Din kültürü öğretmeni eşi tutuklu olan ev hanımı Fatma Ertuğrul tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Üç çocuk sahibi Ertuğrul ailesinin en küçüğü 8 yaşındaki Hatice yüzde 98 bedensel engelli olduğu için yürüyemiyor, oturamıyor ve konuşamıyor.
Gülen cemaati üyesi olduğu gerekçesiyle 12 yıl hapis cezası verilen Hamza Ertuğrul'un cenazeye gelemediği belirtildi.
Kahramanmaraş’ta özel bir okulda din kültürü öğretmeni olarak çalıştığı için 12 yıl hapis cezası verilen ve 7 yıldır mahpus olan Hamza Ertuğrul’un 10 aydır karaciğer nakli bekleyen ev hanımı eşi Fatma Ertuğrul‘un (46), tedavi gördüğü Malatya Turgut Özal Hastanesi’nde 28 Haziran 2023’te hayatını kaybettiği öğrenildi.
Fatma Ertuğrul’un, en küçüğü yüzde 98 bedensel engelli olmak üzere üç çocuğu bulunuyordu.
Kronos’a konuşan Fatma Ertuğrul’un oğlu Orhan Ertuğrul, “Annem 7-8 ay Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde karaciğer bekledi. Orada durumu bayağı kötü oldu, çok ilgilenmediler, biz de 12 Mayıs’ta Malatya’daki hastaneye geri getirdik. Malatya’da ellerinden geleni yaptılar ama karaciğer lazımdı, onu da bulamadık. En son bilinci gitti, 8 gün yoğun bakımda kaldı. İki günde bir, bir organı iflas etmeye başladı. En son Kurban Bayramı’nın ikinci günü kalbi durdu.” dedi.
“ANNEMİZ VEFAT ETTİ, BABAMIZ HAPİSTE”
Konuşma, oturma, yürüme yetisi olmayan Hatice’nin annesinin ölümünden haberi olmadığını söyleyen Orhan Ertuğrul, “Hatice’nin yanında bir şey konuşmuyoruz. O kendisini ifade edemiyor ama bizim konuştuklarımızı anlıyor. Daha fazla üzülmesini istemiyoruz. Annemiz vefat etti, babamız hapiste, pek sanmıyoruz ama tahliyesini bekliyoruz.” diye konuştu.
YENİ İNFAZ KANUNU NEDEN BABALARI KAPSAMIYOR?
Geçtiğimiz nisan ayında Resmi Gazete’de yayınlanan ve kamuoyunda “Yusuf Kerim maddesi” olarak bilinen kanuna göre, çocuğu hasta olan sadece hükümlü annelerin infazı erteleniyor. Ancak aynı kanun ne tutuklu anneleri, ne de hükümlü ya da tutuklu babaları kapsamıyor.
“BABAMIN TUTUKLANMASINI ANNEMİN HASTALIĞINI TETİKLEDİ”
Babası tutuklandıktan kısa bir süre sonra annesine karaciğer nakli yapıldığını belirten Orhan Ertuğrul, 15 Temmuz’dan sonra ailece yaşadıklarını şöyle aktardı:
“Biz Kahramanmaraş’ta yaşıyorduk. Babam özel bir okulda din kültürü öğretmenliği yapıyordu. Üç kardeşiz. En küçük kız kardeşim Hatice Aralık 2015’te dünyaya geldi ancak tedavisi geciktiği için yüzde 98 bedensel engelli kaldı. Şu an yatalak. Yürüyemez, oturamaz, konuşamaz. Bakımıyla babaannem, yengem ve 17 yaşındaki kız kardeşim ilgileniyor.
Babam kardeşimin tedavisi için öğretmenliği bıraktı, Kayseri’ye yerleştik. Eylül 2016’da babamı tutukladılar. Bank Asya vs. gibi sebeplerle 12 yıl ceza verdiler. Aslında savcı, 6 yıl 3 ay ceza istedi ancak hakim 8 yıl verdi ve yüzde 50 de cezayı artırdı.
Babam yedi yıldır Kahramanmaraş Türkoğlu Cezaevi’nde kalıyordu, depremden sonra Antalya L Tipi Cezaevine nakledildi. Depremde evimiz hasar gördüğü için biz Antalya’ya taşındık. Aslında annemin karaciğerindeki sorun 2012 yılında çıktı ama doktorlar 20-25 sene sorun olmadan yaşarsın dediler. Fakat babam tutuklandıktan sonra bir yıl bile olmadan 2017 yılında anneme karaciğer nakli yapıldı. Tutuklama annemin hastalığını tetikledi. Bende de TİP 2 diyabet hastalığı ortaya çıktı.”
