‘Çakıcı, geçmişten kalan defterlerin hesaplarını teker teker kapatıyor sanki’

Gazeteci Tolga Şardan, Demir Yumruk operasyonunda tutuklanan Erol Evcil ismine dikkat çekerek, "Her ne kadar kamuoyunun göz önünde bulunmasa da Çakıcı, geçmişten kalan defterlerin hesaplarını teker teker kapatıyor sanki" diye yazdı.

KRONOS 08 Temmuz 2022 GÜNDEM

T24 yazarı Tolga Şardan, ‘Demir Yumruk’ adlı operasyonunu değerlendirirken Erol Evcil’le Alaattin Çakıcı’nın ‘mazisini’ hatırlatarak, “Çakıcı, geçmişten kalan defterlerin hesaplarını teker teker kapatıyor sanki” ifadesini kullandı.

‘Demir Yumruk’ adıyla geçtiğimiz günlerde demir çelik sektörüne yapılan operasyonda suç örgütü lideri Erol Evcil ve dört kişi tutuklandı; 14’ü fabrika 95 işyeri basıldı, yüzlerce araç ve gayrimenkule el konuldu. Türkiye’nin en büyükleri listesinde ilk 500’e girmiş 3 fabrikanın çetelere geçtiği, 25 milyar liralık kamu zararının olduğu, 3 ayrı suç örgütünün yönetici ve üyesinin gözaltına alındığı açıklandı.

Şardan ‘Polis operasyonlarının siyasetteki karşılığı‘ başlıklı yazısında Ankara’daki soruşturmada Evcil’in isminin öne çıktığını belirterek “Zeytincilikle başlayan ticari yaşamında yolunun yine çok bilinen isimlerden Alaaddin Çakıcı’yla kesişmesi sonrasında Nesim Malki cinayeti başta olmak üzere kimi karanlık çete olaylarının merkezinde yer alan isim Evcil” dedi.

ÇAKICI CEZAEVİNDEYKEN EVCİL’E “ÇIKINCA MALLARINA EL KOYACAĞIM” DEMİŞ

Evcil ve Çakıcı’nın arasının bozulduğunu kaydeden Şardan, “Evcil’in içinde olduğu işlerde Çakıcı’nın ismini eksik bırakmak olmaz. Ki; emniyet kaynaklarından edindiğim bilgilere göre, geçmişte birlikte olan Evcil ve Çakıcı arası Çakıcı’nın cezaevinde olduğu dönemde bozuldu.

İddiaya göre, eskiden kalan 25 milyon dolarlık alacak – verecek işi, soğukluğun baş nedeni. Çakıcı’nın cezaevinden Evcil’e yolladığı “çıkınca mallarına el koyacağım” mesajını dikkate aldığımızda Demir Yumruk soruşturmasının zamanlamasının anlamı farklılaşıyor” diye yazdı.

‘GEÇMİŞTEN KALAN DEFTERLERİN HESAPLARINI TEKER TEKER KAPATIYOR SANKİ’

Şardan yazısının ilgili bölümünü şöyle tamamladı:

“MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin girişimleriyle cezaevinden tahliye edilen Çakıcı, halen sessizliğini sürdürüyor. Her ne kadar kamuoyunun göz önünde bulunmasa da Çakıcı, geçmişten kalan defterlerin hesaplarını teker teker kapatıyor sanki.

Ankara’daki soruşturmada gözaltıların yapılmasıyla eş zamanlı olarak şüphelilerin şirketlerine kayyım atanması, atanan şirketler arasında Evcil’in şirketlerinin bulunması, adli soruşturmanın ötesinde madalyonun öteki yüzünün fotoğrafını ortaya koyuyor. (…)”

‘SOYLU’NUN BAĞLANTISI OLAN KİŞİLERE YÖNELİK ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ SORUŞTURMASI TESADÜF MÜ?’ 

Öte yandan İstanbul’da düzenlenen “Tümör” operasyonuna da değinen Şardan, bu operasyonda öne çıkan bazı isimlerin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yla ilişkisine de dikkat çekti. Şardan, “İstanbul merkezli olarak, Soylu’nun bağlantısı olduğu öne sürülen kişiye yönelik organize suç örgütü soruşturması başlatılması, içinde bulunduğumuz atmosferde sadece bir tesadüften ibaret midir?” diye sordu.

Şardan’ın “Tümör operasyonu”nu anlattığı yazısının ilgili bölümü şöyle:

“İstanbul’daki Tümör adlı operasyonun detayları daha ilginç kanımca. 

Dosyanın önemli isimleri arasında Sarallar grubu olarak bilinen organize suç örgütü Alaaddin Saral adıyla bilinen İlyas Saral var.

Magazin boyutu bir kenara, siyasi açıdan Ankara’dakinden çok daha fazla sonuçları olabilecek dosyada adı geçen İlyas Saral, bilindiği üzere Trabzon cenahından. 

İstanbul’da son yıllarda adı sıkça duyulan Sarallar grubunun Sedat Şahin’le çatışmaları halen hafızalarda. 

Trabzonlu olmanın avantajını kullanarak siyaset ve devlet içinde kendisine yer bulan İlyas Saral, halen firari. Hakkındaki yakalama kararı uyarınca aranıyor. Yurt dışında olduğu ifade ediliyor.

Emniyet ve yargı çevresindeki gücüyle beraber bakıldığında hakkındaki adli dosyanın operasyona dönüşü sırasında Saral’ın kayıplara karışması, yakın geçmişte önemli soruşturmalarda benzerlerini yaşadığımız “köstebek” olaylarını anımsatıyor haliyle. 

BERAT ALBAYRAK-SÜLEYMAN SOYLU KAVGASI MI? 

Bu dosyanın süreciyle ilgili ilginç değerlendirmeler de yapılmıyor değil. Bunlardan birisi AKP’yi yakından ilgilendiren Berat Albayrak ile Süleyman Soylu arasında yaşananların gölgesindeki anlatımlar. 

Gelişmeleri yakından takip eden Emniyet’ten bir kaynağım “bu operasyon olmaması gereken bir operasyon” tanımlamasını yaptı. 

İstanbul’daki kimi mahkemeler ve savcılıklarda Albayrak’ın etkisinin olduğu uzun süre konuşuldu, Yanı sıra Bakan Soylu’nun, İlyas Saral namıdiğer Alaaddin Saral ile yakınlığı Sedat Şahin grubu hakkında hazırlanan bir iddianamede de dolaylı olarak yer alıyor. 

İstanbul merkezli olarak, Soylu’nun bağlantısı olduğu öne sürülen kişiye yönelik organize suç örgütü soruşturması başlatılması, içinde bulunduğumuz atmosferde sadece bir tesadüften ibaret midir?

Diğer bir görüş ise; Soylu’nun, zaten bağlantısı bilinen Saral’ a yönelik operasyon yapılmasına yeşil ışık yakarak özellikle Sedat Peker’in bir yılı aşkın süredir devam eden itham ve iddialarıyla yıpranan imajından kurtulmaya çalıştığı önünde. 

İLYAS SARAL DA YURTDIŞINDAN PAYLAŞIM YAPAR MI? 

Bu dosyanın devam eden sürecinde İlyas Saral, yurtdışından sosyal paylaşımlar yapan yeni bir isim olarak karşımıza çıkarsa şaşırmalı mıyız?

Aynı dosyada aslında pek gündeme gelmeyen ancak önemli bir isim daha var:

Trabzonlular Platformu adlı oluşumun başkanı Ahmet Köksal Öztürk.

Kolayca tahmin edileceği gibi, Öztürk de Trabzonlu. İstanbul’da yaşayan Öztürk, kentteki Trabzonluların yanında Karadenizli özellikle Trabzonlu sanatçı, iş insanı, spor adamlarının yakından tanıdığı bir isim.

Elbette siyasetçilerin de!

Ayrıca kamuda bilhassa mülki idare ve emniyet kadrolarından görev yapan Trabzonlularla yakın diyalog halinde.

Soruşturma dosyası içeriğinde, Öztürk’ün Saral’la beraber bazı usulsüz faaliyetlerde bulunduğu iddiası mevcut.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram