Avrupa Konseyi’nden Osman Kavala kararı: İhlal süreci resmen başladı

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, tüm uyarılara karşın serbest bırakılmaması üzerine Osman Kavala dosyasını AİHM'e göndermeye karar verdi. Türkiye ile ilgili ihlal süreci resmen başladı. Hükümetten ilk tepkiler geldi.

KRONOS 02 Şubat 2022 GÜNDEM

İş insanı Osman Kavala.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, iş insanı Osman Kavala’nın tüm uyarılara rağmen serbest bırakılmaması üzerine ihlal prosedürünün başlatılması için dosyanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gönderilmesine karar verdi.

Komite kararı oy çokluğuyla aldı.

Bu kararla birlikte Osman Kavala dosyasıyla ilgili ihlal prosedürü resmen başlatılmış oldu. Bu prosedür Türkiye’ye karşı ilk, Avrupa Konseyi tarihinde de ikinci ihlal prosedürü olarak tarihe geçmiş oldu. Daha önce benzer bir prosedür sadece Azerbaycan’a karşı bir davada gündeme gelmişti.

KAVALA’DAN İLK AÇIKLAMA

Osman Kavala’dan karara ilişkin değerlendirme geldi.

Kavala, “AİHM’in derhal serbest bırakılmam gerektiğini belirten kararından ve Gezi davasının beraatle sonuçlanmasından sonra tutukluluğumu devam ettirmek için gerçekleştirilen yargı uygulamalarının tarafsız bir gözle incelenmesini önemli buluyorum. AİHM’in yapacağı değerlendirmenin ülkemizde insan hakları ile ilgili hukuk normlarının korunmasına katkı sağlayacağını umuyorum” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı’ndan karara ilişkin ilk tepki geldi.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NDAN AVRUPA KONSEYİ’NE ‘MÜDAHALE’ SUÇLAMASI

Bakanlık, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin “Türkiye’deki yargı bağımsızlığına müdahale ettiğini” savundu.

Açıklamada, “Komite, ülkemizde devam eden bağımsız yargı sürecine müdahale niteliği taşıyan yaklaşımını devam ettirmiş ve yargı sürecine saygı ilkesini ihlal etmiştir” denildi.

Bakanlık açıklamasında “AİHM kararlarının icrasını denetleyen Bakanlar Komitesi’nin gündeminde başka ülkelerle ilgili çok sayıda uygulanmayan karar bulunurken, Kavala kararının sürekli olarak gündemde tutulmasını, iyi niyetten uzak, kasıtlı ve de tutarsız bir yaklaşım olarak görüyoruz. İç hukukta devam eden dava süreci gözardı edilerek siyasi saiklerle alınan bu önyargılı kararın Avrupa insan hakları sisteminin itibarını zedelediği aşikardır” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamaya şöyle devam edildi:

“Avrupa Konseyi insan hakları sisteminin etkinliğinin sağlanması için, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin tarafgir ve seçici yaklaşımını bir yana bırakması gerekmektedir. Temennimiz, AİHM’in alınan bu kararı hakkaniyetle değerlendirmesi ve bu konuda iç hukukta devam eden dava sürecini dikkate alarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi uyarınca ilk derece mahkemesi gibi hareket etmeden, içtihat ve ilkeleri doğrultusunda karar almasıdır.”

ADALET BAKANLIĞI: ‘KOMİTE YETKİSİNİ AŞTI’

Adalet Bakanlığı’ndan da karara ilişkin tepki açıklaması geldi. Açıklamada, “AK Bakanlar Komitesi yargısal makamlar gibi hareket ederek yetkisini aşmıştır” denildi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Oy çokluğu ile alınan bu karar hâlihazırda devam etmekte olan bir davaya müdahale niteliğindedir. Başta AK Bakanlar Komitesi olmak üzere herkes, bağımsız ve tarafsız mahkemeler önünde devam eden bir yargılama sürecine etki etmekten kaçınmalı ve verilecek karara saygı duymalıdır.

Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi olan ülkemiz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden kaynaklanan sorumluluklarının farkındadır. AİHM kararlarının icrası kapsamında gerekli adımlar Hükümetimiz tarafından atılmaktadır. Bu kapsamda bugüne kadar 3730 karar kapsamında alınan tedbirler AK Bakanlar Komitesi tarafından da kabul edilmiş ve icra denetimi sona erdirilmiştir.

Sadece geçtiğimiz yıl icra denetimi sona erdirilen dosya sayısı ise 222’dir. Buna rağmen belirli bir kararı teamüllere de uymadan sürekli gündemde tutarak ülkemizi uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemekle itham etmek, söz konusu kararın açıkça siyasi mülahazalarla alındığını göstermektedir.”

BUNDAN SONRA NE OLACAK?

AİHM’e gönderilen davada Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal edip etmediğinin değerlendirmesi istenecek.

AİHM, “Türkiye yükümlülüklerini yerine getirmedi” sonucuna varırsa dosya tekrar Bakanlar Komitesi’ne gidecek. Kavala’nın halen serbest bırakılmaması durumunda Bakanlar Komitesi, Türkiye’ye karşı alınacak yaptırımları değerlendirecek ve uygun görülen önlemleri karara bağlayacak.


TÜRKİYE BİLGİ VERMİŞTİ

AİHM kararlarının uygulanışının denetleyicisi olan Komite, 2 Aralık 2021 tarihinde düzenlediği toplantıda, Strasbourg Mahkemesinin Mayıs 2020’de kesinleşen Kavala kararını nasıl uygulayacağı konusunda görüş belirtmesi için Ankara’ya 19 Ocak 2022 tarihine kadar süre vermiş, konuyu 2 Şubat 2022 tarihli toplantıda yeniden ele alacağını bildirmişti.

Ankara 19 Ocak’ta Strasbourg’a ilettiği belgede, daha önce olduğu gibi, “Türkiye AİHM’nin ihlal kararını Kavala’yı serbest bırakarak tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırmıştır, Kavala şu anda başka suçlardan tutukludur” mesajı verilmişti.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram