Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Gazze'de insani ateşkes çağrısında bulunarak, çatışmaların durdurulmasını talep eden karar tasarısını kabul etti. İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, bu karar tasarısının kabul edilmesini, "aşağılık" olarak niteledi.
Gazze Şeridindeki Deir al-Balah kentinde Vurulan Ebu Muailik ailesinin evinin enkazından çıkarılan yaralılar... İsrailin hava saldırılarıyla vurduğu Filistin kentleri harabeye dönerken, ölü ve yaralıların sayısı da her geçen gün daha artıyor. (© Naaman Omar/APA Images via ZUMA Press Wire - Depo Photos)
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Gazze’de “acil, kalıcı ve sürekli bir insani ateşkes çağrısında bulunarak çatışmaların durdurulmasının” istendiği karar tasarısını kabul etti.
Ürdün tarafından ortaya koyulan ve Türkiye de dahil 50’ye yakın ülkenin eş sunucusu olduğu karar, 193 üyeli BM Genel Kurulunun Özel Acil Filistin oturumunda oylandı.
Karar, 45 “çekimser” ve 14 “hayır” oyuna karşı 120 oyla kabul edildi.
İSRAİL, KARARA SERT TEPKİ GÖSTERDİ
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, BM Genel Kurulu’nda Gazze’de “acil, kalıcı ve sürekli bir insani ateşkes çağrısında bulunarak çatışmaların durdurulması” kararına sert tepki gösterdi.
Eli Cohen, kararın kabul edilmesini, “aşağılık” olarak nitelendirdi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Cohen, X platformundan bir paylaşım yayınlayarak, şu ifadeleri kullandı:
“BM Genel Kurulu’nun aşağılık ateşkes çağrısını açıkca reddediyoruz. İsrail, tıpkı dünyanın Naziler ve IŞİD ile uğraştığı gibi Hamas’ı ortadan kaldırmayı hedeflemektedir.”
NE OLMUŞTU?
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Gazze’de “acil, kalıcı ve sürekli bir insani ateşkes çağrısında bulunarak çatışmaların durdurulmasının” istendiği karar tasarısını kabul etti.
Ürdün tarafından ortaya koyulan ve Türkiye de dahil 50’ye yakın ülkenin eş sunucusu olduğu karar, 193 üyeli BM Genel Kurulunun Özel Acil Filistin oturumunda oylandı ve kabul edildi.
Tarafların uluslararası hukuk, uluslararası insani hukuk ve uluslararası insan hakları hukuku uyarınca yükümlüklerini yerine getirmeleri gerektiğine işaret edilen kararda, bunun özellikle sivillerin ve sivil alt yapıların korunması için gerçekleşmesi gerektiğinin altı çizildi.
