Deprem bölgesindeki vekiller: Halkta büyük bir öfke var

CHP ve HDP Milletvekilleri Şeker Hatay’dan, Çepni Maraş'tan, Gergerlioğlu Malatya’dan depreme ilişkin son durumu Kronos’a aktardı: AFAD, Hatay’da ikinci bir felakete yol açtı, iletilen taleplerin binde biri gerçekleşmedi. Nurhak Kullar köyüne devlet, depremin 3’üncü günü geldi, kurtarma çalışmaları 4. gün başladı.

ÖZLEM ERGUN 11 Şubat 2023 SÖYLEŞİ

Maraş merkezli 7,7 büyüklüğündeki depremin 6. gününde resmi rakamlara göre, can kaybı 20 bini aştı. Bu sırada Adıyaman’da kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu tür afetlerde vefat edenlerin makamı şehadettir, şehitliktir” diyerek, enkazların altında yardım beklerken ölenlerin makamlarını tayin etti.

Erdoğan’ın bazı eksiklikler yaşandığını ama devletin depremzedelerin yardımına koştuğunu söylediği saatlerde, depremin ilk gününden itibaren Hatay’da olan CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker’le konuştuk.

Hatay’da AFAD’a iletilen taleplerin binde birinin bile karşılanmadığını çünkü AFAD binasının çöktüğünü, arama kurtarma faaliyetlerinin ancak 4’üncü gün başlayabildiğini aktaran Şeker, durumun bölgede ikinci bir felakete yol açtığını şöyle anlattı:

ALİ ŞEKER: HATAY’DA KURTARMA ÇALIŞMALARINI GÖNÜLLÜ BİRİMLER BAŞLATTI

“İlk üç gün hiçbir şey organize değildi, son iki gündür arama-kurtama faaliyetleri görünür hale geldi. Afetin koordinasyonu için kurulmuş AFAD, Hatay’da ikinci bir afete yol açtı. AFAD’a iletilen taleplerin binde biri bile gerçekleştirilemedi, son iki gündür kısmen gerçekleştirilebiliyor. Hatay’daki kurtarma çalışmaları, başka belediyelerin, kurumların, gönüllü kurtarma ekiplerinin bölgeye intikaliyle başlayabildi. Çalışmalar, canlı belirtisi olabilecek yerlere yönlendirilmeye çalışılıyor. Canlı belirtisi olan enkazların sayısı da hızla azalıyor.”

Afette kullanılmak üzere yapılan binayla birlikte aslında devlet mekanizmasının da çöktüğünü söyleyen Şeker, “112 komuta merkezi çöktü, böyle olunca iletişim şebekesi çöktü, Turkcell bölgedeki telefonlara ‘1 GB’tı 50 lira’ diye utanmadan mesaj atıyor. Ve biz 1 haftadır, günün yüzde 90’ında telefona ulaşmıyoruz, insanlar navigasyonlarda ulaşacakları adresleri bulamıyor. Telefon kesilmeden sizinle bu kadar konuşabildiğimiz için şanslıyız” dedi.

HATAY’DAKİ ÇADIRLAR İHTİYACIN YÜZDE 10’UNU BİLE KARŞILAMIYOR 

Depremin ilk günüden itibaren CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzel Mansur’la birlikte bölgedeki ihtiyaç taleplerini karşılamak için çalıştıklarını anlatan Şeker’in, depremin 5’inci gününde özetlediği Hatay tablosu şöyle:

“Arabaları olanlar arabalarında, olmayanlar açık alanda baraka gibi bir şeyler yapabildilerse oralarda barınmaya çalışıyorlar. Hava çok soğuk. 5 gün oldu çadırlar yeni yeni geliyor ve ihtiyacın yüzde 10’unu bile karşılayacak kadar değil. Seyyar tuvaletler yok, temiz su yok, el yıkayacak yerler yok. Yeni yapılmış şehir hastanesi çöktü zaten. Yaralılar, sahra ve üniversite hastanesine götürülüyor. Halkta kızgınlık ve öfke var. Kimi görseler, ‘yardım gelmedi’ diye isyan ediyorlar. Ve yaşam belirtisi gelen enkazların sayısı azalıyor, umutlar hızla azalıyor.

FAY HATLARINDA 8-10 KATLI BİNALAR…

Fay hatlarına 8-10 katlı binalar yapıldığını aktaran Şeker, “Bunun bedelini ödüyoruz. Bazı mahalleler tamamen çökmüş, bazılarının en az yarısı gitmiş, bazıları da tamamen ağır hasarlı. Her biri 20 dairelik olan bina blokları yerle bir olmuş” dedi.

Ali Şeker, CHP’li milletvekilleri ile birlikte deprem bölgesinde.

Şeker, Meclis’te AKP-MHP-BBP’nin oylarıyla kabul edilerek uygulamaya konan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın OHAL kararını ise şöyle değerlendirdi:

“Rant hırsıyla yapılan hesapsız işler şimdi bize bedel ödetiyor. İki kere deprem araştırma komisyonu kuruldu, deprem bölgeleriyle ilgili daha önce defalarca kez araştırma önergeleri verdik ve AKP-MHP oylarıyla reddedildi. O komisyon raporlarında yazanların hiçbiri yapılmadığı için bugün bu noktadayız.”

MURAT ÇEPNİ: NURHAK KULLAR KÖYÜ’NE DEVLET 3’ÜNCÜ GÜN GELDİ

HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni’de deprem bölgesindeki çalışmalara katılan vekillerden…  Maraş’ın Nurhak ilçesine bağlı Kullar köyünde bulunan Çepni, köye yetkililerinin depremin 3. günü geldiğini, arama-kurtarma çalışmalarının ise 4’üncü gün başladığını anlattı:

“Bu köy, en ağır hasar alan yerleşim yerlerinden biri… Çok kalabalık bir köy ve çok sayıda ev yıkılmış durumda. Net olmamakla birlikte şimdiye kadar 60-70 can kaybı var, bir o kadarının da halen göçük altında olduğu söyleniyor. Buraya devlet yetkilileri 3. günde gelmişler,  kurtarma çalışmaları 4. günde başlamış. Eğer ilk günde gelinseydi, insanların tamamı kurtarılabilirdi çünkü bunlar tek katlı evler. Çıplak elle dahi insanlar kurtarılabilecekken insanlar donarak ve yanarak ölmüşler. Dün başlayan kurtarma çalışmaları bugün sürüyor ama umutlar tükenmiş durumda. Çünkü gece hava eksi 20’ye varıyor, kar var, bu saatten sonra çok zor görünüyor.”

AFAD, TEK TÜK ÇADIR BIRAKTI

En çok kışlık çadıra ihtiyaç olduğunu ancak AFAD’ın tek tük çadır bıraktığını aktaran Çepni, “Bazıları çadırları kendileri edinmişler ama çadırı olmayan sokakta kalan insanlar var. Kendilerince bir düzenek kursalar da barınma ihtiyaçları halen sürüyor. Burada derli toplu, derde derman bir durum yok” dedi.

Çepni’nin, Erdoğan’ın OHAL kararına ilişkin yorumu; bunun için sahici bir gerekçe olmadığı yönünde.  “Afet Yasası zaten Erdoğan’ın elinde… Bir kararnameyle her türlü çalışmayı yapabilir dolayısıyla OHAL ilan etmek için sahici bir gerekçe yok. İlk gün Türkiye’nin dört bir yanından yardım etmeye çalışan insanları kendileri için tehdit olarak görüp yardımları engellemeye çalıştıklarını biliyoruz.”

GERGERLİOĞLU: DEVLETİN ÇÖKTÜĞÜNÜ GÖRDÜK

HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da Malatya’dan izlenimlerini aktardı.  “Devletin çöktüğünü gördük” diyen Gergerlioğlu, tanık oldukları deprem gerçeğini şöyle aktardı:

“Enkazların başında elleriyle toprağı eşeleyen insanlar gördük. Burunlarından soluyorlardı çok öfkelilerdi artık vakit geçmek üzereydi ve saniyelerle mücadele etmek gerekiyordu. İnsanlar enkazların altında yaralı olarak bekliyordu, o halde beklemek çok korkunç bir şey. Biz maalesef çok önemli eksikler, çok büyük gecikmeler olduğunu gördük. İş makineleri ve teknik ekipmanlar son derece yetersizdi.”

TSK, ARAMA-KURTARMA ÇALIŞMALARINA KATILABİLİRDİ 

Gergerlioğlu, Silahlı Kuvvetler’in arama-kurtarma çalışmalarına katılabileceğini, can kurtarmak için ordunun imkanlarının seferber edilebileceğine ancak bunun yapılmadığına dikkat çekti:

“Malatya’da ikinci ordu komutanlığı var mesela. Askeriye, olanaklarını insanları kurtarmak için kullanabilirdi. Askeriye, ancak teknik ekipler geldikten sonra güvenlik amaçlı orada tutuldu.  Askere söyle, alsın eline kazmayı küreği başlasın çalışmaya… Güvenlikte sağlasın ama orada esas can kurtarmak olmalıydı.

DEPREM SIRASINDA KİMİN AKLINA GELECEK DARBE YAPMAK?

Askerin bölgeye yoğunlaştırılmasındaki eksikliğin, iktidarın kendi güvenliğine ilişkin endişelerinden kaynaklandığını belirten Gergerlioğlu, “‘Aman birisi darbe mi yapar?’ gibi akıllarında ha bire böyle şeyler dolanıyor ya. Deprem sırasında kimin aklına gelecek darbe yapmak? Akıl var mantık var.  Orada bir dakika bile erken davransan can kurtaracaksın, o anda başka şey düşünülür mü? İnsanlar enkazın altında yaralı, aç/susuz, havasız yardım hangi saniyede gelecek diye beklerken bunlar koltuklarını düşünüyor. Binlerce kişinin böyle öldüğünü düşünüyorum. Her enkazın başında gözyaşları içinde kadınlar/ erkekler, bizlere ‘Daha önce gelselerdi kurtarılabilirlerdi, ah ah vakit geçti’ nidalarıyla sesleniyorlardı” dedi.

DEPREMZEDELER BÖLGEDEN AYRILMAK İSTİYOR

Şu anda deprem bölgesinde en çok çadır ve battaniye eksikliği olduğuna dikkat çeken Gergerlioğlu, insanların ilden ayrılmak istediğini de belirtti: “Düşünün 24 saat dışarda, bu havada sandalye üstünde oturuyorsunuz. Bu ne kadar sürdürülebilir. Yatacak yer de yok, ya dışarıda ateşin başında gece yarılarına kadar bekleşiyorsunuz, ya derme çatma bir yere başınızı sokup geceliyorsunuz, gündüz de ortalıkta… Bu yüzden insanlar oradan ayrılmak istiyor çünkü yaşamı sürdürmek zor, hava -11 derece. Onların bu isteğini kolaylaştırmak gerek, şu anda birinci mesele bu.”

‘KADER’ DEMEK ALLAH’A İFTİRA ATMAKTIR 

Erdoğan’ın “Olanlar oldu. Bunlar kader planının içerisinde olan şeyler” sözlerini değerlendiren Gergerlioğlu, beceriksizliğin, ihmalin, rantın adının ‘kader’ olamayacağını söyledi.

HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu deprem bölgesinde.

“Bu Allah’a iftira atmaktır” diyen Gergerlioğlu, “Bilimsel olarak da dini olarak da yanlıştır. Kuran’da böyle bir şey yoktur. Ayetler, çok açıktır ‘Ne yapmışsanız, başınıza o gelir’ der.  Bilim de başka bir şey söylemez. ‘2 kere 2, dört eder’ der. Halkı uyutmak için ‘kader’ diyerek işin içinden çıkmaya çalışıyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Çok büyük eksikler, beceriksizlikler var. Malatya’da bir Elazığ depreminde hasar almış 50-60 yıllık binalar yerle birdi mesela” dedi.

OHAL’LE ŞİMDİYE KADAR YAPAMADIĞIN NEYİ YAPACAKSIN?

Gergerlioğlu, 3 ay süreyle bölgede OHAL ilan edilmesine ilişkin olarak da bu tür olağanüstü durumlarda OHAL ilan edilebileceğini ancak ‘OHAL ilan ederek şu anda yapamadığın neyi yapacaksın?’ sorusunu da sormak gerektiğini kaydetti.

Erdoğan OHAL’i temel hak ve özgürleri kısıtlamak/yok saymak için kullanabileceğine dikkat çeken Gergerlioğlu, iktidarın bu konudaki sicilini hatırlattı:

“Şu anda zaten tüm güç elinde… Parmağının ucuyla her istediğini yapıyorsun zaten, OHAL’e ne gerek var? Senin karşında bir güç, bir tehdit mi var? OHAL,  işler hızlı yürüsün diye ilan edilse iyi tabi ama biz bu iktidarın kötü huyunu biliyoruz. 6 yıldır bitmeyen bir OHAL var. 2 ay sürecekken 2 yıla çıkardılar, 2 yıl sonra 3 yıl oldu. Güya 2022 Ağustos’ta OHAL bitti ama bize hep OHAL… Ve biliyoruz ki Erdoğan, temel hakları ayaklar altına almakta pek mahir.”

ERDOĞAN, ŞU ANDA BÜYÜK ŞOK YAŞIYOR

Seçim ekonomisini yürürlüğe koyan Erdoğan’ın, depremin ardından aslında büyük şok yaşadığına işaret eden Gergerlioğlu’nun sürece ilişkin değerlendirmesi ise şöyle:

“Hazineyi boşaltarak ve borç alarak seçim ekonomisine girildi. İflas etmiş bir tüccarın yapacağı işler bunlar, sonra da hiç beklenmedik bir felaket geliyor. Sahada büyük de bir ekonomik yıkım var. Vatandaşa 10 bin lira vererek bu iş çözülemez.  Maddi, manevi büyük bir rehabilitasyona ihtiyaç var.”

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram