Birhan Keskin için 56 cümle

GÜLDEN KARA 23 Aralık 2019 KÜLTÜR

1- Dünya pek alçak ve pek üzücü bir yerdir, Birhan Keskin serin bir rüya.

2- Y’ol uzundur, güzergah zorlu ve o bizim en zarif yol arkadaşımız.

3- Şiir onun iyiliğidir; dünyayı, insanı, yeryüzünü, kendini sevme biçimi…

4- Sözüne ruhunu koyar.

5- Bir magmanın içağrısı, ‘kopmuş fırtınanın sesi’, ‘yaprağın ince hüznü’dür.

6- Varla yok arasında’dır, arafta, ‘yaralı ıssızlık’ta.

7- Yarasına tuz basar. Ömrü “keskin bir tuz hikayesi”.

8- “Şimdi” ve “Burada” olmanın kederine karşı çıkmadan saf sabırla atlarını sürer. O atlar ki “İçimin kederini çeken atlar, yokuşu düz eden atlar. Kalbimi ısıtan atlar.”

“Ve şimdi biliyorum, neden
yaş akıyor
atımın sol gözünden”

9- En uykusuz kişi Birhan’dır. Yaşamak gece yarısıdır onda.

“En yaralı yerim benim. İnsanın uyku dediği.”
“Ben sabahı ettim içimde sızlayan bir şeyle..”
“Benim bu memleketten 30 yıllık uyku alacağım var doktor.”

10- Dili yaralıdır. Balığın yırtılmış ağzıyla konuşur.

11- “İçimi açtım sana. İçini açmak için” diyen içli bir sesi vardır. “İnceciğim. Kırığım. Anla…”

12- Şehirler içinde en çok İstanbul’a benzer “Yarı trak yarı buralı/onca iştiha içinde onca keder”

13- Bir camın arkasında durup akan hayata va zamana bakar. Kendine dökülür, içine.

“Kederle durulan yere geldim
İnce uzun bir öfkenin sessiz ipiyle”

14- ‘Ba’zen Dağlı Leyla’dır. “Nerede o başı dağlı, aşkı leyla?”

15- Bazen ‘yağmurdan sonra yayılan huzurun adıyla’ konuşur, ‘çimenlerin derin nefesiyle’

16- Bazen yeryüzü karşısında konuşmak ne zor’dur. O susar ve içinde yeryüzü konuşur. ‘Gül’, ‘çöl’, ‘zümrüdüanka’…

17- Balkonları ve fesleğenleri yazar. Sardunyalara su verir. Saksıda ağaç yetiştirmişliği var.

18- Taş taşır, taş kaldırır, taş atar… Taşın sabrı vardır onda, suyun ruhu

19-Delilirik’tir, divaneliği söyler.

“aklıma suyun intiharı geliyordu hep
şelale deyince”

20- Şiir kaderdir, boynunun borcu… Şairliği ezel gününden.

21- İlk şiirini 21 yaşında yazmış, üçüncü kitabından sonra şiirde kalmaya karar vermiştir.

22- Şiire durduğunda üryandır. “Benim şiirden başka sarınacak örtüm yok”
(Sözün burasında Karacaoğlan’ı anıp Cem Karaca’dan ‘üryan geldim, üryan giderim’i dinleyebiliriz.)

23- Agnostik bir mistik, hikmet burcunda şair.

24- Tabiata bakan, oradaki hayreti gören bir dilin şairi.

25- ‘Kadın şair’ değil! Yeryüzü şairi.

26- Şiirde ‘usta’sı Gülten Akın. Dedeleri; Şeyh Galip, Yunus Emre ve Karacoğlan.

27- Yazarlardan Thomas Bernard ve Emil M. Cioran… “Ve herkes ömründe mutlaka bir Cioran kitabı okumalıdır.”

28- Saçları kısadır bütün fotoğraflarda..

“Kimse görmedi, saçlarım uzamadı yıllardır.”

29- Beyaz gömlek giyer, siyahı sever. “İnsanda her şey zıttıyla kaim.”

30- ‘Hatıra koleksiyoncusu’dur. ‘Bölünmüş bir hatıra’, ‘lirik hatıra’, ‘tozlu hatıra’… Hem “insan kadife bir hatıradan başka nedir ki?”

31- Yerini yadırgayan eşyalar gibi’dir, teyellenmemiş, öfkeli, merhametli, gücenik…“İnsan olan yerlerim çok ağrıyor”

32- Güz geçmiştir üstünden. Mevsim kıştır. -Kışı sever-

“Benim evim bir kıştı, yavrum”
“Üstüm başım kar, yollar kapalı”

33- Yalnız yaşamayı, yalnız kalmayı sevmez. Yeri annesinin yanıdır sonra Firdevs Teyze, Zehra Teyze, Şerife Teyze ve teyzeler…

34- ‘Haliç’te bir karabatak’ en çok.

35- ‘Bir avuç karbon/bir avuç merhamet’ ve “içli bir bulut”

36- Fotoğrafa düşkündür. Çok gezen bir Japon turist kadar deklanşöre basmışlığı vardır. ‘Fotoğraf’ adında da bir şiiri.

“Ben çok eski bir fotoğrafta duruyorum.
Yüzüm o fotoğrafta bile eski bir fotoğrafa benziyor.”

37- Yemişlerden incir ve nar.

38- Atını çöle, topuğunu dikene sürenlerden…

39- Onda şiir “Benim cümle taşıyacak halim yok” dediğinde ortaya çıkar.

40- Her şiiri okura postalanmış bir mektup, bir “kargo”dur.
“Şuraya bir cümle koydum. Bırak, acımızı birileri duysun. Hem/zaten şiir niye var? Dünyanın acısını başkaları da duysun!”

 

41- “Bir küfür gibi evde oturuyorum” der, “Dünya küfrün kendisi olmuşken” dayanamaz, saydırır.

“bu medeniyet denen şeyin naylon poşetine
koyayım.”
“Ve zerre ipimizde değilsin başkan”

42- Türk edebiyatının en güzel kitap adlarından birinde imzası vardır. “Kim Bağışlayacak Beni”

43- Kim ki ayrılıklardan şikayet etmede Birhan usulca yetişir!

“Ben kaybettiğime ağlayayım, sen kaybettiğine ağla”

44- Aşk onda ‘iki kişi arasında asla eşitlenmeyendir’, “en “bir” ve “tam” olana yürümek”, “bir ideoloji biçimi”…

45- Suskunluğu ve dilsizliğinde soru sorar: “ve kalbim, anlamıyor/adalet yok, niye” Cevap verir: “Adaletin içinde bir zalim oturur.”

46- Soru sorar: “Sen hiç Esenler otogarını gördün mü ablam”
Cevap verir: “Esenler otogarından İstanbul’a kavuşur mu hiç insan”

47- Baba dilinde yarım bir hece: Ba

48- Anne bir mevsim. “Bir mevsim yok anne gibi”

49- Nehir’in büyük halası.

50- Kendine de kırılır az çok.

“Kadını dalga sesinden dokumuşlardı
ay ışıklı ve kumsallı
Kırılıyordu”

51- Birhan Keskin şiirleri “dünya ağrısı”na karşı bir ilaçtır. Onarıcıdır. İyileştirici. O şiirleriyle hem kendini sağaltır hem de okurunu.

52- Nerede bir Birhan Keskin şiiri okunuyorsa oraya acı ve hüzün uğramıştır.

53- Daha az şiir yazıyor şimdilerde. Ah o hidroforun sesi! “hoyrat, küstah ve acımasız”

54- Baharı ve kışı özleyerek yaş alır.

55- Taş Parçaları‘nı 55 günde yazmıştı, 55 yaşında yazılmış bir şiirini okuyamadık.

56- Yeni yaş. Yeni sayfalar. Yeni uykusuzluklar. Yeni umutlar… İyi ki doğdun şairim.
“Buraya mutlu günler koydum… Şimdilik çok uzak görünüyor. Ama kim bilir, Birazdan uzanıp dokunursun?”

(Kaynak: Kim Bağışlayacak Beni, Ba, Y’ol, Soğuk Kazı, Fakir Kene ve yayımlanmış röportajlar www.metiskitap.com)

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram