Cumhurbaşkanı Danışmanı Uçum’a göre Fahrettin Altun ‘herhangi bir bakanla aynı pozisyonda’

Cumhurbaşkanı Danışmanı Mehmet Uçum, muhalefet partilerine yönelik açıklamaları nedeniyle sıklıkla ‘memur’ olduğu ve konumunu bilmesi gerektiği şeklinde eleştirilerin hedefi olan İletişim Başkanı Fahrettin Altun’da sahip çıktı: “Altun’un pozisyonuyla bir bakanın pozisyonu arasında fonksiyon olarak bir fark yok.”

KRONOS 02 Mart 2021 GÜNDEM

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un ‘herhangi bir bakandan pozisyon olarak farklı olmadığı’nı savundu.

Posta gazetesi yazarı Murat Çelik’in köşe yazısında, “Gara operasyonu sonrası, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun bir tweet attı ve ‘HDP demek PKK demektir. HDP, PKK’dan aldığı emirle hareket eden bir siyaset kuklasıdır’ dedi. Altun’un 14 Şubat 2021’deki bu çıkışına Halkların Demokratik Partisi (HDP) de Twitter üzerinden, ‘Halkın gerçekleri bilmeye hakkı vardır. Hesap vereceksiniz’ yanıtını verdi. Bu sert diyalog üzerine, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum HDP’ye çok sert tepki gösterdi. Uçum’a, bu konuyu sordum” ifadelerine yer verdi.

“ALTUN’U TEHDİT ETTİLER” İDDİASI

Uçum’a, “Sayın Uçum, siz bu tartışmada ‘Devletten hesap sorulmaz’ dediniz. Bu noktada ortaya şu soru çıkıyor: Devlet hesap verebilir olmamalı mı? Devletten nasıl hesap sorulur?” sorularını yönelten Murat Çelik, cevabı şöyle aktardı: “Devletin kötü pratikleri ve yöneticilerin kusurları üzerinden hesap sorulur. Bunlar da devletin organları eliyle ve demokratik yollarla yapılır. Diyelim ki bir konuda suç işleme iddiası var. Gider savcılığa suç duyurusunda bulunursunuz. Hesabı soran yargıdır ve yargı devletin organıdır. Ya da idari yargı yoluyla, idari işlemler ve eylemler denetlenir. Veya halk olarak seçimlerde oy gücünüzle hesap sorarsınız. Yani devletten doğrudan hesap sormak gibi bir kavram yok. Buradaki mesele şu… Hukuki referans yok, tehdit var. Hukuki mercilere, demokratik mekanizmalara ya da halkın oy gücüne referans yapmadan devletten hesap sorma dili devlet karşıtlığıdır ve bu bir tehdit dilidir. Bunu yapamazsınız.”

“DEVLET DÜŞMANLIĞINA ZEMİN HAZIRLAYAN İDEOLOJİK BİR SALDIRI”

Çelik’in “Yani sorun dilde, ifade şeklinde mi?” sorusuna ise Mehmet Uçum, “‘Seçimlerde’ ya da ‘Yargı önünde hesap vereceksiniz’ türünden bir cümle kurulmuyor orada. Türkiye’de devlet karşıtı siyaset sanki meşruymuş gibi bir algı var. Devletin bütün organlarını, kurumlarını karşıya alarak veya göz ardı ederek ve hukuku dışlayarak bağımsız bir hesap sorma dili kullanmak, tehlikeli bir ezber, devlet düşmanlığına zemin hazırlayan ideolojik bir saldırıdır.”

“ALTUN’UN POZİSYONUYLA BİR BAKANIN POZİSYONU ARASINDA FARK YOK”

Muhalefetin İletişim Başkanı için “Altun bir atanmış ama siyasi açıklamalar yapıyor” şeklinde eleştirileri olduğunu hatırlatan Çelik’e, Uçum şöyle yanıt verdi: “Fahrettin Altun’un pozisyonuyla bir bakanın pozisyonu arasında fonksiyon olarak bir fark yok şu anda. O da Cumhurbaşkanı’nın iletişim programını hayata geçiriyor. Bakın yöneticilere yönelik eleştiri, iddia hakkı elbette vardır ama buradaki asıl mesele şu: İdeolojik olarak, devlet karşıtı siyaseti meşrulaştırmaya çalışmak son derece tehlikeli bir şeydir ve bu gayrimeşru siyasettir. Hesap sorma mercileri ve hesap verme mecraları hukuk içinde bellidir. Devlet demokratik yollardan etkilenir, demokratik işleyişi güçlendirilir, meşru olan budur.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram