‘Dur’ ihtarına uymadığı iddiasıyla öldürülen KHK’lı polis toprağa verildi

Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde içinde bulunduğu otomobil “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla polisin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden KHK’lı polis Sedat Türkmen’nin (34) cenazesi bugün Adıyaman Yeni Mezarlık’ta ikindi vaktinde kılınan cenaze namazından sonra defnedildi.

Cenazesini gören bir arkadaşı polisin ateş açmasına “Yolda polis çevirmesi varmış. Polisleri görünce U dönüşü yapmış. Polis de arkalarından ateş açmış. İki kurşun sırtına isabet etmiş, bir kurşun ölümcül yer olan kalp-akciğer bölgesinden çıkarılmış. Arabayı durdurmak için tekere ateşe edilir. İki kurşun, tekere ateşle olmaz. Milyonda bir ihtimaldir.” sözleriyle tepki gösterdi.

BİR YANDA ANNESİ, BİR YANDA EŞİ

Ailesi ve arkadaşlarının son yolculuğuna uğurladığı Sedat Türkmen’in mezarının bir başında annesi, diğer başında eşi vardı. Sedat Türkmen’in eşi, 10 yıl önce evlendiği hayat arkadaşını mezarın başına geçip “Ben senden razıyım. Sen de benden razı ol. Ben hakkımı helal ettim. Sende helal et. İyi ki seni tanıdım.” sözleriyle ebediyete uğurladı.

29 Nisan 2013’te evlenen ve 7 ile 4 yaşında iki oğulları olan çift, üniversite okurken tanışıp evlenmişlerdi. Babası hapse girdiğinde 9 aylık olan büyük oğlu, ilaçlarla yaşama tutunduğu için hala daha babasının öldüğünü bilmiyor.

ÖNCE ÖĞRETMENLİK OKUDU, SONRA POLİS OLDU

Sedat Türkmen ailesiyle.

1988 yılında Adıyaman’da dünyaya gelen Sedat Türkmen, 2006 yılında Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümünü kazandı. Buradan mezun olduktan bir yıl sonra 2011’de polis okulu sınavına giren Sedat Türkmen, Temmuz 2012’de ilk görev yeri olan Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne atandı.

İkinci görev yeri olan Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü’nde görev yaparken 15 Temmuz darbe girişi nedeniyle gözaltına alındı. 22 Temmuz 2016’da 30 polisle birlikte adliyeye çıkarılan Türkmen tutuklanıp cezaevinde gönderildi.

Gülen cemaati üyesi olduğu suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Türkmen’in hakkındaki suçlama ByLock ve aleyhe bir tanık beyanıydı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ByLock’un “suç” olmadığına dair son bir yıl içinde verdiği kararları bulunuyor.

PASTANEDE VE SANAYİDE ÇALIŞTI

18 ay Hilvan T Tipi Cezaevi’nde kalan Sedat Türkmen, Ocak 2018’de tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Bir süre iş aradı, bulamadı. Daha sonra Şanlıurfa’da bir pastanede çalışmaya başladı. 7 aydır ise Urfa’da sanayide yeniden meslek öğreniyordu ancak Türkiye’den ayrılmaya karar verdi.

Önceki gece Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde, Sedat Türkmen’in de içinde bulunduğu otomobile “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla polisler tarafından ateş açıldı. Ağır yaralanan Türkmen, kaldırıldığı Uzunköprü Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Geride yetim büyüyen bir eş, yetim kalan iki evladı ve cenazesinde herkesi gözyaşlarına boğan eşinin feryatları kaldı.

Kıyafetleri ve özel eşyaları ailesine teslim edilen Türkmen’in üzerinden oğlunun yaptığı bu resim çıktı.

ARKADAŞ ÇEVRESİNDE DÜRÜSTLÜĞÜ VE ÇALIŞKANLIĞIYLA TANINIYORDU

Ailesi gibi arkadaşları da Sedat Türkmen’in ölümü karşısında şaşkın ve üzgün. Hem çocukluk arkadaşları hem meslektaşları hem de koğuş arkadaşları onu çalışkanlığıyla ve dürüstlüğüyle tanıyor.

Kronos’un ulaştığı meslektaşları Türkmen hakkında şu değerlendirmeleri yaptı:

“Mesleğine bağlı, işini güzel yapan hukuka riayet eden disiplinli ve çalışkan biriydi. Yaşadığı süreç onu çok yıprattı ama halinden şikayet etmezdi. Evimize ekmek götürebiliyoruz, çok şükür derdi. Ölümü bizi perişan etti.

Her şeye rağmen umutluydu, sakin ve iyi bakardı. Hiç isyan etmedi, hep Allah’a sığındı. Koğuşta sorun çıktığında hepimize neşe kaynağı olurdu. Sular 10 gün verilmezken bile hiç şikayet etmedi, hep ne yapılabilir diye uğraştı. Kendisiyle tartışanlar oluyordu. Hep gülerdi. Kötü söz söylemezdi. Ne yapayım der geçerdi. Tahliye olduğunda ne yapacağız diye boşluğa düştük, hayat doluydu.”