‘Erdoğan ve El Nahyan’ı ‘soğuk barış’ için İngiltere ikna etti’

Emekli Büyükelçi Tan: İngiltere, ABD’nin de desteğiyle, iki ülke arasında yaptığı arabuluculuğu başarıyla sonlandırdı. İki ülkeyi “soğuk barış” için ikna etti. İçinde bulundukları siyasi yalnızlıktan kurtulmaları için alan açtı. Artık, top Türkiye ve BAE ikilisinin sahasında.

KRONOS 30 Kasım 2021 GÜNDEM

Emekli Büyülelçi Namık Tan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Birleşik Arap Emirlikleri Veilaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed El Nahyan arasındaki görüşmenin, ABD’nin destegiyle İngiltere tarafından planlandığını ve tarafların soğuk barışa ikna edildiğini yazdı.

Türkiye’nin eski ABD Büyülelçisi Tan, ‘Erdoğan yönetimi, bölgede bir süredir yaşamakta olduğu, hatta bir zamanlar övündüğü yalnızlığı kırmak istiyor… Bu durumu fırsat olarak değerlendiren İngiltere, ABD’nin de desteğiyle, iki ülke arasında yaptığı arabuluculuğu başarıyla sonlandırdı. İki ülkeyi “soğuk barış” için ikna etti. İçinde bulundukları siyasi yalnızlıktan kurtulmaları için alan açtı.’ dedi.

Emekli Büyükelçi Namık Tan yetkinreport’ta yayınlanan yazısında özetle şu görülere yer verdi:

Küresel güçler arasında Orta Doğu’da nüfuz alanlarını genişletmek amacıyla sürdürülen kıyasıya rekabetin de bu gelişmelerde belirleyici rolü var.

Bölgesel güç olan Türkiye, bilhassa son on yılda izlediği yanlış politikalar sebebiyle, Orta Doğu’da çok ciddi bir zemin kaybı yaşadı. Bu çerçevede Suriye, İsrail ve Mısır başta olmak üzere birçok bölge ülkesiyle diplomatik ilişkileri sekteye uğradı. Bu, Türkiye’nin, yeniden şekillenmekte olan Orta Doğu’da ve Doğu Akdeniz’de oyun kurucu ve yönlendirici olarak rol almasına engel oldu. Ayrıca, hesap hatası yaparak, İbrahim Anlaşmalarına baştan karşı çıkmasıyla hem Orta Doğu’da hem Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı cepheler oluştu.

ABD, Orta Doğu’da yumuşamanın konsolide edilmesi sürecini yönetmek hususundaki sorumluluğu tamamen İngiltere’ye bıraktı. Bölgeye ilişkin tarihi birikimi ve tecrübesi çerçevesinde, İngiltere, bence üstlendiği görevi başarıyla yerine getiriyor.

BAE’nin, devlet kapasitesinin çok üstünde rollere soyunması üzerine, bölgenin ağırlıklı ülkeleri İran, Mısır ve Suudi Arabistan’ın yanı sıra Türkiye ve diğer bazı Arap ülkelerinde yarattığı rahatsızlık, İngiltere’nin kurguladığı bölgeye ilişkin yeni düzeni tehdit etmeye başladı. BAE’nin, Suudi Arabistan ile ilişkileri de belli ölçüde gerginleşti. MBZ ile MBS arasındaki işbirliği yara aldı. BAE, son zamanlarda Körfezde sahip olduğu ağırlığı kaybetmeye, bir anlamda yalnızlaşmaya başladı.

Erdoğan yönetimi, bölgede bir süredir yaşamakta olduğu, hatta bir zamanlar övündüğü yalnızlığı kırmak istiyor. Ancak, Mısır, İsrail gibi arasının bozuk olduğu bölge ülkeleriyle ilişkilerini düzeltme girişimleri bir türlü istenen sonucu vermiyor. Buna, bir de giderek derinleşen ekonomik kriz ve dış kaynak arayışı eklendi. Dolayısıyla, bölge ülkeleriyle ilişkileri yeniden kurma ihtiyacı öne çıktı.

Bu durumu fırsat olarak değerlendiren İngiltere, ABD’nin de desteğiyle, iki ülke arasında yaptığı arabuluculuğu başarıyla sonlandırdı. İki ülkeyi “soğuk barış” için ikna etti. İçinde bulundukları siyasi yalnızlıktan kurtulmaları için alan açtı. Artık, top Türkiye ve BAE ikilisinin sahasında. Bu hayli kırılgan yakınlaşmanın içini doldurarak, sıcak ve verimli bir işbirliğine dönüştürmek iki ülke yönetimlerinin elinde. Bunu başarıp, başaramayacaklarını zaman gösterecek.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com