Bakan Varank’ın “tetikçi” diye suçladığı yandaş yazar Fuat Uğur’un evine haciz

İktidar yanlısı Türkiye Gazetesi yazarı Fuat Uğur, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank’ın "tetikçi" suçlamasıyla kendisine dava açtığı, bu yüzden icralık duruma düştüğünü yazdı.

KRONOS 28 Temmuz 2022 GÜNDEM

İktidar yanlısı Türkiye Gazetesi yazarı Fuat Uğur, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın kendisine açtığı dava yüzünden icralık duruma düşmesini yazdı. Varank, Uğur’u “tetikçi” olmakla suçlamıştı.

‘Yandaş’ yazar Fuat Uğur, Türkiye gazetesindeki bugünkü köşeesinde “elektrikli traktör” konusuyla ilgili başına gelenleri yazdı. Traktör konusunda geçmişte yazdığı bir yazı nedeniyle Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın kendisine “tetiktçi” diyerek dava açtığını belirten Uğur, “Bakan Varank haciz kararı çıkartarak 21 bin 650 lirayı tahsil etmek üzere icra takibi başlattı.” ifadelerini kullandı.

SEN MİSİN BAKAN VARANK’A SORU SORAN!

Fuat Uğur’un yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan elektrikli traktörü iki kez test ettikten sonra işler hızlandı ama bir de baktık ki Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank mazotlu traktör üreten sanayicilerle bir araya gelip onlarla elektrikli traktörü konuşuyor. O toplantıya katılanların hiçbirinin böyle bir aracın YAZILIMINI üretebilecek ne bilimsel altyapıları ne de insan güçleri var oysa.

Bunu öğrenince bu toplantıya neden Önder Yol’un, yani elektrikli traktörü zaten üreten sanayicinin çağrılmadığını sordum iki yazıyla. Cevap ağır bir tekzip ile geldi ve bana “tetikçi” diyerek hakaret etti Bakan. Bununla da kalmadı dava açtı.

Yerel mahkeme Bakan Varank’ın aleyhime açtığı tazminat davasını “Fikir ve ifade özgürlüğü” çerçevesinde reddetti. Çünkü yazımda hakaret ve yanlış bilgi yoktu. Varank’ın elektrikli traktörle ilgili olumsuz tutumuna yönelik girişimlerini eleştiren bir yazıydı. Haber değil analitik bir makaleydi. Ama Varank, davayı temyiz ederek, İstinaf Mahkemesinde zorlama gerekçelerle, hukuk skandalı sayılabilecek bir kararla bu davayı lehine sonuçlandırmayı başardı.

Kararda yazılı birbirinden ilginç gerekçelerden şu bölümü okursanız anlayacaksınız:

“Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, davaya konu yayın bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalının, internette yer alan bir haber üzerine, doğruluğunu araştırmadan bu haberi esas alarak dava konusu iddiaları gündeme getirdiği, olayın doğru olup olmadığı basit bir araştırmayla elde edilebilecek iken hiçbir araştırma yapılmadan görünür gerçekliğe aykırı yayın yapıldığı…”

Oysa bu toplantıyla ilgili bilgiyi bizzat toplantıya katılan mazotlu traktör üreticileri sosyal medyalarında paylaşmışlardı. Ha bir de basın özgürlüğüyle kişilik değerleri karşı karşıya gelince çatışan iki değer aynı zamanda korunamazmış ve bu nedenle KAMU YARARI gözetilirmiş. Ama kamu yararı gözetilmesi için “kişilik değeri”nden söz edilen kişiye hakaret edilmiş, iftira atılmış olması gerekir ki bunların hiçbiri yok.

Zaten benim için beklenen bir sonuçtu. Benim arkamda bir devlet erki ve hukuk gücü de yok. Bakan Varank haciz kararı çıkartarak 21 bin 650 lirayı tahsil etmek üzere icra takibi başlattı.

‘HEP HELAL PARA KAZANDIM’

Yaklaşık 40 yıldır bu meslekteyim. Başladığımda Varank muhtemelen iki üç yaşında çocuktu. Dişimle tırnağımla mücadele ettim. Hep HELAL PARA kazandım. Boğazımdan hak etmediğim bir kuruş bile geçmedi. Ama Mustafa Varank benden alacağı parayı hak etmedi. Bu paranın onun için HELAL PARA olup olmadığını tekrar bir düşünsün.

‘YAZMAYA DEVAM EDECEĞİM’

Tabii ki haciz gelmesin diye bu parayı ne yapıp edip ödeyeceğim. Kendisinin ne yaptığını, ne yapmak istediğini, “fikir ve ifade özgürlüğü kavramıyla ilişkisi”nin ne düzeyde olduğunu çok iyi biliyorum. Bilmeyenler, hakikati zamanı gelince acı biçimde öğrenecekler. Hep öyle olmuyor mu zaten.

Sizinle bu yazılarımın linklerini paylaşmak isterim ama Varank yüce adaletin desteği ve mahkeme kararıyla yazılarımı da internetten kaldırtmayı başardığı için sizinle paylaşamıyorum.

Son olarak şunu söylemek isterim. Bakan Varank’a bana “tetikçi” dediği için hakaret davası açmadım. Zaten çıkacak sonuç lehime olamayacaktı. Nitekim bu çıkan sonuç da isabetli davrandığımı kanıtladı.

‘TETİKÇİ OLMADIM… N’APİM TABİATIM BÖYLE’

Ama buradan ifade etmek isterim ki, şimdiye dek kimsenin tetikçisi olmadım. İnandıklarımı yazdım. Hâlâ idealist olmanın bedelini ödüyorum. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı 1998’de keşfederek desteklemeye başladım. Bu hep devam edecek.

Ama yanlış bulduklarımı, hataları da gücüm yetene kadar söylemeye, yazmaya devam edeceğim.

N’apim, tabiatım böyle.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram