DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, CHP ile yaptıkları işbirliğinden parti olarak kendilerinin de karşılığını alamadığını belirterek, "15 vekille parlamentoya girmemizin bizim için hiçbir kıymeti yok, çünkü bizim bütün motivasyonumuz iktidar değişikliğine yönelikti" dedi.
DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, seçim sonrasında CHP listelerinden giren partilere yönelik eleştirileri değerlendirdi.
Şahin, gazeteci Nevşin Mengü’nün Youtube kanalında, DEVA Parti’nin CHP listelerinden milletvekili çıkarmasını ve Ali Babacan’ın “15 vekil anamızın ak sütü gibi helaldir” sözlerini değerlendirdi.
CHP’yi desteklediğini söyleyen bazı medya ve köşe yazarlarının, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu, parti yönetimini ve aynı listede seçime giren partileri acımasızca eleştirdiğini söyleyen Şahin, “DEVA Partisi’nin parlamentoya giren milletvekillerinin hak etmeden CHP’nin kontenjanından ve onların hakkını alarak girdiği noktasında bir kısım değerlendirmeler var. Biz DEVA Partisi olarak buna zinhal itiraz ediyoruz ve kabul etmiyoruz” dedi.
’15 VEKİLLE PARLAMENTOYA GİRMEMİZİN BİZİM AÇIMIZDAN HİÇ BİR KIYMETİ YOK’
“Çünkü işbirliği sürecinden önce DEVA Partisi’nin mevcut durumu CHP’nin yaptırmış olduğu anketlerle ellerindeydi” diyen Şahin şöyle devam etti:
“DEVA Partisi’nin yaptırmış olduğu sağlıklı anketlerde de bizim durumumuz son derece belirgin. Dolayısıyla bu bir işbirliğiydi ve bu işbirliğinde DEVA Partisi olarak biz de beklediklerimizin tam manasıyla karşılığını alamadık. Velev ki on beş milletvekiline girdiniz parlamentoya. Bizim için hiçbir kıymeti yok. Bunu özellikle ifade edeyim. Çünkü bizim bütün motivasyonumuz iktidar değişikliğine yönelikti ve Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun olması noktasında bütün motivasyonumuzu ortaya koymuştuk. 3,5 yıllık emeğimizle kendi amblemimizin dışında CHP listelerinden seçimlere girmemizin tek nedeni yarın olası bir seçim kaybı halinde “Bu DEVA’nın yüzünden oldu, birliktelikle seçime girmediler. O yüzden cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de arzu ettiğimiz sonucu alamadık” diyecek olanlara karşı bir cevap niteliğindeydi. Ve amblemimizi, partimizi bir tarafa koyduk. Bu seçimlere girdik. Bizim genel başkanımız da Kemal Bey gibi şu anda hem parlamento dışında kaldı hem de cumhurbaşkanı yardımcısı olmadı. Dolayısıyla bazı işbirliklerinde eğer bir değerlendirme yapılacaksa burada sağlıklı bir değerlendirme yapılmalı.”
