2103’te Irak nasıl olacak?

CAROLINE TAŞ 24 Mart 2018 KÜLTÜR

Geçtiğimiz günlerde New York Times’ta Sinan Antoon imzalı bir makale yayımlandı. Antoon makalede lafı uzatmadan şunu söylüyordu: 15 yıl önce Amerika ülkemi mahvetti.

Irak’ın işgali başlayalı 15 yıl oldu. O zamandan bu yana ülkede kan dökülmeden gün geçmiyor. Irak’ta patlayan bombalar, yaşanan trajediler birer istatistiğe dönüştü ve dünyanın çoktan kanıksadığı bir savaş ortamı yaşanıyor.

Peki yıkıntılar arasında geleceği düşlemek ne kadar mümkün? Edebiyatın cevabı, bunun hep mümkün olduğu. Hassan Blasim’in editörlüğünde Comma Press tarafından yayımlanan Iraq+100 adlı kitapta 10 Iraklı yazar ülkelerinin 100 yıl sonraki halini, bu geleceği düşlüyorlar. Bu yazarların bir bölümü hâlâ Irak’ta bir kısmı da artık diasporada yaşıyor. Hikâyeleri bazen bir alegori, bazen bilimkurgu bazen de büyülü gerçeklik kategorisine giriyor.

Koalisyon güçlerinin işgali sonrasında IŞİD terörüyle mücadele eden ülkeden yine de aşk hikâyeleri, sıcak insan hikâyeleri taşıyor. Hikâyeler Bağdat, Basra, Ramadi, Musul, Süleymaniye, Necef’te geçiyor. Kitap tüm yazarlara açık bir çağrıyla tasarlanmış, kitaba katkıda bulunan yazarlar şunlar: Hassan Abdülrezzak, Zhraa Alhaboby, Anoud, Ali Bader, Hasan Blasim, Mortada Gzar, Celal Hasan, Diaa Jubaili, Halid Kaki, İbrahim al-Marashi.

‘DİCLE BU, BAĞDAT BURASI’

Kitaptaki öykülerin çoğu geleceği düşlese de acı ve belirsizlik dolu. Zhraa Alhaboby’nin “Bağdat Sendromu” adlı öyküsünde tanımadığı bir şehirde dolaşmaya başlayan bir anlatıcı var. Ama anlatıcı Dicle’yi görünce tanıyor şehrini: “Biliyorum bu şehri. Dicle bu. Bağdat burası.” Sonra düşe dönüşüyor bu görüntü ve uzaktan bir kadının sesini duyuyor anlatıcı, “Gel bul beni” diyen. Geçmiş ve geleceğin iç içe geçtiği öyküde Binbir Gece Masalları‘na da atıflar var.

Kalif-el Mansur’un barış şehri olarak kurduğu Bağdat’ta hayat öyküler yazıldığından bu yana iyileşmiş değil. Ama kitap yıkıntılar arasından bir geleceğin kurulabileceğini umut etmek için ve Arapça yazılan edebiyatı yeni bir türe açmak için çok önemli. Kitabın editörü Hassan Blasim’in antolojide yer alan öyküsü “Babil’in Bahçeleri”ndeki şu cümle kitabın yazarlarının da dileğini yansıtıyor belki: “Barış ve refahı sağladık, hayal gücüyle.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com