Avukat Ersan Barkın, BAE'de Sedat Peker'e suikast düzenleyeceği iddiasıyla gözaltına alınan kişiyle Peker'in mesajlaştığını açıkladı. Barkın, Peker'in suikastçiye, "Kimin sana ne taahhüt ettiğini bilmiyorum ama gittiğin yol doğru yol değil" dediğini aktardı.
Sedat Peker’in, kendisini öldürmek üzere Birleşik Arap Emirlikleri’ne gönderilen suikastçiyle mesajlaştığı iddia edildi.
Hakkında ‘suç örgütü lideri’ olduğu iddiasıyla dava açılan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) dijital tecrit altında tutulan Sedat Peker yine Twitter’dan ‘mesaj’ verdi.
Peker, avukatı Ersan Barkın’ın TELE1’de katılacağı yayının duyurusunu retweet edip sonra sildi.
Canlı yayında soruları yanıtlayan Ersan Barkın ise Sedat Peker’in beklenen ifşalarını yapıp yapmayacağı sorusuna yanıt verdi.
‘TECRİT KALKARSA SÖZ VERDİĞİ İÇERİKTEN ÇOK DAHA ÖTE AÇIKLAMA KARARLILIĞINDA’
Barkın, “Bugün karşı karşıya kaldığı durum hukuki durum, Sedat Peker’in bu koşullar ortadan kalkmaz ise açıklamalarını bugün itibarıyla yapmasına olanak vermiyor. Ancak ben bu açıklamayı bugün yapmıyorum ki. Dijital tecrit diye tanımladığımız Sedat Peker’in politik etkisi olabilecek herhangi bir paylaşımda bulunmasına olanak vermeyen, kendisine bağlı, kendisiyle ilişkilendirilen hesapların açıklama herhangi bir siyasal karşılığı olabilecek açıklama yapmasına olanak vermeyen bu durum ortadan kalkmazsa bu açıklamaları yapamaz. Ama seçime kadar, iktidara alternatif olanların çaba göstermesi ve tecrit koşullarının kaldırılması halinde Sedat Peker söz verdiği açıklamaları, söz verdiği içerikten çok daha öte açıklama kararlılığındadır” şeklinde konuştu.
‘CAN GÜVENLİĞİ TEHLİKESİ YOK’
Avukat Barkın, “Sedat Peker’in kendisine yönelik suikast girişiminden bilgisi olduğu” iddialarının sorulması üzerine ise şunları söyledi: “Suikast iddiasının merkezinde olan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde gözaltına alınan kişiyle gözaltı öncesinde mesajlaşıyor sayın Peker. Yani, ‘Kimin sana ne taahhüt ettiğini bilmiyorum ama gittiğin yol doğru yol değil, bundan vazgeçmelisin’ biçiminde. Bundan haberdar öncesinde. Ondan sonra gözaltı işlemi gerçekleşiyor. Ama şükür ki bugünkü fiili ve hukuki durumu en azından can güvenliği noktasında kaygılanmamızı gerektirir bir durum yaratmıyor.”
