5 gazeteci 3 gündür gözaltında: ‘Basın yoksa muhalefet de olmaz’ 

DİSK' bağlı Basın-İş Sendikası, İzmir’de 13 Şubat’ta gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Semra Turan, Delal Akyüz, Tolga Güney ile JINNEWS muhabiri Melike Aydın ve Gazete Duvar muhabiri Cihan Başakçıoğlu’nun derhal serbest bırakılmasını istedi.

KRONOS 15 Şubat 2024 GÜNDEM

13 Şubat sabahı İzmir’deki evlerinden polis baskınıyla gözaltına alınan gazeteciler Semra Turan, Delal Akyüz, Tolga Güney, Melike Aydın ve Cihan Başakçıoğlu hakkında avukat kısıtlılığı devam ediyor. Dosyada gizlilik kararı bulunduğunu belirten avukatlar, gözaltı süresinin 72 saate kadar uzayabileceğini aktardı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Basın-İş Sendikası yaptığı açıklamada, gazetecilere yönelik baskının sistematik hal aldığına dikkat çekti.

‘İKTİDARIN OLAĞAN UYGULAMASI HALİNE GELDİ’

Özellikle seçim dönemlerinde gazetecilerin kriminalize edildiği belirtilen açıklamada, “Türkiye’de gazetecilere dönük baskılar, gözaltı ve tutuklamalar sistematik bir hal alsa da özellikle seçim dönemi gibi kritik süreçlerde gözaltı ve tutuklama dalgası iktidarın olağan uygulaması haline geliyor” denildi.

Gazetecilerin mesleki faaliyetleri nedeniyle iktidarın hedefinde olduğunu vurgulanırken “Evlerine baskın yapılması, İstanbul Protokolü ile işkence olduğu sabit olan ters kelepçeli bir şekilde gözaltına alınmaları, dosyaya gizlilik kararı konulması, 24 saat avukat kısıtlılığı getirilmesi gibi uygulamalarla, gazeteciler ve gazetecilik ‘kriminalize’ edilmek isteniyor” denildi. Basın-İş’in açıklaması şöyle devam etti:

‘SADECE BİZ GAZETECİLERİN SORUMLULUĞU DEĞİL’

“Basın özgürlüğü bugün Türkiye’de ciddi düzeyde tehlikededir. Özellikle gireceğimiz seçim süreci ile birlikte başta Özgür Basın emekçileri olmak üzere, gazetecilere dönük baskıların artabileceğini geçmiş deneyimlerimizden biliyoruz. Bu nedenle basının özgürlüğünü savunmak, toplumun haber alma hakkını savunmak sadece biz gazetecilerin sorumluluğu değildir. Başta gazeteciler olmak üzere Türkiye’de gazetecilik yapmanın koşullarının ortadan kalkmaması için, gazeteciliğin ‘kriminalize’ edilmemesi ve haber alma hakkını savunmak için herkesin bu baskılara karşı güçlü bir ses çıkarması ve dayanışmayı büyütmesi gerekiyor. Bizler, basının özgürlüğü için mücadele etmeye devam edeceğimizi, bu baskıların biz gazetecilere geri adım attıramayacağını söylüyor ve gözaltında tutulan meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılması çağrısını buradan yapıyoruz.”

MLSA: GAZETECİLER OLMAZSA, MUHALEFET DE OLMAZ

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş Direktörü Veysel Ok ise MA’ya yaptığı açıklamada “Gazeteciler yok olursa, muhalefet ve sivil toplum kuruluşları da yok olur” dedi. Türkiye yargısının bağımsız ve tarafsız olmadığını söyleyen Ok, ülkede yaşanan hak ihlalleri, hukuksuzluklar ve yolsuzlukları göz önüne getiren ve kamuoyuna sunanın Kürt medyası olduğunu ifade etti.

Ok, “Kürt medyası kamu görevlilerinin yaptığı hak ihlallerini haberleştirdikçe maalesef iktidar onlara karşı hukuksal kurumları kullanıyor. Kürt sorununda olan sertleşme, Kürtlerin yoğun olduğu kurumlarda baskıya dönüşüyor ve bu da Kürt medyasına yansıyor. Her seçim öncesi basına yönelik operasyonlar oluyor” diye vurguladı.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com