Almanya nükleer enerjiyle vedalaşmaya hazırlanırken Avrupa yatırım peşinde

Almanya, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sebep olduğu enerji krizi nedeniyle ertelediği son üç nükleer santrali kapatma kararını uygulamaya koyuyor. Böylece Avrupa'nın en büyük ekonomisinde nükleer enerji üretimi sona erecek.

KRONOS 14 Nisan 2023 DÜNYA

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişi Avrupa’da enerji sektörünü derinden etkiledi. Doğalgaz dışında alternatifler aramaya yönelirken, ‘sıfır emisyon’ baskısıyla karşılaştı ülkeler.

Almanya’nın son üç nükleer reaktörü Cumartesi (15 Nisan) günü kapatılacak. Ancak İngiltere, Finlandiya ve Fransa gibi diğer Avrupa ülkeleri, güvenilir elektrik ve düşük karbon emisyonu kaynağı olarak nükleer enerjiye yatırım yapmaya devam etme niyetinde.

Nükleer karşıtları, ülkede üç reaktörün kapatılmasını bir zafer olarak görürken, iş dünyası, Avrupa’nın enerji kaynaklarının istikrarlı olmadığı ve dünyanın fosil yakıtlardan kurtulmaya çalıştığı bir dönemde reaktörlerin kapatılmasını “çılgınlık” olarak nitelendiriyor.

ENERJİ ARZINDA YAŞANACAK DARBOĞAZ
Ülkede nükleerden kaynaklanan açığın yenilenebilir enerjiyle kapatılması bekleniyor. Alman iş dünyasından nükleer sonrası “enerjide darboğaz” uyarısı Alman iş dünyası nükleer santralin kapanması nedeniyle enerji arzında yaşanacak darboğazlar konusunda hükümeti uyardı.

Almanya Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği Başkanı Peter Adrian, Alman hükümetinin nükleerden aşamalı olarak vazgeçme planını eleştirdi. Enerji arz güvenliği ve yüksek fiyatlar konusunda sorun yaşanabileceğini ifade eden Adrian, “Doğal gaz fiyatlarındaki düşüşe rağmen Almanya’daki çoğu şirket için enerji maliyetleri yüksek olmaya devam ediyor. Aynı zamanda arz güvenliği kaynaklı riskler halen devam ediyor” değerlendirmesinde bulundu.

 

Söz konusu risklerin sadece gelecek kış ayları için değil, uzun vadede de sürdüğünü belirten Adrian, şöyle devam etti:

“ENERJİ FİYATLARINI AZALTMANIN TEK YOLU BU”
“Enerji arzını genişletmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam etmeliyiz. Almanya mevcut tüm enerji kaynaklarına bağımlıdır. Arz darboğazlarını ve önümüzdeki aylarda enerji fiyatlarında bir başka büyük artışı önlemenin veya en azından azaltmanın tek yolu bu.”

Alman hükümeti enerji arz güvenliğinin garanti altında olduğunu belirtti Yeşiller Partisi’nden Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, son üç nükleer santralin cumartesi günü devre dışı kalacak olmasına rağmen Almanya’nın enerji arz güvenliğinin garanti altında olduğunu ifade etti.


 

YENİLEBİLİR ENERJİYE GEÇİŞ
Nükleerden çıkış sürecinin yönetilebileceğini savunan Habeck, ülkenin doğal gaz depolarının yarısından fazlasının dolu olması ve kış sezonunun neredeyse sona ermesinin önemli bir avantaj olduğunu belirtti.

Habeck, “Almanya’da enerji arz güvenliği bu zorlu kış boyunca sağlandı ve sağlanmaya devam edecek. Enerji sistemimiz farklı bir şekilde yapılandırılacak ve 2030’a kadar yüzde 80 yenilenebilir enerjiye sahip olacağız.” dedi.

Almanya Çevre Bakanı Steffi Lemke ise savaş nedeniyle nükleer santrallerin risk altında olduğunu vurgulayarak, “Rusya’nın saldırgan savaşı nedeniyle Ukrayna’daki nükleer santrallerin bombalandığı ve askeri çatışmaların hedefi haline geldiği bir durumla karşı karşıyayız. Nükleer enerji santralleri asla böyle bir durum için tasarlanmadı.” ifadesini kullandı.

İKİNCİ PETROL KRİZİYLE NÜKLER ENERJİ ÇALIŞMALARI HIZLANDI
Almanya’nın nükleer santral serüveni 1961’de başladı Almanya’da, ilk atom santrali olma niteliği taşıyan Kahl nükleer santrali 1961’de hizmete açıldı. 1973 yılında petrol kriziyle başlayan enerji sıkıntısından sonra nükleer enerjiden yararlanmaya daha çok önem veren Almanya’da, 1979’da yaşanan ikinci petrol kriziyle nükleer enerjiye yönelik çalışmalar hız kazandı. Bu dönemde 17 nükleer santral hizmete alındı. 2000 yılına gelindiğinde, uzun nükleer karşıtı kampanyaların etkisiyle Alman hükümeti nükleer santralleri kapatma planını onaylamış, ancak Angela Merkel liderliğindeki yeni hükümet iş başı yapınca bu kararı geri almıştı.

Almanya’da nükleer karşıtı hareketin geçmişi 1970’lere kadar uzanırken, 1979’da ABD’de Three Mile Adası kazası ve 1986’daki Çernobil faciasının ardından Alman toplumunda nükleer teknolojiye karşı kalıcı bir şüphe oluştu.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com