Eski AİHM Yargıcı Türmen açıkladı: Türkiye, İsrail’e açılan soykırım davasına neden müdahil olmuyor?

'Türkiye mangalda kül bırakmıyor ama Türkiye-İsrail ilişkilerinin iki yüzü var; bir gerçek yüzü bir de Türk halkına takdim edilen yüzü var. Burada da öyle. Türk halkına deniyor ki, İsrail’e karşı tavrımız bu, ama öbür taraftan İsrail ile ilişkiler tıkır tıkır işliyor.'

KRONOS 18 Ocak 2024 GÜNDEM

Rıza Türmen.

Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yargıcı Rıza Türmen,  Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e yönelik açtığı soykırım davasına Türkiye’nin müdahil olabileceğini ancak AKP iktidarında böyle bir niyet görmediğini söyledi.

Türmen, ‘Türkiye mangalda kül bırakmıyor. Mitingler düzenleniyor, her zaman İsrail aleyhine sloganlar atılıyor. Ancak diğer yandan da İsrail’le ilişkileri devam ettiriyor. Büyükelçiler yerinde.  Türkiye, bir şey yapmak istiyorsa, pekala davaya müdahil olabilir. Ama böyle bir niyet gözükmüyor.’ dedi.

Gazete Duvar’a konuşan Rıza Türmen şu görüşlere yer verdi:

Güney Afrika apartheid rejiminden çok zarar görmüş bir ülke. Bundan zarar gören bir ülkenin soykırıma daha yakın bir ilgi göstermesi anlaşılır bir durum. Güney Afrikalı lider Nelson Mandela, her zaman Filistinlilere elini uzatmıştır.

Ancak burada şu noktayı atlamamak lazım. Davayı açmakla bitmiyor, davaya başka devletler müdahil olabiliyor. Mesela, Almanya, İsrail lehine davaya müdahil oluyor.

Türkiye bu konuda mangalda kül bırakmıyor. Mitingler düzenleniyor, her zaman İsrail aleyhine sloganlar atılıyor. Ancak diğer yandan da İsrail’le ilişkileri devam ettiriyor. Büyükelçiler yerinde. Türkiye’nin dış politikadaki asıl problemi bu. Her şey göründüğünden farklı bir anlam taşıyor. Her şeyin iki yüzü var; bir gerçek yüzü bir de Türk halkına takdim edilen yüzü var. Burada da öyle. Türk halkına deniyor ki, İsrail’e karşı tavrımız bu, ama öbür taraftan İsrail ile ilişkiler tıkır tıkır işliyor. Türkiye, bir şey yapmak istiyorsa, pekala davaya müdahil olabilir. Müdahil olursa, yazılı-sözlü görüş bildirme hakkı olur. Buna engel bir durum yok ama böyle bir niyet gözükmüyor.

Soykırım Sözleşmesi, dava açan devletler bakımından değil, sözleşmeye taraf bütün devletler bakımından birbirlerine karşı bir yükümlülük getiriyor. Sözleşmeye taraf olan devletler, soykırımı önlemekle, cezalandırmakla yükümlüler. O nedenle Uluslararası Adalet Divanı, soykırıma hükmederse sözleşmeye taraf devletlerin de önleme, cezalandırma gibi konularda yükümlülüğü olacak. Böyle bir önemi var. Bir diğer önemi de soykırım kararı verildiğinde takdirde İsrail’in eylemlerinin netleşecek olması. Güney Afrika’nın kaybetmesi halinde de İsrail dünyaya, “Bakın, benim eylemlerim soykırım değil” diyerek meşruiyet katacak. O bakımdan, riskli bir dava.

 

Sözleşmeden gelen yükümlülükler var. İsrail’in karara uyması gerekiyor tabi. Ancak uymadığı takdirde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin toplanıp farklı baskılar uygulaması gerekiyor. O zaman ABD’nin İsrail’e verdiği destek de soykırım suçuna iştirak olur ve ABD’nin yaptığı desteğin ve yardımın niteliği değişir.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram