AB, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın kuzenleri de dahil olmak üzere çok sayıda kişi ve kuruluşa uyuşturucu kaçakçılığı iddiasıyla yaptırım uyguladı.
Avrupa Birliği (AB) Konseyi, Suriye’de Esad rejimine kaynak sağlamak için uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığı yapanların da aralarında bulunduğu 25 kişi ve 8 kuruluşu yaptırım listesine aldı.
Listeye alınanlar arasında Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın kuzeni Samer Kemal Esad ve Captagon ticaretinde önemli bir figür olduğu bildirilen diğer bir kuzeni Wasim Badi Esad da bulunuyor. AB, yaptırım kapsamında söz konusu kişilerin vize varlıklarını dondurdu ve seyahat yasağı uyguladı.
Suriye hükümeti, suçlamalar veya yaptırımlar hakkında açıklama yapmadı.
RUS ŞİRKET DE LİSTEDE
Yaptırım listesine ayrıca, Suriye’de faaliyette bulunan Al-Jabal, Castle ve Aman adlı özel güvenlik şirketleri ile Rus mühendislik ve inşaat şirketi Stroytransgaz ve Suriye Petrol ve Maden Kaynakları Bakanlığı tarafından kontrol edilen Gecopham adlı şirket de eklendi.
CAPTAGON NEDİR?
“Suriye savaşının uyuşturucusu” olarak da bilinen Captagon, Suriye’deki çatışmanın her iki tarafındaki savaşçılar tarafından kullanılan, son derece bağımlılık yapan bir uyuşturucu olarak biliniyor.
Uyuşturucunun, Suriye’de toplu olarak üretildiği, karaborsada satıldığı ve komşu ülkelere kaçırıldığı bildiriliyor. AB, daha önce Suriye hükümetini Captagon üretimi ve kaçakçılığına karışmakla suçlamıştı, ancak ilk kez özel olarak yaptırımlar getirdi.
AB’NİN ESAD REJİMİNE KARŞI TUTUMU NASIL?
AB, Suriye hükümetinin Avrupa’ya kadar uyuşturucu üretimi ve ticaretinde “merkezi bir oyuncu” haline geldiğini ve bölgeyi istikrarsızlaştırırken “kendini zenginleştirdiğini” öne sürüyor.
AB’nin son hamlesi, AB ile Suriye hükümeti arasındaki gerilimin daha da artması olarak görülüyor. Esad rejimi, çatışma sırasında çok sayıda savaş suçu ve insan hakları ihlali işlemekle suçlandı ve AB, bu eylemleri sesli bir şekilde eleştirdi. AB ayrıca, çatışmanın başlamasından bu yana Suriye’ye 20 milyar Euro’dan fazla yardım aktardı.
AB, uyuşturucu kaçakçılığına müsamaha göstermeyeceğini açıkça belirtmiş ve son yıllarda bir dizi önlem almıştı.
