Aktivistlerin sanat eserlerini hedef alması, iklim değişikliğine bakışı nasıl etkiliyor?

İklim aktivistlerinin sanat eserlerine yönelik eylemleri tüm dünyada tepki çekiyor. Son yıllarda, özellikle dünyaca ünlü sanat eserleri birbiri ardında elle yapıştırma, salçalı su, boyalı su, patates üresi gibi yöntemlerle hedef alınıyor. Peki, aktivistlerin bu eylemleri gerçekten amacına varıyor mu?

KRONOS 06 Ağustos 2023 YAŞAM

Van Gogh'un başyapıtlarından Ayçiçekleri tablosuna domates çorbası atılmıştı.

İklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın dünya üzerindeki etkileri her geçen gün biraz daha artıyor. Bu duruma dikkat çekmek isteyen iklim aktivistleri ise çeşitli yollara başvuruyor. Ancak aktivistlerin bu yöntemi kimilerince dünya sanat mirasına zarar verildiği gerekçesiyle yerden yere vurulurken, kimilerince de iklim değişikliğine dikkat çektiği için başarılı bulunuyor.

Protestocular özellikle son birkaç yıldır, iklim değişikliğine dikkat çekmek için dünyaca ünlü sanat eserlerine saldırılar düzenlemişti. Mona Lisa’dan İnci Küpeli Kız’a kadar pek çok tabloya zarar verilmişti. Eylemcilerin son dönemlerdeki tercihleri, kamuoyunda “vandallık” olarak nitelendiriliyor.

PASTA, SEBZE PÜRESİ, ÇORBA, BOYALI SU…

Aktivistler; Leonardo da Vinci’nin “Mona Lisa” tablosuna pastayla, Boticelli’nin “Primavera” isimli tablosuna, Raphael’in “Sistin Meryem’i” tablosuna, Picasso’nun “Kore’de Katliam” isimli tablosuna ve Umberto Boccioni heykeline ellerini yapıştırarak eylem yapmıştı. Birçok başka sanat eseri ise sebze püresi, sebze çorbası ve boya gibi materyallerle saldırıya uğramıştı.

ALMANYA SUÇ SAYIYOR

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, iklim aktivistlerinin oluşturduğu “Son Nesil” grubunun son bir buçuk yıl içinde 580 suç işlediğini duyurdu. Faeser, 740 kişinin de polis kayıtlarına geçtiğini belirtti. Faeser, bu suçların çoğunun zor kullanma ve mala zarar verme olduğunu açıkladı.

Almanya’da muhalefette bulunan Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) sözcüsü Alexander Dobrindt, 2022 yılında yaptığı açıklamada; eylemcilerin radikalleştiğini ve 1990`lı yıllarda Almanya`da faaliyet gösteren Kızıl Ordu Fraksiyonu`nun (RAF) eylemlerini anımsattığını ifade etmişti. Dobrindt, gözaltına alınanların “terörist” olarak yargılanmasını da talep etmişti.

İKLİM AKTİVİSTİ SANATÇILAR DA EYLEMLERİ SORGULUYOR

Sanatçı ve iklim aktivisti Eymen Aktel protestolar hakkında yorum yaptı. Resimleri, heykelleri ve diğer sanat eserleri çeşitli sergi ve müzelerde yer alan Aktel; bu eylemleri etki alanı geniş olduğu için aslında başarılı bulduğunu belirtti.

Independent Türkçe’ye konuşan Aktel, şu ifadeleri kullandı: “Yani sanatsal anlamda da bir şeyler söyleyebilmesi gerekiyor. Bir mantık çerçevesine oturması gerekiyor ki tüm tarafların bir araya gelebileceği bir söylem ortaya çıkabilsin. Bu açıdan değerlendirdiğimde de `Just Stop Oil` eylemleri kafamda soru işaretleri bırakıyor.”

“Hayatını sanata adamış ve bunun uğrunda sefalet içinde yaşamış Van Gogh’un resmine neden saldırılıyor?” ifadesini kullanan Aktel, “Bu sorunun cevabı sadece ünlü bir resim olmasıysa çok yetersiz ve niteliksiz bir cevap” şeklinde yorum yaptı.

Bu yıl, İtalya’nın Floransa kentinde Art for Tomorrow (Gelecek İçin Sanat) konferansında New York Times muhabirlerinin de katıldığı bir panelinde, sanat ve protesto konusu tartışılmıştı.

Brooklyn Müzesi direktörü Anne Pasternak’ın da panelde yer almıştı. Pasternak konuşmasında; “Millet durum iyi bir yöne gitmiyor. Bir tablonun ön yüzündeki bardakta biraz çorba; insanların dikkat çekmek, alarm vermek için yapabileceklerinin en azı” ifadelerini kullanmıştı.

İKLİM AKTİVİSTLİĞİ NASIL ORTAYA ÇIKTI VE NASIL DEVAM EDİYOR?

İklim aktivizmi, çevre sorunlarına dikkat çekmeyi ve iklim değişikliği gibi küresel tehditlere karşı harekete geçmeyi amaçlayan geniş bir hareketi ifade ediyor. İklim hareketi, 2000’li yılların ortasından itibaren kitleselleşti. Ancak bu hareketin başlangıcının 1980’lerin başına uzandığı tahmin ediliyor. Küresel ısınmanın bir sorun olduğu daha önceleri de bilinmekteydi fakat 1970’lerden itibaren bilim çevreleri tarafından ilk defa gündeme alınmıştı. İklim değişikliği, ilk eylemcilerin çabaları sonucunda 1980’lerde kamuoyunda gündem olmayı başardı.

İlk iklim odaklı eylemler, 1970’li yıllarda düzenlenmişti. 1970 yılında düzenlenen “Dünya Günü”, çevre koruma ve sürdürülebilirlik fikirlerini daha geniş kitlelere duyurmuştu.

İklim değişikliği konusundaki farkındalığın özellikle, 1990’lı yılların sonlarında ve 2000’lerin başlarında arttığı biliniyor. 1997’de imzalanan Kyoto Protokolü, ülkelerin sera gazı emisyonlarını azaltmayı kabul etmelerini sağladı. İmzalanan anlaşma, iklim aktivistlerinin çalışmalarının bir sonucu olarak tarihe geçmişti.

2000’li yıllara gelindiğinde ise genç aktivistler, iklim değişikliğine karşı dikkat çekici eylemler yapmaya başladı. 2018 yılında, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg, “Okul grevi iklim eylemi”ni başlattı. Bu eylem tüm dünya genelindeki gençleri harekete geçirdi. O dönemde başlayan “Fridays For Future (Gelecek İçin Cumalar)” eylemi neticesinde, okula giden gençler Cuma günleri okulları boykot ediyordu.

2015 yılında imzalanan Paris İklim Anlaşması, dünya liderlerini iklim değişikliği ile mücadelede daha sıkı taahhütlerde bulunmaya çağırdı. Anlaşma, iklim eylemcilerinin baskıları sonucunda imzalanmıştı. Anlaşmanın yürürlüğe girmesinden itibaren iklim grevleri, sivil itaatsizlik eylemleri ve çeşitli kampanyalar ile aktivizm daha da yaygın hale gelmişti.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com