi olabilir. Anketlere göre genel seçimlerde yüzde 3 alan partinin oyları yükselişe geçmiş durumda. Uzmanlara göre Yeniden Refah bu oyları AKP’den alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’li isimlerin de Yeniden Refah’ı hedef alan açıklamalar yapması, bu iddiaları doğrular nitelikte…
Peki, Yeniden Refah ne yapmak istiyor? Bu konuyu köşesine taşıyan gazeteci-yazar Fehmi Koru, Süleyman Demirel’in siyasi yasaklı olduğu bir dönemde kurulan Anavatan Partisi için kullandığı ve siyasette sembol haline gelen “Tapulu arazime gecekondu yaptırmam” ifadesini hatırlattı ve Yeniden Refah’ın da AKP için bu düşüncede olduğuna dikkat çekti.
Fehmi Koru, “Görebildiğim kadarıyla, kendilerinin temsil ettiğine inandıkları siyasi çizgiyi AK Parti’nin gasp ettiğine inanıyorlar ve haklarını -oylarını- geri almanın peşindeler… Süleyman Demirel’in partisinin kapatıldığı, yerine kurulan partinin seçime girmesine izin verilmediği, kendisinin de siyasi yasaklı olduğu askeri dönemde, Anavatan Partisi için kullandığı, ‘kendisinin tapulu arazisi üzerine kurulmuş gecekondu’ benzetmesi, YRP’de AK Parti için düşünülüyor olmalı” dedi.
Yazının ilgili kısmı şöyle:
“Partinin stratejik hedefi, AK Parti ile yakın görünüp kendi simgesi ile varlığını sürdürmesini gerektiriyor. Bu yöntemle, her seçimde oyunu artırabilme imkanı bulabilir.
YRP geçen seçimde belirlediği bu yöntemi bu seçimde daha da belirgin hale getirmiş oldu.
Peki de, YRP gerçekte ne yapmak istiyor?
Görebildiğim kadarıyla, kendilerinin temsil ettiğine inandıkları siyasi çizgiyi AK Parti’nin gasp ettiğine inanıyorlar ve haklarını -oylarını- geri almanın peşindeler…
Süleyman Demirel’in partisinin kapatıldığı, yerine kurulan partinin seçime girmesine izin verilmediği, kendisinin de siyasi yasaklı olduğu askeri dönemde, Anavatan Partisi için kullandığı, ‘kendisinin tapulu arazisi üzerine kurulmuş gecekondu’ benzetmesi, YRP’de AK Parti için düşünülüyor olmalı.
Aceleleri yok, oyları her seçimde azalan AK Parti’nin yerine kendilerinin geçeceği hesabıyla teenni ile hareket ediyorlar.
Konuya böyle yaklaşınca, YRP’yi önceki seçimde olduğu gibi ittifak içinde tutsa da veya bu seçime giderken şu ana kadar benimsendiği üzere dışarıda bırakarak muhalif cepheye sürüklese de, AK Parti’nin, her iki ilişkide de kaybeden taraf olacağı anlaşılır.
Cumhur İttifakı içerisinde ama AK Parti’ye ve politikalarına en ciddi muhalefeti yapanlar sıralamasında önlerde bir parti YRP. Yalnızca eleştiri yapmakla yetinmiyor, iktidarın hassas olduğu varlık sorununa yönelik itirazları da var ve onları da kullanıyor.
Erbakan soyadının belli bir seçmen kesimi üzerinde ağır bir etkisi olduğu da muhakkak.
Memur, çalışan ve emekli kitlelere Necmettin Erbakan’ın başbakan olduğu bir yıl sürmüş Refahyol hükümeti döneminde gerçekleştirilmiş iyileştirmeleri hatırlatması, YRP’nin, ekonomik sorunların çözümünde de iddialı olabileceğini düşündürmesi bakımından önemli.
Sürprizlerin partisi bakalım sandıkta nasıl bir varlık gösterecek?”
