Eşi de hapiste: Dört çocuk annesi Rukiye Çoygar tutuklandı

Eşi de cezaevinde olan, ev hanımı Rukiye Çoygar, 6 yıl 3 aylık hapis cezası onandığı için önceki gün tutuklandı.

SEVİNÇ ÖZARSLAN 09 Eylül 2023 GÜNDEM

Manisa’da kapatılan dershanelerde görev yaptığı için 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan ve halen Samsun Bafra T Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan muhasebeci Mustafa Çoygar’ın eşi, ev hanımı Rukiye Çoygar, 6 yıl 3 aylık hapis cezası onandığı için önceki gün tutuklanıp Samsun S Tipi Cezaevine konuldu.

Babalarından sonra anneleri de tutuklanan Vedat (14), Mücteba (13), Zeynep (12), Yusuf (8) Sinop Boyabat’taki evlerinde dedelerinin ve akrabalarının gözetiminde kalıyor.

İki ay önce Yeşil Sol Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Youtube kanalına konuşan Çoygar, 15 Temmuz’dan sonra hem eşinin hem kendisinin yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:

“Yedir yıldır 4 çocuğumla birlikte Boyabat’ta yaşıyoruz. Eşim Boyabatlı, ben Afyonlu’yum. Dershaneler kapatıldıktan sonra eşim işsiz kaldı ve kendi memleketime Afyon’a göçtük. Ben o süreçte hamileydim. Annem Alzheimer hastası. Bebekler var. Annem gürültüden rahatsız oldu, açık açık söyledi bunu bana. Biz tekrar Boyabat’a döndük.

O dönemde OHAL vardı. Zannedersem ‘Dışarıdan gelenleri bildirin’ diye talimat vermişler. Küçüklükten tanıdığım mahallemizin muhtarı bir yazı yazmış, ‘Kızım oğlum fetö’cüdür’ diye. Annem okuma yazma bilmez, imza atamaz, altına anneme parmak bastırmışlar.

Bunun arkasından Boyabat’a evimize baskına gelindi. Kucağımda 2,5 aylık bebeğim, eşimle beni alıp götürdüler. O dönemde eşim imzayla, beni de bebek olduğu için bıraktılar. Daha sonra herhalde hakim görevden alınmış, eşimi tekrar aldılar.

22 AY EŞİMDEN HABER ALAMADIK

22 ay boyunca eşimden hiç haber alamadık. Bir valizle 22 ay boyunca kayınvalidemin evinde kaldım. Çocuklar küçük; en küçüğü o zaman 2,5 aylık, 4, 5, 6 yaşında. Kayınvalidem hap kullanacak kadar hasta biri. Kimse istemedi bizi, herkes sırt döndü. Sonra bir şekilde ev tuttuk. Ben sosyal derneklere başvurdum, eşim cezaevinden sosyal derneklere ‘yardım edin’ diye mektuplar yazmış.

Çocuklar dışarı oynamaya çıkarlardı, ‘fetö’cünün oğlu oynamaz diye çocukları eve kovaladılar. Yavrularım eve gelirlerdi, ‘Anne bize böyle diyorlar, babam niye içeride?’ Desinler, boş verin desem de çocuklar küçük nasıl anlatacaksın?

“SAVCI, NASIL EVLENDİNİZ” DİYE SORDU

33 ay sonra eşim tahliye edildi. Saldıkları gün beni de mahkemeye çağırdılar. Zaten ara ara evden alıp ifadeye götürdüler zaten, çapraz sorguya çektiler. Savcı beni çağırıyor, ‘Nasıl evlendiniz, ne yaptınız ne ettiniz?’ diye sorular soruyor. Bağırıyor. Çocuklar okulda, eve gelecekler, beni bulamazlarsa, ben sorgudayım, eşim içeride, kimsemiz yok…

“BANA ATFEDİLEN SUÇ NE? BEN NE YAŞIYORUM?”

Sonra benim hakkımda da soruşturma açtılar. Eşim bir avukata mektup yazmış, vekaletini alıp ona yardım diye, eşim bankadan para çekmesini bile bilmez diye. O avukat bana ulaştı. Sonra bana dediler ki, ‘Sana atfedilen suçu kabul ediyor musun?’ Bana atfedilen suç ne, ben ne yaşıyorum? Ev hanımıyım, eşim dershanede çalışmış, ben onunla tanışıp evlenmişim, karıncayı incitmemiş bir insan.

“EŞİM TAHLİYE EDİLİNCE ALKIŞLADIM DİYE HAKİM SİNİRLENDİ”

Eşimin çıktığı gün mahkemede ‘Mustafa Çoygar tahliye’ deyince ben alkışlamışım. Orasının ağır ceza mahkemesi olduğunu nereden bileyim, ben alkışlayınca hakim sinirlenmiş. Eşim çıktı, iş aramaya başladı, köyde iş buldu, ıspanak ektik, zehirli çıktı, karpuz ektik, o da sıkıntılı çıktı, el ele verdik, yaşamaya çalıştık. Eşim zaten içeride bizi düşündüğünden dolayı ileri derecede psikolojisi bozuldu, hap kullanmaya başladı, bana her zaman ‘Ben dayakla büyüdüm Rukiye’ diyordu. İşte böyle… Bekledik, bugün bitecek yarın bitecek diye bekledik. Senin çocukların var bir şey olmaz dediler hep. Çocuklarıma sarıldım çok şükür bir şey olmaz diye.

“MAHKEMEDE KORKTUM, SUSTUM, PUSTUM”

Beni mahkemeye çıkarttılar, küçük bir ekrana eşimi koymuşlar, ben eşime gülmüşüm, eşim dedi ki ‘Rukiye Ağır Ceza Mahkemesi’ndesin gülünür mü, hakime hocam deme’, ben ne bileyim hakime ne denileceğini. Mahkemede yüz yüze görüşme yok, hiç kimse bana bir şey sormadı. SEGBİS koptu gitti geldi, hakim içeride bağırdı çağırdı. Ben korktum, sustum, pustum.

YAŞANANLAR NORMAL DEĞİL, DÜŞÜNÜYORUM BENİM SUÇUM NE?

Mahkemedeyim ama küçük bir odaya soktular, karşında bir ekran, oradan konuşuyorlar, sen dinliyorsun anlıyorsun anlamıyorsun, ekran kopuyor sürekli, sana kimse bir şey sormuyor. Sonra hakkında ceza veriliyor. Ben düşünüyorum, suçum ne?

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com