Fehmi Koru, 89 seçimlerini hatırlattı: Turgut Özal’ı dip dalga götürdü, bu seçimde de olur mu?

Yazar Fehmi Koru, "1989 yerel seçimi, partisinin ilelebet iktidarda kalacağını sanan Turgut Özal’ın Anavatan Partisi’ne bir büyük tepki hareketine dönüşmüştü. İktidarı ‘dip dalga’ götürdü. Acaba bu seçimden ne beklenebilir?"

KRONOS 03 Mart 2024 GÜNDEM

Gazeteci-yazar Fehmi Koru, seçmenlerin olumsuzluklara çok kızdığı dönemlerde yerel seçimlerin tepki oylarına dönüştüğünü hatırlattığı yazısında, 1989 yılında Anavatan Partisi’nin yenilgisine işaret etti.  Koru, 1989 yerel seçimlerinim partisinin ilelebet iktidarda kalacağını zanneden Turgut Özal’ın Anavatan Partisi’ne büyük bir tepki hareketine dönüştüğünü anımsattı ve “İktidarı dip dalga götürdü” dedi. Koru, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde ne beklenebileceğine dair yaptığı değerlendirmede, dip dalga ihtimalini gündeme getirdi.

Fehmi Koru’nun yazısı şöyle:

“1989 yerel seçimi, partisinin ilelebet iktidarda kalacağını sanan Turgut Özal’ın Anavatan Partisi’ne bir büyük tepki hareketine dönüşmüştü. Bedrettin Dalan gibi olağanüstü popüler ve kamuoyu yoklamalarında açık ara önde görünen biri, aynı öfkeden nasibini alarak, İstanbul belediye başkanlığını kaybetti.

İktidarı ‘dip dalga’ götürdü.

Acaba bu seçimden ne beklenebilir?

Cumhur İttifakı partileri bu seçimin bankosu hiç kuşkusuz. AK Parti ile ortağı MHP aday gösterilecek il ve ilçeleri güç oranlarına göre aralarında paylaştılar. İstanbul ve Ankara’da büyükşehir adayları AK Parti’den, fakat her iki ilde bazı ilçeler MHP’ye bırakıldı.

AK Parti’nin propaganda amaçlı kullanabildiği sayısız gazete, radyo ve televizyon kanalı var.

İktidarın adayları kazanmayacak da, sesleri yalnızca kendi dar alanlarında duyulabilen, muharip uçaklar uçurtamayan, havadan karaya süpersonik füzeler gönderme testleri yapamayan, adayları kazandığında ülke yönetimiyle el ele vermeyecekleri için devlet imkanlarından mahrum kalacakları sürekli hatırlatılan muhalefet partilerinin adayları mı kazanacak?

Nereden bakılırsa bakılsın, kazanma ihtimali en yüksek olanlar iktidarın iki ortağının adayları…

Zaten, iktidarın, İstanbul ve Ankara’da bui kentlerin yerleşik halklarıyla uyuşması zor, kampanyaları göze ve kulağa hoş gelmeyen adaylar çıkarma cesareti, yukarıda saydığım doğal üstünlükleri sayesinde.

Muhalefetin saflarına bakıldığında ise, darma dağınık bir görüntü var, yalan mı?

‘MUHALEFET SEÇİME BİRLİKTE GİRSEYDİ…’

Tıpkı Cumhur İttifakı gibi, kendi aralarında güçlerine göre il ve ilçeleri paylaşarak seçime girebilselerdi, sandıktan çıkacak tablo muhalefetin lehine olabilirdi.

Oysa hemen her muhalefet partisi bu seçime kendi adaylarıyla giriyor; her seçim bölgesinde bir kişi belediye başkanı seçileceği için hepsi kazanamayacak, bu kesin, ancak hepsi birden kaybedebilir.

Acaba öyle mi olacak?

George Galloway’in İngiltere’deki durumundan hareketle bizdeki muhalefetin bu seçimde şansı olup olmadığına bakalım

İktidardaki Muhafazakar Parti ile, ilk genel seçimde milletvekilliklerinin çoğunu kazanacağına mutlak gözüyle bakılan İşçi Partisi yanında, Galloway’in şansı yok gibiydi. Muhafazakar Parti tepki oyları yüzünden sıkıntı yaşadığı, İşçi Partisi de güçlü adayını İsrail karşıtı olduğu için desteklememeye karar verdiği için, aradan Galloway çıkıverdi.

Cumhur İttifakı’nın adayları beklendiği kadar güçlü değil. Ekonomik sıkıntılar halkın her kesiminde tepki uyandıracak kadar güçlü. 16 milyonluk emekliler kitlesi de büyük hayal kırıklığı yaşıyor.

İngiltere’de seçim beklediğim gibi gelişti. Bakalım bizde beklenen gibi mi gelişecek yoksa benim tahmin ettiğim gibi mi?

Tahminimin ‘dip dalga’ olduğunu yazmıştım değil mi?…”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com