Adım adım İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması süreci

‘Gizli amacı aileyi yok etmek’ olduğu savunularak karşı çıkılan İstanbul Sözleşmesi, Cumhurbaşkanlığı’nın gece yarısı kararnamesiyle feshedildi. Bazı tarikatlar, Milli Görüş camiasına yakın Milli gazete, Saadet Partisi, Diyanet İşleri Başkanı, son olarak da iktidar partisi AKP tarafından hedef alınan İstanbul Sözleşmesi, tüm karşı çıkışlara rağmen feshedildi. İşte fesih sürecinde yaşananlar…

KRONOS 20 Mart 2021 GÜNDEM

Türkiye’nin hazırlanmasında önemli rol oynadığı ve ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi, yürürlüğe girdiği günden beri birtakım muhafazakar kesimlerin hedefinde oldu. sözleşmenin gizli bir amacı olduğunu ve ‘aileyi yok etmek istediğini’ savunanlar, kaldırılması için yoğun çaba sarf etti.

Yeni Akit gazetesi, Milli gazete, Saadet Partisi ve bazı tarikat liderlerinin sık sık eleştirdiği İstanbul Sözleşmesi, eşcinsellere yönelik sözleri nedeniyle Diyanet İşleri Başkanı’nın da gündeme getirmesiyle bir kez daha hedefe oturtuldu. AKP’lilerin “ne olduğunu bilmeden oy verdik” dedi İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılma süreci de böylece başlamış oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleşmenin feshi için “istekli” oldu, “çalışma yürüttüğü”, “kaldırılması sözü verdiği” zaman zaman medyaya yansısa da kadın örgütleri başta olmak üzere kimse ihtimal vermiyordu. Zira sözleşmeyi gündeme getiren, imzaya açan, ilk imzayı atan, sözleşmeye uygun yasalar çıkaran aynı AKP’ydi…

– 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi’ne muhafazakâr grupların karşı çıkışları önce bazı yürüyüşlerle başladı. Sözleşmenin ‘aile yapısını dinamitlediğini’, ‘aileyi yok ettiğini’, ‘gizli amaçlı olduğunu’ iddia eden bu gruplar sözleşmeye dayalı çıkarılan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un da kaldırılmasını talep ettiler.

TARİKAT LİDERLERİ, SAADET PARTİSİ, DİYANET İŞLERİ BAŞKANI…

-Yeni Akit gazetesi, Milli Gazete ve Saadet Partisi çevreleri sözleşmeden çıkılması talebini hep gündemde tuttu. İhsan Şenocak, Cübbeli Ahmet gibi birçok tarikat lideri de sözleşme aleyhinde açıklamalarıyla gündeme geldi. Ancak asıl tartışma Mayıs 2020’de Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın eşcinselleri hedef alan sözleri ve buna karşı Ankara Barosu’nun yayınladığı bildiriyle başladı.

“NEYE OY VERDİĞİMİZİ BİLMEDEN EL KALDIRDIK”

Sözleşmenin tartışmaya açılmasıyla AKP’lilerden ‘bilmeden oy verdik’, ‘ne olduğunu tam anlamadık’ şeklinde açıklamalar da peş peşe geldi. İmzadan dolayı yaşanan pişmanlık, sözleşmenin kaldırılması gerektiği” söylemine evrilmeye başladı. AKP’li Mehmet Metiner, İstanbul Sözleşmesi’nin kabulü için evet verdiğinden dolayı çok pişman olduğunu belirtti. “Yanlış yaptık” diyen Metiner, milletvekillerinin neye oy verdiğini bilmeden el kaldırdığını söyledi.

KURTULMUŞ: İMZALANMASI YANLIŞTI

İstanbul Sözleşmesi bir kere tartışmaya açılınca açıklamalar da artarda gelmeye başladı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının “çok yanlış” olduğunu ifade etti ve birçok partilinin de bu görüşte olduğunu söyledi. Kurtulmuş, “Sözleşme iptal edilir mi?” sorusuna “Halkımızda büyük beklenti var, bigane kalamayız” cevabını vererek. Ancak asıl Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı recep Tayyip Erdoğan’ın ne diyeceği merak ediliyordu. O açıklama da gecikmeden geldi…

ERDOĞAN: HALK İSTERSE KALDIRILIR

14 Temmuz 2020’de yapılan AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında İstanbul Sözleşmesi de gündeme geldi. Medyaya yansıyan haberlere göre; toplantıya katılan pek çok üye sözleşmeden çıkılması yönünde görüş bildirdi. Bunun üzerine Erdoğan’ın “sözleşmenin tek taraflı feshi” ya da tartışmalı maddelere çekince konulmasının sonuçları üzerinde çalışma yapılması talimatı verdiği aktarıldı. Erdoğan’ın toplantıda “Çalışıp, gözden geçirin. Halk istiyorsa kaldırın. Halkın talebi kaldırılması yönündeyse, buna göre bir karar verilsin. Halk ne derse o olur” dediği öne sürüldü.

KADEM SÖZLEŞMEYE DESTEK VERDİ AMA…

Sözleşmenin tartışmaya açılmasıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın da yönetiminde olduğu Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) sözleşmeye sahip çıktı. Ancak, sözleşmedeki “Cinsel yönelim temeline dayanarak ayrımcılık yapılamayacak” şeklinde öngörülen maddeyi, “Neslin devamlılığı açısından tehdit olarak görüyoruz” sözleriyle reddetti.

MECLİS BAŞKANI ŞENTOP SÖZLEŞMEDEN ÇIKILMAMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ

Sözleşme tartışılırken en ilginç ve beklenmedik çıkışlardan biri de Ağustos 2020’de TBMM Başkanı Mustafa Şentop’tan geldi. Şentop, “Kadına şiddet konusunda Türkiye çok adım attı. İstanbul Sözleşmesi’nin de buna katkısının olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda sözleşmeden çıkmayı zorunlu kılan bir durum olduğu kanaatinde değilim” ifadeleriyle AKP’lilerden farklı bir noktada olduğunu belirtmiş oldu.

SAADET PARTİSİ VE MİLLİ GAZETE BAŞINDAN BERİ KARŞI ÇIKTI

İktidar partisine muhalif olarak bilinen Saadet Partisi ve Milli Görüş camiasının gazetesi Milli gazete İstanbul sözleşmesini doğrudan ve en çok hedef alan kurumlar oldu. milli gazetenin, sözleşmenin aileyi yok ettiği şeklindeki haberleri ve yorumları Saadet Partisi yönetiminde de karşılık görerek sürekli gündeme geldi. Saadet’in tek milletvekili Abdülkadir Karaduman, İstanbul Sözleşmesi her gündeme geldiğinde iktidar partisinin de çok önünde açıklamalarıyla kaldırılması gerektiğini savundu. Parti lideri Temel Karamollaoğlu da konusu açıldıkça sözleşme aleyhindeki konuşmalarıyla dikkat çekti.

ERDOĞAN’LA GÖRÜŞEN ASİLTÜRK: KESİNLİKLE KALKACAK

İstanbul Sözleşmesi’nin ‘kaldırılacağına’ yönelik en yakın açıklama ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaret ettiği Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ten geldi. Asiltürk, 27 Ocak 2021’de katıldığı bir TV programında sarf ettiği, “AK Parti’den yetkililer geldi ve ‘Bu sözleşmeyi biz de Cumhurbaşkanı da kesinlikle kaldırmak istiyor. Lütfen bizi destekleyin’ dediler. Ben de biliyorum sayın Cumhurbaşkanının ifade ettiğini, kesinlikle kalkacak” sözleriyle sözleşmenin “kesin olarak” kaldırılacağını söyledi.

SAADET’İN CUMHUR İTTİFAKIYLA ORTAK NOKTASI: SÖZLEŞMENİN KALDIRILMASI

Saadet Partisi’nden İstanbul Sözleşmesi’ni hedef alan açıklamalar hız kesmedi. AKP-MHP’nin kurduğu Cumhur İttifakı’na katılıp katılmayacağı tartışma konusu olan ve “Saadet’in ikna edilmesi için İstanbul Sözleşmesi’nden çekileceği” yönündeki iddialar kamuoyunda tartışılırken, Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’ndan ilginç bir çıkış geldi. Karamollaoğlu, İstanbul Sözleşmesi’nin kabul edilmesinden sonra kadına yönelik şiddettin 10 kat arttığını savunarak, “Aileyi korumadan kadına şiddeti önleyemezsiniz” dedi. Karamollaoğlu “Türkiye’de kadını öne çıkaracağız diye aileyi yok saymanın yolları aranıyor. Evlenme yaşı çıkmış 28’e. Allah akıl fikir versin” ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANI KARARIYLA KALDIRILDI

20 Mart 2012 tarihinde, İstanbul Sözleşmesi’ne dayanılarak hazırlanan Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun (6284 Sayılı Kanun) yürürlüğe girdi. Tam 9 yıl sonra, 20 Mart 2021 tarihinde ise Türkiye’nin 2011’de ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi feshedildi. Cumhurbaşkanlığı kararıyla sözleşmenin feshedilmesiyle Türkiye’de kadına yönelik şiddete karşı kadınların en önemli hukuki güvencesi olan 6284 sayılı kanunun akıbeti de tehlikeye girdi.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com