Ülke TV’de Esra Elönü’nün sunduğu ‘Arafta Sorular’ programına katılan Sevda Noyan, canlı yayında içinde komşularının da bulunduğu ölüm listesi açıklamıştı.
Noyan, programda “Ya bak 15 Temmuz kursağımızda kaldı. Yani yapamadık istediklerimizi. Boş bulunduk. Yani yanlış anlaşılmasın doğru anlaşılsın bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür. Onu söyleyeyim. Biz çok donanımlıyız bu konuda maddi ve manevi olarak. Biz liderimizin yanındayız. Asla yedirmeyiz. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim hala sitede var 3-5. Benim listem hazır açıkçası” ifadelerini kullanmıştı.
Noyan’ın bu açıklamaları birçok kesimin tepkisini çekerek tartışmalara neden olmuştu.Tartışmaya son olarak Eski TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç da girdi.
Gazeteci Kemal Öztürk’ün Youtube programına katılan Arınç, Sevda Noyan hakkında, “Bunlar yüzünden millet başörtüsünden nefret edecek” ifadelerini kullandı.
Sevda Noyan’ın sözlerini tekrar tekrar dinlemesine rağmen inanamadığını dile getiren Arınç, “Üzüntülerini ifade etmiş ama hiçbir şey halletmiyor” dedi ve şunları söyledi:
Kadını tanımam ama eşini (Engin Noyan) tanırım. Böyle bir konuşmayı yapması için insanın aklının olmaması ya da gözünü kanla birlikte nefretin bürümüş olması lazım. Kadın açıkça ben elime fırsat geçtiği zaman 50 kişiyi öldürürüm diyor. Bir başkası kavanoza mermi doldurmuş, saçlı bir adam. Çok da iyi tanıdığım bir delikanlı. Bende bir mangayı donatacak silah var diyor.
Evet, darbe söylentilerine karşı bunlar yapılıyor ama bunların hiçbir zaman yeri yok. Bu aziz millet darbe girişimine karşı destan yazdı. Buna cesaret edecek kimsenin olmadığını düşünürüm ama olursa 80 milyon kişi var buna karşı çıkacak.
“BİZİ KESECEKLER DİYE KORKARIM”
Bu kadının konuşmaları beni korkutuyor. Daha da korktuğum şu, bu kadın bunları söyledikten sonra aynı sitede oturan komşuları ne hissedecekler? Komşuları korkacak bu kadından. Ben olsam korkarım. Bu ne cani bir kadın, eline bir şey geçse kapımızı çalıp bizi kesecek diye korkarım.
“Biz hayatımızı başörtü mücadelesi için yaptık” diyen Arınç, şöyle devam etti:
Geldiğimiz noktaya bakın. Başında örtüsü olan ve dindar olduğunu söyleyen bir kadın asmaktan, kesmekten bahsediyor. Bu başörtüsü nefreti doğuracak, ondan korkuyorum. Yoksa bu kadın ne halt ederse etsin. Millet başörtüsünden nefret edecek hale gelecek. Sokakta yürürken hakaret ediliyor. Neden? Bu kadın yüzünden.
Arınç, Noyan’ın sözleri hakkında Türkiye’deki dini hayat hakkında şu yorumları yaptı:
Dini hayatı yakından takip ediyorum. Kademe kademe oruç tutanların sayısı azaldı. Cemaate gidenlerin sayısı azaldı. Teravih namazı çok güzeldir. Çocukluğumdan beri kaçırmam. Gelenler iki safı geçmez olmuştu. Artık cami de yok Cuma da yok, teravih de yok. Dini hayatımızda zayıflama var geçen yıllara göre. İnsanlar deist oldular, ateist oldular. Umarım insanlar biraz daha ibadetlerine düşer. Yoksa biz geçmişteki trende bakarsak “Evet Allah var, ama gerisini ben kabul etmiyorum” noktasına gelecekler ve ibadetlerini terk edeceklerdir. Başörtülüden, camilerden nefret eder hale gelecekler diye korkuyorum.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) önlemleri kapsamında camilerin kapalı olduğu sırada Beştepe’de kılınan Cuma namazı hakkında da konuşan Arınç, şöyle devam etti:
Doğru değil dedim bana göre. Hiçbir yerde kılınmıyor, burada kılınıyor… Mehmet Görmez hocamızın bir fikri var bu konuda dediler. Mehmet Görmez hoca beni ikna etti.
Her gün camilerde okunan salaları da eleştiren Arınç, “İnsanları nefret mi ettiriyoruz, yoksa insanların dini duygularını daha mı canlı tutuyoruz, bu konuda anketçilere bir şeyler sorsalar iyi oldu. Bu bir bidat diyorum” ifadesini kullandı.
