‘Demirtaş’a yönelik en sert muhalefet DEM Parti’nin içinden geliyor’

'DEM Parti’nin Demirtaş’tan vazgeçme gibi bir lüksü bulunmuyor ama Demirtaş’ı bir yere de oturtamıyor. Parti açık bir liderlik krizi yaşıyor ama potansiyel bir lidere en sert muhalefet partinin içinden geliyor.'

KRONOS 12 Şubat 2024 GÜNDEM

Kürt siyasetini yakından takip eden akademisyen Dr. Vahap Coşkun, Başak Demirtaş’ın DEM Parti’den adaylığı ile ilgili tartışmalar ve sonrasında yaşanalar hakkında dikkat çekici bir yazı yazdı.

Kürt siyasetinde ve DEM Parti’de bir fetret devri yaşandığını kaydeden Coşkun, ‘Misal; DEM Parti’nin Demirtaş’tan vazgeçme gibi bir lüksü bulunmuyor ama Demirtaş’ı bir yere de oturtamıyor. Parti açık bir liderlik krizi yaşıyor ama potansiyel bir lidere en sert muhalefet partinin içinden geliyor.’ dedi.

Dr. Vahap Coskun Serbestiyet‘te yayınlanan yazısında şu görüşlere yer verdi:

Demirtaş, değişim yönünde iki kritik hamle yaptı: Hamlelerden ilki, Kobani davasındaki savunmasıydı. İslam kültürünün altını çizen, muhafazakâr-dindar çevrelerin hassasiyetlerine duyarlı ve geçmişe nazaran çok daha Kürdi tonlar içeren savunma, Kürt sokağında olumlu yankılandı ve Demirtaş’ın popülaritesini tahkim etti.

Diğer hamle ise, Başak Demirtaş’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı için adaylığa hazır olduğunu ilan etmesiydi.  21 Ocak’ta yapılan bu ilan, bir taraftan Demirtaş’ın çekildiğini söylediği siyaset sahasına güçlü bir şekilde geri dönme isteğinin bir göstergesi, diğer taraftan da DEM Parti’yi sekiz yıldır takip ettiği hattın dışına çıkarma düşüncesiydi.

Nitekim Demirtaş, eşinin adaylığını geri çekmesinden sonra kamuoyuna gönderdiği mektupta, Başak Demirtaş’ın adaylığının amacının “DEM Parti’nin ısrarla kurmaya çalıştığı üçüncü yol siyasetini görünür kılmak” olduğunu vurguladı.

Taban da Üçüncü Yol’u arzuluyor. Ve anlayabildiğim kadarıyla “Üçüncü Yol” derken de; DEM Parti’nin muhalefetin dümen suyundan çıkmasını, kendisini muhalefete bağlı pasif bir özne derekesine indirmesinden vazgeçmesini ve kendi kararlarını kendi alan aktif bir politik özne olmasını kastediyor. Bu politik öznenin muhalefet ve iktidarla kategorik bir yandaşlık ve karşıtlık siyasetinden uzak durmasını, her iki tarafla da konuşabilmesini, kendi menfaatlerine öncelik verip taraflarla olan münasebetini buna göre belirlemesini, esnek ve pragmatik olmasını talep ediyor.

Bunalımın somutlaşmış hali

Demirtaş’ın son mektubunda da bu taleplerin izini görmek mümkündü. Ancak anlaşılan, DEM Parti’nin içinde bu Üçüncü Yol’a güçlü bir direnç var. Özellikle partideki sol bileşenler, AK Parti iktidarının değirmenine su taşıyacağı ve DEM Parti’yi Türkiye’nin muhalif güçlerinden uzaklaştıracağı gerekçesiyle Üçüncü Yol’dan uzak durulmasını istiyorlar. Başak Demirtaş’ın adaylığına geçit verilmemesi, an itibariyle, bu görüşün savunucularının baskın çıktığını imliyor.

Bir bunalım yaşıyor DEM Parti ve son 20 günde Başak Demirtaş’ın adaylığı etrafında yürütülen tartışmalar da bu bunalımın somutlaşmış bir hali. Bunalımın birçok emaresi var. Misal; DEM Parti’nin Demirtaş’tan vazgeçme gibi bir lüksü bulunmuyor ama Demirtaş’ı bir yere de oturtamıyor. Parti açık bir liderlik krizi yaşıyor ama potansiyel bir lidere en sert muhalefet partinin içinden geliyor.

Keza DEM Parti, yakın geçmişte izlediği siyasetle varacağı bir yerin olmadığını biliyor ama buna alternatif bir siyasete de cüret edemiyor. Dört bir yandan sıkıştırılıyor DEM Parti; dağın gölgesi, devletin baskısı, tabanın itirazları ve bileşenlerin farklı öncelikleri gibi mevzular partinin rahat bir nefes almasını engelliyor ama parti de bu sıkışmışlığı aşacak krizi aşacak bir yol haritası geliştiremiyor.

DEM Parti bir fetret devrinden geçiyor. Ve eldeki veriler ile tanık olunan gelişmeler, partinin kısa vadede bu fetret devrinden çıkacağına dair bir umut vermiyor.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram