Amazon dünyayı yutacak mı?

RÜYA KARLIOVA 05 Aralık 2018 HABER ANALİZ

Online satış sitesi Amazon’un ABD’de 100 milyondan çok üyesi var. Amazon’un sahibi Jeff Bezos, son rakamlara göre Bill Gates’i geride bırakarak dünyanın en zengin insanı oldu. Emlak piyasasından iş gücü sorunlarına Amazon pek çok tartışmanın da göbeğinde. En önemli sorulardan biri ise Amazon’un demokrasi için ne anlama geldiği. Ürkütücü bir istatistik: New York özelinde yapılan bir araştırma, ABD’de sadece Amazon’la çalışan iş yerlerinin ayakta kalabildiğini gösteriyor.

Geçtiğimiz eylül ayında Amazon Türkiye’de de online satışa başladı. Aşağıda sıralayacaklarımızın bir sonuç olarak Türkiye’de de yaşanması hiç de uzak ihtimal değil.

AMAZON’DAN SONRA KİTAP

Amazon’un sahibi Jeff Bezos, e-kitap okuyucu Kindle’ı “fiziksel kitabın başarısızlıklarına bir cevap” olarak tanımlamıştı. Bir kitap satış sitesi olarak başlayan Amazon için kitap elverişli bir üründü, çünkü kitap sayısı da talep de daima çoktu. ISBN yani Uluslarararası Standart Kitap Numarası da Amazon’a bu satışın organize edilmesi ve milyonlarca kitabın endekslenmesi için kolaylık sundu. Bu katologlamayı herhangi bir kitapçının yapması çok zordu. Amazon ne bir yayıncı ne de geleneksel anlamda bir kitapçı ama bugün en çok kitabı bu site satıyor.

Boston Review’da yayımlanan Roy Chaudhuri’nin “Books After Amazon” (Amazon’dan Sonra Kitaplar) adlı yazısında dikkati çektiği bir konu, alıcıların neden kitapçıya değil Amazon’a gittiğiydi. Chaudhuri’ye göre kitap kokusu ya da temas değil ucuzluk alıcıları Amazon’a çeken. Bazı yayıncılar kitap satışlarının yarısından fazlasını Amazon’dan yapıyor. Amazon’un kitap satışı faaliyeti konusunda tartışma yaratan diğer bir konu da edebiyatın niteliğini nasıl etkileyeceği. Öyle görünüyor ki hangi kitapların daha başarılı olacağını biraz da Amazon’un satış ölçütleri belirleyecek.

AMAZON’DA OLMAMAK PAHALI BİR SEÇİM

Diğer yandan Amazon’da yayıncıların kitapçı raflarında yer bulmak için savaşması gerekmiyor. Ama zincir kitapçıların, yaptığı anlaşmalar sonucu daha az tanınan yazarların yayımlanma şartlarını azalttığı biliniyor. Peki Amazon’un varlığı bu eğilimi nasıl etkiliyor, daha mı demokratik hale getiriyor? Yayıncılar için bütün kitaplarının eşit mesafede olmasını sağladığı için öyle olduğu düşünülebilir. Ancak unutmamalı ki öneriler kısmında ve fiyatlandırmada yine de algoritmalar rol oynuyor. Diğer bir gerçek de Amazon’da yer almayı seçmeyen bir yayınevi için bu tercihin yok olmak anlamına geleceği. Diğer yandan küçük yayıncılar için okura ulaşmak büyük bir nimet ama maliyeti kârından çok olabiliyor. Yayıncılar Amazon’un 20 bin çalışanı arasından sadece tek sürekli muhatap bulabiliyor olmalarını da bu sistemin sorunu olarak nitelendiriyorlar.

SİPARİŞ EN ÇOK YARIM DAKİKADA PAKETLENMELİ

Amazon her ne kadar kalifiye işçilerine daha yüksek ücret verse de, hizmet sektöründe çalışanların çoğu düşük ücret alıyor ve Amazon dışarıdan ucuza hizmet de satın alıyor. Amazon’un son uygulaması ise robotlar, şirket 45 bin robotu paketleme işinde kullanıyor. İnsansız araçların taşıma işine girmesiyle bu alandan da istihdam çekilecek. Şu an hâlen paketleme ve taşıma işini yürüten işçilerden ise insanüstü bir performans bekliyor şirket. Buna göre bir siparişin en çok yarım dakikada paketlenmesi gerekiyor.

PLATFORM KAPİTALİZMİ

Geçtiğimiz yaz aylarında Amazon’un ABD’nin ünlü market zincirlerinden Whole Foods’u satın alması şirketin perekendedeki artan tekelini büyütmüştü. Bu tekel ve gücün birkaç teknoloji platformu arasında toplanması demokrasi için şüphesiz iyi bir adım olarak görülmüyor. Amazon’sa bütün sektörleri yutan büyük bir platforma dönüşüyor. Peki Amazon nasıl bir tekel? Paul Krugman’a göre, Amazon alışılagelmiş bir tekel değil, monopsoni yani alıcı tekeli olarak çalışıyor. Öte yandan şirketin kendi ürünleri de var, örneğin kalem, pil ve hoparlörler.

O halde gittikçe büyüyen şirket için soru şu: Amazon imparatorluğu diğerlerini yutacak mı? Frank Pasquela, “Will Amazon Take Over the World” adlı makalesinde platform kapitalizmini ve Amazon’un bu yeni tüketim eğilimi içindeki yerini sorgularken bu platformların iş gücü sömürüsüne nasıl yardım ettiğini, küçük şirketleri nasıl bünyesine kattığını ortaya koyuyor. Diapers.com adlı site bu örneklerden biri. Kendi alanında göreceli olarak başarılı olan site önce Amazon’la rekabet etmeye çalıştı ancak daha sonra kendini Bezos’un imparatorluğunun içinde buldu. Facebook gibi megaplatformların da bu yöntemi kullandığını biliyoruz. Görece başarılı olan şirketler megaplatformlar tarafından satın alınıyor. Bu da bizi başka bir aşamaya götürüyor: Platform savaşları.

MEGAPLATFORM SAVAŞLARI 

Platformların ve şirketlerin savaşmayıp birleşmeleri, örneğin Google, Microsoft, Apple, Amazon ortaklığı şüphesiz pazarı tamamen bloke edecek bir gelişme olurdu. Tüketicinin gidecek başka bir yeri kalmaz ve böyle bir platform birleşmesi her alanda belirleyici, hatta dayatıcı olurdu. Ancak bu platformlar savaşmaya devam ederse daha küçük siteler, platformlar ve şirketler için de pastadan pay alma ihtimali artabiliyor.

Uzmanlara göre megaplatformlara karşı kooperatif, işbirliğiyle kurulan platformlar desteklenebilir. Bu alternatif platformların ise şansı bazı uzmanlara göre hiç yok, bazılarına göre ise istikrar sağlayabilen bazı örnekler var. Trebor Scholz ve Nathan Schneider platform kapitalizmini inceledikleri kitapları Ours to Hack and to Own’da Stocksy ve Fairmondo adlı iki online platformu buna örnek veriyor. Yine de şu gerçek beliriyor, Fairmondo 2 milyon ürün satarken, Amazon 480 milyon ürün satıyor.

DÜNYANIN YARISINA HİTAP EDİYOR

Amazon’un bugün en az 15 ülkede alanı var. Bu da şirketin dünya nüfusunun yarısına hitap ettiği anlamına geliyor. Amazon Prime Video gibi hizmetlerine ise tüm dünyada erişilebliyor. Amazon aynı zamanda ABD’de basın alanında da etkili, gündem belirleyici bir gazete olan Washington Post 2013’ten bu yana Jeff Bezos’a ait.

Kısaca her şeyin dükkânı diyebileceğimiz ve küresel tüketiciliğin değişiminde belirleyici olan Amazon’un sadece online alanda kalmayıp Whole Foods’la ve açtığı Amazon kitapçılarıyla sanal alanın dışına dönmesi ise sonuçlarını ancak bekleyip göreceğimiz bir strateji olacak.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com