Dört çocuğunu öldürdüğü iddiasıyla cezaevinde olan annenin imdadına 18 yıl sonra bilim yetişti

Avustralya'da 1989-99 arasında ayrı ayrı zamanlarda dört bebeğini öldürmekten 2003'te 40 yıl hapse mahkum edilen Kathleen Folbigg'in imdadına yıllar sonra bilim yetişti. Bilim insanları yaptıkları araştırmada çocukların genetik rahatsızlıktan hayatını kaybettikleri belirlendi.

KRONOS 08 Mart 2021 YAŞAM

Dört çocuğunu öldürdüğü iddiasıyla ‘Avustralya’nın en korkunç seri katili’ diye sunulan Kathleen Folbigg’in masum olduğunu bilim adamları 18 yıl sonra ortaya çıkardı.

Nobel Ödüllü iki ismin de yer aldığı 90 bilim insanı, eyalet valisinden, 2003’te 40 yıl hapse mahkum edilen Folbigg’in derhal serbest bırakılmasını talep etti.

Avustralya’da 1989-99 arasında ayrı ayrı zamanlarda dört bebeğini öldürmekten 2003’te 40 yıl hapse mahkum edilen Kathleen Folbigg’in imdadına yıllar sonra bilim yetişti.’Avustralya’nın en korkunç seri katili’ diye basının haber yaptığı Folbigg, baştan beri masum olduğunu, çocuklarının ani bebek ölümü sendromundan öldüğünü savunmuştu. Nihayet önde gelen bilim insanları, Folbigg’in doğruyu söylediğini belirtti.

Sputnik’te yer alan habere göre, Ağustos 2020’de sunulan genetik analiz sonuçları, dört bebekten kız olan ikisinin olası ölüm nedeninin, CALM2 genetik mutasyonunun neden olduğu kardiyak aritmi olduğunu, bunun doğal duyarlılıktan ötürü soğuk algınlığı ilacıyla tetiklendiğini gösterdi. Ardından Kasım 2020’de en az iki bebekte genetik mutasyonun kalple ilgili komplikasyonlara neden olduğuna dair genetik kanıtlar yayımlandı. Mart 2021’e gelindiğinde, 90 bilim insanı bu kanıtlar üzerinden Folbigg’in affedilmesi için harekete geçti.

Nobel Ödülü sahibi iki ismin de aralarında olduğu bilim insanları, 4 Mart’ta Yeni Güney Galler eyaletinin valisine sundukları dilekçede, artık 53 yaşında olan Folbigg’in derhal serbest bırakılmasıyla adli hatanın düzeltilmesini istedi.

Karar hiçbir bilimsel kanıta dayanmadığından önce temyize giden, ardından yargı sürecine soruşturma talep eden avukatlar, öldüklerinde çocukların hiçbirinin sağlıklı olmaması, Laura’nın solunum yolları rahatsızlığı olması ve daha sonra otopside kalp iltihabının saptanmasından hareketle genetik uzmanlarından dosyayı incelemelerini talep etti. Çocukların genetik rahatsızlıklarından dolayı öldüğünün saptanması sonrasında ise Avustralya yargı sistemi bilimsel çalışmaları görmezden geldi.

The New York Times’a durumu değerlendiren Flinders Üniversitesi hukuk profesörü Bob Moles, mahkemelerin önyargılı tezleri dikkate almasının Avustralya adaletindeki büyük bir kusuru gözler önüne serdiğini belirtti. Moles, “Temel sorunlardan biri, mahkemelerin bilimsel kanıt muamelesi yaptıklarının gerekte bilimsel olmaması” dedi.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com