Akşener’den Erdoğan’a: Seçilebileceğin bir tarih yok

İYİ Parti lideri Akşener, seçimlerin erkene alınmasıyla ilgili AKP cephesinden gelen açıklamalara tepki göstererek, "Sayın Erdoğan sen hiç kendini yorma, önümüzdeki beş ayda senin seçilebileceğin herhangi bir tarih yok. İstediğin kadar uğraş" dedi.

KRONOS 11 Ocak 2023 GÜNDEM

Partisinin haftalık TBMM grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sert ifadelerle yüklendi. AKP cephesinden seçimin 18 Haziran’da yapılmamasına dönük açıklamara değinen Akşener, “Mızrak artık çuvala sığmıyor. Sayın Erdoğan sen hiç kendini yorma, önümüzdeki beş ayda senin seçilebileceğin herhangi bir tarih yok” dedi.

Akşener’in konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle:

“Geceleri uyutmayan dertlerimizin biteceği günlere bir hafta daha yaklaştık. Kaygıyla değil umutla uyanacağımız sabahlara bir hafta daha yaklaştık. Memleketimizi saran kasvetli havanın yerini bayram coşkusuna bırakmasına bir hafta daha yaklaştık. Düşüncelerimizi önemsemeyen, değerlerimize düşmanlık eden bir garip siyaset anlayışının sonuna bir hafta daha yaklaştık. Sayın Erdoğan ve beceriksiz yönetimine sandıkta elveda diyeceğimiz o kutlu güne bir hafta daha yaklaştık.”

‘SEÇİMLERİ ERKENE ALMAK İÇİN ÇIRPINIYORLAR’ 

“Şunun şurasında seçimlere beş ay kaldı. İktidar seçimleri erkene almak için adeta çırpınmaya başladı. Seçimleri kazanabilecekleri ideal bir tarih anlayışına girdiler. İşi gücü bıraktılar bununla uğraşıyorlar. Mikrofonu önünde bulan her AK Partili bir başka yorumda bulunuyor. Hatta en son güzelim Haziran ayına bile çamur atmaya kalkıştılar. Haziran çok sıcak oluyormuş, sınavlar varmış. 2018’de erken seçim kararı aldığınızda Haziran ayı pek bir güzeldi de şimdi birden sıcak mı oldu? 2018’de üniversite sınavlarının olduğu gün için seçim kararı aldığınızda öğrenciler umurunuzda değildi de bu sene mi aklınıza geldi? Haziran ayına çamur atmalarının elbette farklı sebebi var. Halının altına süpürdükleri pisliklerin Haziran ayına kadar ortaya çıkmasından korkuyorlar. Döviz kurlarını Hazirana kadar tutamayız diye korkuyorlar. Nebati bakanın ‘Enflasyonu düşürdük’ yalanı Haziran’a kadar patlar diye korkuyorlar. Verdikleri zamlar Haziran’a kadar eriyip gidecek diye korkuyorlar. Çünkü kendileri de biliyor ki enflasyon canavarı açıkladığından daha hızlı büyüyor.”

‘SANDIKTA SENİN İÇİN EMEKLİLİKTEN BAŞKA SEÇENEK YOK’ 

“Mızrak artık çuvala sığmıyor. Sayın Erdoğan sen hiç kendini yorma, önümüzdeki beş ayda senin seçilebileceğin herhangi bir tarih yok. İstediğin kadar uğraş. Sandıkta senin için emeklilikten başka seçenek yok.”

NEBATİ’YE: ŞAKACI ŞİRİN 

“Nebati Bakan şimdi de ÖTV ile tanışmış. ‘ÖTV indirimi isteyene araç bulabildin mi diye soruyorum. Yok diyor. Ben de bulamadığın arabanın niye ÖTV’sini indirelim diyorum’ diyor. Bunların her biri Türkiye’de oluyor. Şakacı, şirin diyor ki ÖTV’yi indireceklermiş de araba kıtlığı çektiğimiz için indirmiyorlarmış. Buram buram liyakat kokan akıl dolu bir açıklama daha. Patronu Bay Krizle birlikte adeta Edi ile Büdü gibiler. Kendisi, ‘Türkiye’nin 20 yılı ücretli çalışanların enflasyon karşısında en güçlü olduğu asla ezilmediği yıllar olarak tarihe geçti’ dedi. Ne diyelim Allahım akıl, fikir, izan ver. Bay Kriz ve arkadaşları sanal iktidarlarının fantastik dünyasında yaşaya dursun biz bıkmadan, usanmadan gerçekleri konuşmaya devam edeceğiz.”

‘MADEM YÜZDE 30 ARTIŞ İMKANIN VARDI, NEDEN YÜZDE 25 AÇIKLADIN? YOKLAMA MI ÇEKTİN?’ 

“Bay Kriz sözde lütuflarını milletimizle paylaştı. Daha önce yüzde 25 olarak açıkladığı memur ve emekli zammını yüzde 30’a çıkarttı. Padişahımız, efendimiz lütfettiler. Niye en başında yapmadı kimse bilmiyor. Hangi hesaba dayandı onu da kimse bilmiyor. Sayın Erdoğan yersen siyaseti ile devlet yönetilmez. Öyle keyfine göre konuşamazsın. Öyle bahis oynar gibi milletin geleceği ile oynayamazsın. Madem yüzde 30 artış yapma imkanın vardı neden önce yüzde 25 açıkladın? Milletimize yoklama mı çektin, memura emekliye kupon mu yaptın?

Zaten zar zor geçinen insanımızı her gün daha fazla sefalete mahkum ediyor. Artık çok az kaldı sayın Erdoğan, milletimizin çilesinin bitmesine emin ol çok az kaldı. İYİ Parti iktidarına çok ama çok az kaldı. Uzun ince bir yoldasın, gideceksin sandık gelince. Acınacak bir haldasın, gideceksin sandık gelince. Artık yolun sonun göründü, o sene bu sene.”

‘TÜRKİYE, VESAYETÇİ İKTİDAR İLE DEMOKRAİS LİGİNDE KÜME Mİ DÜŞECEK?’ 

Bu kritik dönemeçte, bazı önemli soruları biz de milletçe, kendimize sormak zorundayız: Türkiye Cumhuriyeti yeni asrında yola demokrasiden korkan, fikirlerden korkan, millet iradesinden korkan, otoriterleşmiş bir iktidar ile mi devam edecek? Yoksa modernleşme yolculuğuna demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü kuvvetler ayrılığını, denetimi, şeffaflığı ve hesap verilebilirliği, içselleştirmiş bir iktidar ile güçlenerek mi devam edecek? Türkiye Cumhuriyeti yeni asrında imzaladığı sözleşmelere rağmen, AİHM kararlarını uygulamayan; iç hukukta Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını tanımayan; Yargıyı da siyasetine sopa yapan vesayetçi bir iktidar ile demokrasi liginde küme mi düşecek? Yoksa tam ve kâmil bir demokrasiyle, anayasal bir hukuk düzeniyle yaratıcı ve sürdürülebilir bir kalkınma hamlesiyle, hak ettiği seviyelere mi yükselecek? Türkiye Cumhuriyeti yeni asrında tarih mi yazacak, yoksa tarih mi olacak? Milletçe cevabını vermemiz gereken, temel soru işte budur. Hiç şüphesiz ki biz İYİ Parti olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne yeni asrında milletimiz için bir demokrasi destanı yazdırmaya geliyoruz. İnsanımız için, bir hürriyet mücadelesini, taçlandırmaya geliyoruz!

‘HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ TESİS ETMEK EN ÖNEMLİ ÖNCELİĞİMİZ’ 

İYİ Parti iktidarında Avrupa Birliği’yle olan ilişkilerimizi, memleketimizin geleceğine odaklı millî menfaatlerimize odaklı, milletimizin taleplerine odaklı bir dış politika ekseninde geliştireceğiz. Bu doğrultuda temel önceliğimiz ülkemizin, başta Avrupa Birliği olmak üzere ortak değer ve menfaatler çerçevesinde şekillenen mevcut ittifaklarını koruyup, geliştirmek ve bu ölçütler üzerinden şekillenen, daha kalıcı ve sahici ittifaklara dahil olmasını sağlamak olacak. Çünkü bugünün dünyasında, ülkelerin gücü, ittifak yapabilme yetenekleri ile ölçülüyor. Ülkelerin uluslararası alanda karşılaştıkları risk ve maliyetleri azaltan, devletlerin itibarını ve caydırıcılıklarını arttıran ittifaklar artık birer diplomatik araç olarak kullanıyor. İşte o nedenle biz de Türkiye’nin Ak Parti döneminde zafiyete uğratılan, bu stratejik özelliğini güçlendireceğiz. Elbette bu hedefin, iç politikaya dair yansımaları da olacak. Bu doğrultuda, İYİ Parti iktidarında, hukukun üstünlüğünü tesis etmek, temel özgürlükleri kalıcı hale getirmek, insan haklarını evrensel standartlara kavuşturmak ve sonuçta gelişmiş bir demokrasi kültürünü, ülkemizde yaşatmak en önemli önceliklerimiz olacak.”

‘AVRUPA’DA DÜŞMANIMIZ OLDUĞU KADAR, DOSTLARIMIZ DA VAR’ 

“Ve biz biliyoruz ki Türkiye’yi uluslararası alanda güçlendirip, hak ettiği seviyeye taşımak bu değerleri yansıtan reformlar ile mümkün olabilir. Geçmişte hem Avrupa Birliği ülkeleri hem de Ak Parti iktidarları bu ilişkilerde yalpaladı. Çok önemli hatalar yapıldı. Bu durum da sadece Avrupa’daki Türkiye karşıtlarına ve Türkiye’deki Cumhuriyet, demokrasi ve birlik karşıtı eğilimlere yaradı. Elbette, Avrupa Birliği hedefi önündeki tek engel, Türkiye’nin demokrasiden uzaklaşması değil. Türkiye’ye karşı yapılan haksızlıkları da unutmuş değiliz. Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye karşıadil ve objektif davranmadığı gerçeğini asla görmezden gelemeyiz. Türklere düşman liderlerin ve lobilerin var olduğu gerçeğini asla yadsıyamayız. Bunlar, geçmişte olduğu gibi gelecekte de Türkiye’nin karşısında yer almaya, teröre destek çıkmaya, ülkemize tuzaklar kurmaya devam edecek. Ama unutulmasın ki Avrupa’da düşmanımız olduğu kadar, dostlarımız da var. Türkiye’nin dostluğunun, değerini bilmeyen, akılsızlar olduğu gibi, Türkiye’nin AB üyeliğinin her iki taraf için de kazançlı olduğunu görebilecek kadar akıllı ve vizyon sahibi insanlar da var. Biz Türkiye’nin, batı ve doğu arasında uyumu sağlayacak, en önemli denge olacağına inanıyoruz.”

‘GERİ GÖNDERME ANLAŞMASINI GEREKİRSE YENİDEN GÖZDEN GEÇİRECEĞİZ’ 

“Sığınmacılar konusunda, Avrupa ülkelerinin takındığı tavır, sürdürülebilir değildir. Biz İYİ Parti olarak, Ak Parti’nin yapamadığını yaparak, AB ülkeleri ile mutabakata varıp, bu adaletsiz bakışı düzelteceğiz. Geri gönderme anlaşmasını da gerekirse yeniden gözden geçireceğiz.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram