Arka fonda kütüphane…

YAVUZ GENÇ 27 Nisan 2020 KÜLTÜR

ANKARA – Sosyal medyada, günlerdir canlı yayınlarda ya da fotoğraflarda arka fonda kullanılan kütüphaneler tartışılıyor. Kimi kullanıcılar, kütüphanelerin ‘bakın bunların hepsini okudum’ demek için arka fona alındığını söylerken, kimi de evdeki ‘en uygun’ ortamın her zaman kitaplık önü olduğunu belirtiyor. Kitapları, hayatlarının merkezine aldıklarını söyleyen, “Onları da eğil de neyi alacağız arka fona? Onlarla var olduk, tabii ki kitaplar olacak” diyerek ilk tepkiye karşı çıkıyor. İşte o tartışmalardan öne çıkanlardan bazıları…

TARTIŞMALAR ECO’YU HATIRLATTI

Bu tartışma, dünyaca ünlü yazar ve akademisyen Umberto Eco’nun 30 bin kitaptan oluşan kütüphanesiyle ve ziyaretçileriyle ilgili söylediği şu sözleri akıllara getirdi: “‘Ovv Profesör Eco, bu ne müthiş bir kütüphane! Bu kitapların ne kadarını okudunuz?’ diye soranlarla, pek küçük bir azınlık olan, bir kişisel kütüphanenin ego şişiren bir takıntı değil de bir araştırma aracı olduğunu kavrayanlar. ‘Onlar okunmuş kitapların, okunmamışların yanında nasıl da kıymetsiz olduğunu iyi bilirler.’”

“ELBETTE SIRTIMIZI DAYAYACAĞIZ”

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi rektörü Handan İnci, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda eleştiriler üzerine kütüphanesinin önünde çektiği fotoğrafları koyarak, “Elbette sırtımızı dayayacağız, onlarla var olduk!” dedi. Yazar Murat Önderman,  “Arka planda kütüphane bulunmasının ‘hava atma’ niyetiyle açıklanması, insanların kendilerini olmadıkları gibi göstermeye çalıştıklarını varsayan kinizmin yalnız ülkedeki derinliğine işaret ediyor” ifadelerini kullandı.

“OKUMANIN, ÖĞRENMENİN BU KADAR AŞAĞILANDIĞI BİR DÖNEM…”

Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen de tartışmaya katılan isimlerden biri oldu. Ayhan, “Her taşınmamda nakliye firması çalışanları fazla kitaptan rahatsız olup ‘bu kadar kitap alacağına ev alsaydın’ diyorlardı. Bakın şimdi işe yaradı ! Ulusal medyada yayına çıkarken dekor olarak kullanıyorum :)” diyerek konuya farklı bir açıdan yaklaştı. Gazeteci Haluk Kalafat ise “Kütüphane önemli bir şey arkadaşlar. Kütüphane önünde canlı yayın yapmak niye rahatsız edici oldu ki… Okumanın, öğrenmenin bu kadar aşağılandığı bir döneme denk gelmekten de hicap duyuyorum bu arada” ifadelerini kullandı.

“YAYINA MUTFAKTAN, BANYODAN BAĞLANAMAYACAĞINA GÖRE…”

Yazar Fatih Yaşlı ise konuya farklı bir açıdan bakarak, “Şaka gibi ama günlerdir ‘arka fondaki kütüphane’ üzerinden büyük büyük analizler yapılıyor, yazılar falan yazılıyor. Bazen her şey göründüğü gibidir oysa. Yayına mutfaktan, banyodan bağlanmayacağına göre, fonda da kitaplar olur, kitaplığın olur, bu kadar basit” dedi. Psikiyatrist yazar Erol Göka da, ” Yayına katılan konuşmacının evinin kütüphanesinin veya kitaplarının, çalışma masasının önünde yaptığı çekim şeklini destekliyorum. Kitap görüntüsü ne güzel bir görüntüdür; konuşmacının kendisini besleyen kaynakları göstermesi onun en tabii hakkıdır ve ‘iyi örnek’ vasfındadır.

“KÜTÜPHANE VE KİTAPLAR ÖNÜNDE YAYIN YAPANLAR LİNÇ YİYORMUŞ”

İhraç akademisyen Gökhan Yavuz Demir ise kolilerin göründüğü bir fotoğraf paylaşarak, “Akşam canlı yayına çıkacağım için görgülü ve aile terbiyesi almış bir akademisyen olarak kitaplık raflarını hemen boşalttım” ifadesini kullandı. Milat gazetesi yazarı Sabiha Doğan da “Kütüphane ve kitaplar önünde yayın yapanlar linç yiyormuş; mutfakta fırın, buzdolabı ve mikro dalga fırın önünde canlı yayın yaptığım için linçten kurtulmuşum;)” paylaşımında bulundu.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram