AKP kurucusu Ünsal’dan partinin 21. yılı yorumu: Hayal kırıklığı

Fatma Bostan Ünsal, AKP'nin 21. kuruluş yıldönümü için kaleme aldığı yazıda, "AK Parti tecrübesi için ancak büyük bir 'hayal kırıklığı' diyebilirim" ifadesini kullandı.

KRONOS 15 Ağustos 2022 GÜNDEM

AKP’nin kurucu isimlerinden Fatma Bostan Ünsal, 21 yıllık AKP tecrübesini “hayal kırıklığı” olarak niteledi.

AKP, kuruluşun 21. yılını kutlarken, partinin kuruluşunda yer alan bir çok isim de hayal kırıklıklarını anlatıyor. Partinin kurucu kadrosundan neredeyse kimsenin kalmadığı yeni AKP, 21 yıl önceki AKP’yi kuranlar tarafından sert ifadelerle eleştiriliyor. AKP’yi bugün eleştiren isimlerden biri de insan hakları savunucusu, KHK’lı akademisyen Fatma Bostan Ünsal.

Gazete Duvar için kaleme aldığı yazıda Ünsal, “AK Parti’de kurucu üye olduğum ve insan haklarından sorumlu bir birim kurulması teklifim üzerine bu birimin başına geçtikten sonra da hem genel insan hakları ve özel olarak da başörtüsü yasağı nedeniyle ihlal edilen haklar ile ilgili olarak çalıştım” ifadesini kullandı.

‘BAŞÖRTÜLÜ DANIŞMAN ÇALIŞTIRMAMA TELKİNİ YAPILDI’ 

Başörtüsü sorunun AKP döneminde de devam ettiğini, kendisinin de doktora eğitimi için 2004’te yurtdışına gitmek zorunda kaldığını hatırlatan Ünsal, “Fakat bu dönemde başörtüsü yasağı halen devam etmesine rağmen mağduriyetimizi dillendirmemizden pek hoşnut olunmazdı. 2002 seçimlerinde 361 AK Partili milletvekili Meclis’e girdiğinde başörtülü kadın arkadaşların danışman olarak burada çalışma imkanı var olmasına rağmen milletvekillerine başörtülü danışman çalıştırmama yönünde telkin yapıldığını ve bunun üzerine sadece Adıyaman milletvekili Ahmet Faruk Ünsal ve Lokman Ayva’nın başörtülü danışman ile çalıştığını biliyorum” diye yazdı.

KADINLAR “BAŞÖRTÜLÜ ADAY” İSTEYİNCE… 

Benzer şekilde 2010 yılında, yaklaşan milletvekili seçimlerinde başörtülü aday göstermek gerektiğini ifade ettiğinde de bir tabuya dokunduğunu, “düşünülemez” bir konuyu dile getirdiğini hissettiğini yazan Fatma Bostan Ünsal, “Hatta bu süreçte başörtülü aday gösterilmesi için çok küçük bir grubun yaptığı “başörtülü aday yoksa oy da yok” kampanyası çok şiddetli tepkiye yol açmıştır. Bu tecrübeler ışığında gerek siyasetçilerin gerek AK Parti seçmeninin konuya “hak” konsepti ile yaklaşmadıkları çok bariz bir şekilde ortaya çıkmıştı. Aynı hak ihlalleri devam ederken aynı meşruiyet zeminine dayanarak söz kurmak mümkün gözükmüyordu artık” dedi.

‘GENEL ÖZGÜRLÜKLER ALANI DARALIRKEN BAŞÖRTÜSÜ SERBESTLİĞİ GENİŞLEDİ’ 

“Bugünden geriye baktığımda iktidarın ilk on yılında çok kısıtlı alanda görülen başörtüsü serbestliği, çok ilginç bir şekilde genel özgürlükler alanı giderek daralırken genişlemiştir” Ünsal, “Bunun çok çeşitli faktörler ile izahı mümkündür ama temel nokta konunun hak konseptinde görülmesinden ziyade “politik” gereklilikler ile sıkıca bağlı olmasıdır. Nitekim başörtüsü yasağını daha önce destekleyen siyasi grupların bu konularda hatalarını kabul etmelerine ve “helalleşme” çağrılarına AK Parti yöneticilerinin negatif tutum takınılması ancak konunun politik olarak görülmesi ile izah edilebilir” değerlendirmesinde bulundu.


 

BARIŞ BİLDİRİSİ’NE İMZA ATTIĞI İÇİN İHRAÇ EDİLDİ 

Barış Bildirisi’ne imza attığı için AKP’den ihraç edildiğini hatırlatan Ünsal, şöyle devam etti: “Nitekim kurucusu olduğum partiden ihraç edilişim de barış sürecinin bitmesi ile Kürt şehirlerinin şiddetli bir şekilde tahrip edildiği ortamda, benim gibi bu olanlara itiraz eden Barış Akademisyenlerinin “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atma nedeniyle olmuştur. Neticede Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin “terör”le eşitlenmesi, 10 milyon civarında seçmenin seçme ve seçilme hakkının iptal edilmesi anlamına gelen kayyımlarla idare, bu konuda bırakın sorunları çözmek için ileri adımlar atmayı asgari hakların tanınmasından bile uzak bir yerlere savrulmayı getirdi.”

Ünsal, “Sağ siyasetçilerin hep itiraz edegeldikleri pek çok statüko karşıtı uygulama bizzat AK Parti tarafından yeniden yasallaştı ya da uygulamaya kondu: Cumhurbaşkanının partili olması, AK Parti il başkanlarının valilere yönlendirme yapması gibi…” ifadelerini kullandı.

‘AK PARTİ TECRÜBESİ İÇİN BÜYÜK BİR HAYAL KIRIKLIĞI DİYEBİLİRİM’ 

Sedat Peker ve Mehmet Eymür’ün son dönemdeki itiraf, ifşa ve değerlendirmelerini hatırlatan Ünsal, yazısını şöyle noktaladı: “Ayrıca Susurluk Kazası’na çok benzer etkileri olan Sedat Peker ve Mehmet Eymür gibi kişilerin son dönemde itiraf, ifşa ve değerlendirilmeleri ile mafya, medya ve siyasetin nasıl kirli ve karanlık, hukuksuz işler içine girdiğinin her gün önümüze serildiği bu ortamda AK Parti tecrübesi için ancak büyük bir “hayal kırıklığı” diyebilirim.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com