AKP’li üst düzey isimler arasındaki Van ayrışması ne anlama geliyor?

Gazeteci Murat Sabuncu: "AKP içinde (iktidar ortakları demiyorum) Erdoğan’ın da ikna edilmeye çalışıldığı başka bir süreç başlaması için çalışan bir grup var mı? Bu çalışmayı yapanların gücü ne kadar? Adı ayrışma olmasa da fikir ayrılıkları ‘görevden alma’ ya da ‘görevden af istemeye’ gider mi?"

KRONOS 04 Nisan 2024 GÜNDEM

Van’daki yerel seçimlerden yüzde 55 oyla birinci çıkan DEM Partili Abdullah Zeydan’ın mazbatasının alınmasıyla başlayan olaylar, YSK’nın verdiği kararla son buldu. YSK’nın verdiği karar sonrası Abdullah Zeydan resmen Van Büyükşehir Belediye eşbaşkanı olsa da, AKP’nin ağır toplarından Hayati Yazıcı’dan gelen bir mesaj yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Van’da yaşanan olaylara ilişkin “cinnet hali” ifadesini kullanan AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, YSK’nın kararını kutladığı mesajı kısa süre sonra silmesi dikkat çekmişti. Peki, Hayati Yazıcı’nın öne çıktığı AKP’li üst düzey isimler arasındaki Van tepkisi ne anlama geliyor? Bu tutum, AKP’nin bundan sonra izleyeceği kayyım politikasını nasıl etkiler?

Gazeteci Murat Sabuncu, bu konuda “AKP içinde (iktidar ortakları demiyorum) Erdoğan’ın da ikna edilmeye çalışıldığı başka bir süreç başlaması için çalışan bir grup var mı? Bu çalışmayı yapanların gücü ne kadar? Adı ayrışma olmasa da fikir ayrılıkları ‘görevden alma’ ya da ‘görevden af istemeye’ gider mi?” sorusunu yöneltti.

Akabinde” Kürt seçmenin yıllardır yok sayılan iradesi, oy verdikleri partilerin seçilen başkanlarının yerine kayyım atama siyaseti sona erecek mi?” diye soran Sabuncu, “Önümüzdeki günler merkezi Kürt sorunu olan sürecin daha çok ama farklı şekillerde konuşulacağı bir zemine işaret ediyor olabilir” yorumunu yaptı.

AKP İÇİNDE ERDOĞAN’I İKNA ETMEYE ÇALIŞAN BAŞKA BİR GRUP MU VAR?

Murat Sabuncu’nun T24′teki yazısından ilgili bölüm şöyle:

“Peki ne oluyor?

Başta yazdığım gibi elbette halkın tepkisi, muhalefetin zaferi, muhalefetin bir arada duruşu ana belirleyici nokta. Ama AKP içinde (iktidar ortakları demiyorum) Erdoğan’ın da ikna edilmeye çalışıldığı başka bir süreç başlaması için çalışan bir grup var mı? Bu çalışmayı yapanların gücü ne kadar? Adı ayrışma olmasa da fikir ayrılıkları ‘görevden alma’ ya da ‘görevden af istemeye’ gider mi?

Tabii en kritik konu kayyımlar… 2016’dan beri sekiz yıldır süren uygulama. 2019’da bir önceki, şu anda kapatma davası süren parti HDP’nin 3’ü büyükşehir, 5’i il, 45’i ilçe olmak üzere beldelerle birlikte kazandığı 65 belediyenin 59’una kayyım atanmıştı. 2024 seçimlerinde kayyım atanan tüm yerler geri alındı.

KAYYIM ATAMA SİYASETİ SONA ERECEK Mİ?

2019’da 3’ü büyükşehir 8 il belediye başkanlığını kazanan DEM Parti, 31 Mart 2024’te bu sayıyı 10’a yükseltti. 2019’da kaybettiği Dersim ve Ağrı’yı yeniden kazanıp buna ilk kez kazandığı Muş’u ekledi. 2019’da kazandığı Kars’ı ise kaybetti. Kürt seçmenin yıllardır yok sayılan iradesi, oy verdikleri partilerin seçilen başkanlarının yerine kayyım atama siyaseti sona erecek mi? Seçim günü Doğu ve Güneydoğu’daki kritik illere götürülen ‘taşıma seçmeni’ unutmak mümkün mü?

Elbette 31 Mart’taki seçim sonuçları da Van için yapılan protestolar da, muhalefetin yan yana durması da kayyım atamasının eskisi gibi rahat olamayacağını gösteriyor. Peki ya AKP kayyım konusunda yeni bir adım atacak mı? Önümüzdeki günler merkezi Kürt sorunu olan sürecin daha çok ama farklı şekillerde konuşulacağı bir zemine işaret ediyor olabilir.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com