Sansür yasası olarak anılan 'Dezenformasyon Yasası'nın geri çekilmesinin ardından 'dezenformasyon birimi' kuran Altun, "Ulusal güvenliğe kadar geniş bir yelpazeye yansıyan boyutlarıyla yeni medyayı daha güvenli hale getirmek lüks değil, bir mecburiyettir" dedi.
İletişim Başkanı Altun, 'Yeni Medya ve Dijital Terörizm Çalıştayı'nda...
‘Yeni Medya ve Dijital Terörizm Çalıştayı’nın açılışında konuşan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, dünya üzerinde en fazla dezenformasyona maruz kalan ülkenin Türkiye olduğunu iddia etti.
Altun, “Dolayısıyla, kişisel haklardan toplumsal düzene ve ulusal güvenliğe kadar geniş bir yelpazeye yansıyan boyutlarıyla yeni medyayı daha güvenli bir hale getirmek bir lüks değil, bir mecburiyettir. Kamu otoritesinin buna kafa yorması, bununla alakalı regülasyonlar, düzenlemeler peşinde koşması şarttır. Bu anlamda devletin toplumuna karşı bir sorumluluğudur” dedi.
ALTI AYDA 53 BİN SİBER SALDIRI
Siber saldırılara değinen Altun şöyle devam etti: “Nesnelerin interneti, hayatın birçok alanında kolaylıkları beraberinde getirirken aynı zamanda siber saldırıların da hedefi oluyor. Mesela otonom sürüş ve 5G teknolojilerinin kullanıldığı akıllı araçlara yönelik siber saldırı girişimleri, son 3 yıl içinde yüzde 225 artış göstermiş durumda.
Sadece 2021 yılında Türkiye’ye 84 bin 113 siber saldırı gerçekleştiği tespit edilmiş durumda. 2022 yılı için de 1 Temmuz itibarıyla bu sayı, 53 bin 202 olmuş. 2021 yılının Temmuz ayıyla kıyaslandığında yaklaşık yüzde 27’lik bir artıştan bahsediyoruz. Elbette devletimiz tüm bu saldırılara karşı tüm kurum, kuruluşlarıyla, bu tehdidin farkında olarak önlemlerini alıyor ve gerekli şekilde müdahale ediyor.”
‘GERÇEKLERLE YALANLAR ARASINDAKİ ÇİZGİ…’
Türkiye’nin önlem almak durumunda olduğunu söyleyen Altun, “Hakikat ötesi dönemde bu mecralar, ne yazık ki gerçekler ve yalanlar arasındaki çizginin görünürlüğünün yitirilmesinin araçları olarak kullanılıyor. Sürekli bilgi akışının olduğu yeni medya alanlarında kasıtlı ve sistematik olarak dolaşıma sokulan yalan ve yanlış haberler, kitlesel algının yönetiminde bir enstrümana dönüştürülmeye çalışılıyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
‘KULLANICILAR YALAN HABERE MARUZ KALIYOR’
Ülkemizde sosyal ağlar başta olmak üzere dijital kanallar üzerinden haber takibi yaygınlaşmaya devam ettikçe, kullanıcıların yalan habere maruz kalma oranının da arttığını görüyoruz. Bu kuşkusuz sadece endişe duymamız gereken bir durum değil aynı zamanda kamu çıkarı adına, mutlak suretle yakından takip etmemiz ve gerekli tedbirleri almak için gayret etmemiz gereken bir durumdur” dedi.
