ANKARA – Abdurrahman Uzun’un katıldığı bir programda 31 Mart 2017’de haklarında tahliye verilen ancak sosyal medya kampanyasıyla yeniden tutuklanan gazetecilerle ilgili sarf ettiği ‘itiraf gibi’ sözler bir soru önergesiyle Meclis gündemine de taşındı. HDP Batman Milletvekili Mehmet Ruştu Tiryaki, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e iddiaları hatırlatarak, bu konuda bilgisi olup olmadığını sordu. Tiryaki, önergesinde, Uzun’un sarf ettiği sözleri hatırlattı.
Önergede, Türkiye Haber Merkezi Genel Yayın Yönetmeni Abdurrahman Uzun’un, 03.03.2020 tarihinde İnternethaber Yayın Grubu yönetim kurulu başkanı Hadi Özışık ve Süleyman Özışık’ın sunduğu ‘Perde Arkası’ programına katıldığı ve bu program YouTube’dan canlı olarak yayınlandığı vurgulandı.
O SÖZLER SORU ÖNERGESİNDE
Abdurrahman Uzun’un katıldığı programda, aralarında Atilla Taş ve Murat Aksoy gibi isimlerin de bulunduğu kişilerin tahliyelerinin nasıl önlendiğine ilişkin olarak, çeşitli açıklamalarda bulunduğunu kaydeden Tiryaki, önergede o sözlerin tamamına şu şekilde yer verdi:
“Nisan’daki referandumdan önce 31 Mart’ta 76 fetöcü o akşam serbest bırakılmaya başlandı. Ben o gece bir çalışma yaptım. Bütün çalışma arkadaşlarımı da çağırdım ‘bu gece savaşıyoruz nereye giderse gitsin’ dedim, iki tane hashtag açtım. Biri ‘kripto hakimler’ ikincisi de ‘vatanını seven defansa gelsin’ diye. Çünkü ben biraz da dili biliyorum hani insanlar doğal olarak bir şeyin peşine nasıl takılırlar onu da biliyorum. Bannerlar, videolar hazırladım baktım ki kitle bir türlü gelmiyor, kendi resmi hesabımdan o tahliyeleri yapan Ağır Ceza Mahkemesinin bütün üyelerinin isimlerine kadar sicil numaralarına kadar yayınladım bu gece bu adamlar ihtilal yapıyor diye. Gece saat 23.00-24.00 gibi Türkiye gündemine oturduk. Gece saat 02.00’da Adalet Bakanı çıkıp açıklama yaptı; saat 02.30’da bir üst mahkeme kuruldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı devreye girdi ve ağır ceza mahkemesi kuruldu ve o tahliyelerin hepsini durdurdu, geri aldı. Gece saat 03.30’da çok değerli bir abim, beyefendinin de yani Cumhurbaşkanımızın da yanında olan birisi aradı şöyle dedi: ‘Abdurrahman, reis senin bu hamleni çok beğendi.’ Bir de dedi ki ‘yahu işte böyle yapacaksın; bize zemin hazırlayacaksın ki biz de hamle yapabilelim.’ Ben eğer o gece bakan devreye girmemiş olsaydı, bir üst mahkeme kurmasaydı ertesi gün ben hâkimleri hedefe koyduğum için cezaevine girecektim.”
“‘TAHLİYELERİN ÖNLENMESİ’NDEN KASIT NEDİR?”
HDP’li Tiryaki’nin Adalet Bakanı Abdülmahit Gül’e yönelttiği sorular şöyle:
– Yukarıda bahsi geçen iddialar Bakanlığınızın bilgisi dâhilinde midir?
– Tahliyesine karar verilen onlarca gazeteci, 1 kişinin sosyal medyada tahliye kararı veren heyet üyelerini hedef göstermesiyle mi yeniden tutuklanmıştır?
– Heyet üyelerinin kimlik/sicil bilgilerini ifşa edip hedef göstererek bağımsız mahkemeler üzerinde baskı oluşturan Abdurrahman Uzun ve başka kişiler hakkında bu konuyla ilgili olarak bir soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatıldıysa ne aşamadadır?
– Kararı veren heyet üyelerinden görevinde herhangi bir değişiklik yapılan olmuş mudur?
“Adalet Bakanlığının girişimiyle bir üst mahkeme kurularak tahliyelerin önlenmesi”nden kasıt nedir? Bakanlığınızın bu konuda nasıl bir girişimi olmuştur?
– Bakanlığınızın 31.03.2017 ile 05.04.2017 tarihleri arasında tesis ettiği işlemler nelerdir?
