Harvard Üniversitesi'nin yeni araştırmasına göre gençler kadar ebeveynleri de kaygı ve depresyon içerisinde. Gençler kadar yetişkinlerin ruh sağlığı için de alarma geçilmesi gerekiyor.
Amerika’nın prestijli üniversitelerinden Harvard Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada ebevyn ile ergen ruh sağlığı arasında doğrudan bağlantı bulundu.
Amerika’daki gençler ve ebeveynlerle yapılan anket sonuçlarından oluşan rapora göre, gençler kadar ebeveynlerin de yüksek oranda kaygı ve depresyona sahip oldukları belirlendi.
Araştırma sonuçlarına göre gençler kadar yetişkinlerin ruh sağlığı için de alarma geçilmesi gerekiyor. Amerika’daki gençlerin yüzde 18’i kaygı yaşadığını bildirirken, annelerin yaklaşık yüzde 20’si ve babaların ise yüzde 15’inin kaygı yaşadığı tespit edildi.
GENÇLER, EBEVEYNLERİ HAKKINDA ENDİŞELİ
Gençlerin yüzde 15’i depresyon bildirirken, annelerin yaklaşık yüzde 16’sı ve babaların ise yüzde 10’u depresyondaydı. Rapor, gençlerin üçte birinden fazlasının kaygı ve depresyon bildiren en az bir ebeveyni olduğu gözlemlendi. Bununla birlikte gençlerin neredeyse yüzde 40’ının ebeveynlerinden en az birinin ruh sağlığı konusunda endişeli olduğu belirlendi.
Raporun baş yazarlarından öğretim görevlisi Richard Weissbourd şunları söyledi:
“Ebeveynlerin ve gençlerin ruh sağlığı iç içe geçmiş durumda. Ebeveynleri desteklemek ve onların ruh sağlıklarını geliştirmek için daha fazlasını yapmamız gerekiyor.”
GENÇLERİ DİNLEMEK ÖNEMLİ
Yapılan çalışmayla, yetişkinlerin ruh sağlığı sorunlarını hafifletmek, ebeveynlerin depresyon ve kaygısının gençler üzerindeki etkisini azaltmak için bazı stratejiler önerildi.
Bu stratejilerden biri gençleri dinlemek. Çalışma, gençlerin duygusal destek için ebeveynlerinden daha çok arkadaşlarına ulaştığını söylüyor. Ebeveynlerin, gençlerle olan empati dinleme becerileri konusunda rehberliğe ihtiyaçları olduğu belirtildi.
Bir diğer öneri, ebeveynlerin ruh sağlıklarını geliştirmesi oldu. Rapor, toplum kurumları ve hükümetlerin ebeveynleri, depresyon ve kaygı konusunda uyaran ve bu zorlukları hafifletmeleri için halk eğitimleri ile irtibatlandırılabileceğini belirtti.
Bununla birlikte, ebeveynlerin gençlerle kendi zihinsel sağlık sorunları hakkında konuşmaları konusunda rehberliğe ihtiyaç olduğu ifade edildi. Ebeveynlerin gençlerle olan kendi duygusal mücadeleleri hakkında uygun şekilde konuşmak için kültürel olarak uygun stratejilere ihtiyaç olduğu anlatıldı. Araştırmada, bu şekilde çocuklar ebeveynlerinin sert ruh hallerini, onların başarısızlıklarına bir tepki ya da onay veya sevginin geri çekilmesi olarak yorumlamayacağına dikkat çekildi.
HAYATA ANLAM VE AMAÇ KATMALILAR
Bununla birlikte çalışma, yetişkinlerin gençlerin hayatlarında anlam ve amaç geliştirmelerinde yardımcı olmaları gerektiğine de vurgu yaptı. Rapor, gençlerle ilgili ankete katılanların yüzde 36’sının “hayat amaç veya anlamının” çok az ya da hiç olmadığını belirtti. Bu durumun depresyon ve anksiyeteyle ilgili güçlü bir bağlantısı olduğuna da dikkat çekildi.
Araştırma, ebeveynlerin gençleri başkalarına odaklayan ve kendilerinden daha büyük ilke ve hedeflere bağlayan faaliyetlere dahil ederek, gençlerin kaygı ve depresyonunun azalmasına yardımcı olabileceklerini dile getirildi.
