DEVA Partisi lideri Ali Babacan, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak, "Ümitsizlik asla söz konusu değil. Üstelik ‘Nasıl olsa üçkağıt var, nasıl olsa verdiğim oy çalınıyor’ hissiyatı yanlış”dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ankara Kızılay’da gençlerin sorularını yanıtladı. Babacan, Ankara Metrosu’nda toplumun sıkıntılarını dinledikten sonra Yüksel Caddesi’nde bir kafede gençlerle bir araya geldi.
14 Mayıs seçim sonuçlarını değerlendiren Babacan, “Ümitsizlik asla söz konusu değil. Üstelik ‘Nasıl olsa üçkağıt var, nasıl olsa verdiğim oy çalınıyor’ hissiyatı yanlış” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öyle bir şey yok. Bu şüphe maalesef yaygın. Özellikle eğitim seviyesi yüksek vatandaşlarımız arasında daha yaygın bir şüphe. Sosyal medyadan çok etkileniyor insanlar. Orada 10-20 tane örnek görse kafası karışıyor. Halbuki 200 bin sandık var. İtirazın olduğu 2 bin sandık var.”
‘8 MİLYON ÇOK BÜYÜK BİR SAYI’
Birinci turda oy kullanmayan 8 milyon insan olduğunu hatırlatan Babacan, “Tanıdıklarınızdan, arkadaşlarınızdan, akrabalarınızdan sandığa gitmeyen varsa evinden alın, getirin, götürün bir şekilde. Mutlaka sandığa gitmelerini sağlayın. Çünkü 8 milyon çok büyük bir sayı” çağrısında bulundu.
‘TÜRKİYE’NİN BİR GÖÇ POLİTİKASI YOK’
Suriyeli sığınmacılarla ilgili bir soru üzerine DEVA Partisi’nin ilgili eylem planını anlatan Babacan, “Suriyelilere vatandaşlık verilmesi bu işin büyümesine ve geri dönüş perspektifinin kaybolmasına sebep oldu. Hükûmet, yaklaşık 200 bine yakın Suriyeliye vatandaşlık verdi. ‘Eğitim seviyesi şöyle olan, iş bulan, ekonomiye katkıda bulunan’ diye hiçbir kriter yok. Başka ülkelerin bir göç politikası oluyor. Türkiye’nin bir göç politikası yok. Hiçbir kriter olmadan insanlara vatandaşlık dağıtınca ‘Ben de bekleyeyim, belki sıra gelir’ diye beklemeye başladılar. Bu işin özünde; vatandaşlığın verilmemesi gerekiyor. Kanunda çok açık. 200 bin Suriyeli tek imzayla vatandaş olmuş. Bütün bu yanlışların düzeltilmesi gerekiyor ki geri dönüş perspektifi korunsun” ifadelerini kullandı.
