Eski Bakan Hüseyin Çelik eğitim sistemini eleştirdi: İnsan kaynakları yönetimimiz berbat

AKP döneminde en uzun süre Milli Eğitim bakanlığında bulunan Hüseyin Çelik, eğitim sistemine keskin eleştiriler getiriyor Daha önce Erdoğan’a uzaktan eğitim mektubu yazan Çelik, insan kaynakları yönetiminin berbat olduğundan yakınıyor ve bilimsel araştırma alanında İran'ın bile gerisinde olduğumuza dikkat çekiyor.

KRONOS 22 Ağustos 2023 GÜNDEM

Bir dönem Kültür Bakanı (58’inci Hükûmette) ve Millî Eğitim Bakanı (59. Hükûmette) görevlerinde bulunan, AKP Van ve Gaziantep milletvekili Prof. Dr. Hüseyin Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla yürürlükte olan eğitim sistemini eleştirdi.

“Eğitim sistemimizin içinde bulunduğu vaziyeti yazdım.” başlığıyla yaptığı paylaşımda Çelik şu ifadelere yer verdi:

“HASTALIK DOĞRU TEŞHİS EDİLMEZSE TEDAVİSİ DE DOĞRU OLLMAZ”
“Son OECD Raporuna göre Türkiye’de eğitimden memnuniyet %21 ile dibe vurmuş durumda. “Ak Parti döneminde en uzun süre Milli Eğitim Bakanlığı yapan sensin” şeklindeki itirazlar için hemen söyleyeyim. Ben görevi bıraktığım zaman bu oran %51 idi. Hastalık doğru teşhis edilmezse tedavisi de doğru olmaz. Her türlü siyasi endişe ve mülahaza bir yana bırakılarak bu hayatî konu acilen masaya yatırılmalıdır.

“BİLİMSEL ARAŞTIRMA ALANINDA İRAN’IN BİLE GERİSİNDEYİZ”
Üniversite cephesinde durum daha da vahimdir. Rektörler, çoğunlukla liyakat ve ehliyete göre değil, biat ve sadakate göre atanıyor. Onlar da dekan, yüksek okul ve enstitü müdürlerini tayin ederken aynı kriterden şaşmıyorlar. Bilimsel araştırma alanında İran’ın bile gerisindeyiz.

Üniversite sayısını arttırmamız gerekiyordu ve artırdık ama niteliği niceliğe kurban ettik.

“İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİMİZ BERBAT”
Eğitim alanındaki Problemimiz, eğitimin fiziki mekanları, alet edevat meselesi değil; mesele, eğitimin ruhunun olmaması. Genel olarak İnsan kaynakları yönetimimiz berbat vaziyette.

Ak Partili bir bakan göreve başlayınca iktidar değişmiş gibi tepeden tırnağa bürokratları değiştiriyor. Eskiler henüz işe alışmış ve ısınmışken gidiyor, yerlerine gelen yeniler, epey bir süre acemilik ve bocalama devresi geçiriyor. Onlar işe tam hakim olmaya başlayınca bakan değişikliği rüzgarı onları da “havuza” atıyor.

HAVUZ PERSONELİ
Bugün Milli Eğitim Bakanlığı’nın kurumsal hafızası olan binlerce yetişmiş eğitim yöneticisi, sonbaharda dökülen gazeller gibi “havuza” dökülmüş durumda. Bu insanlar elini soğuk sudan sıcak suya koymadan, çoğunlukla da evde oturarak maaş alıyor. Artık maaş almak için bankamatiğe gitmeye bile gerek yok. Hesaba yatırılır yaptırılmaz mobil telefon aracılığıyla maaş kullanıma hazır. Zaten artık onların adı “Havuz” personelidir.


“ARTIK APK DİYE BİR BİRİM YOK”
Her türlü israf kötü ve haram olmakla beraber bana göre en büyük israf, yetişmiş insan israfıdır. Eskiden, üst düzey bürokratlar görevden alındığı zaman APK uzmanı olarak atanıyordu. Her bakanlığın APK birimi, o zaman bankamatik elemanları ile dolu idi. APK’nın açılımı “Araştırma, Planlama ve Koordinasyon” idi ama uygulamada bu “Al Paranı Kaybol” anlamına geliyordu.

Artık APK diye bir birim yok. Şimdi görevden alınanlar “araştırmacı” olarak atanıyor.

İşsiz, güçsüz, kenara atılan kimselere bu unvanın verilmesi, araştırma kavramının içini ne kadar boşalttığımızı gösteriyor.

“DOST YÜZÜNÜZE AYNA TUTANDIR”
Bunlar, anlayanlar için dost uyarısıdır. Mevlana, “iyi bir dostu olanın aynaya ihtiyacı yoktur.” der. Dost yüzünüze ayna tutandır. Birileri size çürümüşlüğü gül gülistan gösteriyorsa bilin ki, o sizin asla dostunuz değildir.

Benden sonra gelen 7 bakanın, mevcut bakan arkadaşımız hariç, hepsine hayırlı olsun ziyaretine gidip, kendilerine bir telefon mesafesi kadar uzak olduğumu, destek olmak amacıyla bana bir şey düşerse seve seve üzerime düşeni yapmaya hazır olduğumu ifade ettim. Yeni bakan arkadaşımıza da gidip aynı vazifemi yapacağım.

HERKESİN AKLI KENDİSİNE YETİYOR
Ne var ki, bizim ülkemizde herkesin aklı kendisine yettiği için asla böyle bir talep gelmedi. Bu durum sadece Milli Eğitim’e mahsus da değil. Ne yazık ki bütün bakanlıklarda durum aynıdır.

Unutmayalım ki, eğitimde ayağı sağlam basmayan bir ülkenin ekonomide sağlam bir zeminde ilerlemesi mümkün değildir. Hele ki, Türkiye artık vasıflı göç veren ancak vasıfsız göç alan bir ülke iken….”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com